Çocuklukta Duygusal İstismarın Etkileri

Çocuklukta Duygusal İstismarın Etkileri

Çocuk istismarı, anne, baba veya bakıcı gibi bir yetişkin tarafından çocuğa yönelik uygunsuz veya zararlı görülen, çocuğun gelişimini engelleyen eylemlerin tamamıdır (Tıraşçı ve Gören, 2007). Çocuk istismarı çocuğun duygusal ve fiziksel gelişimini olumsuz etkiler. Duygusal istismar, bir tür çocuk istismarıdır. Çocukluktaki fiziksel ve cinsel istismar, yetişkin cinsel saldırganlığı için bilinen risk faktörleridir, ancak çocukluktaki duygusal istismar hakkında daha az şey bilinmektedir (Eileen ve ark., 2010). Duygusal istismar ve ihmal, yetişkinler tarafından çevrede gerçekleştirilen, çocuğun kişiliğine zarar veren ve duygusal gelişimini engelleyen eylem veya eylemsizlik olarak tanımlanmaktadır (Taner ve Gökler, 2004). Duygusal gelişimi bozulan çocukların yaşam kaliteleri düşmekte ve ileriki yaşamlarında ciddi psikolojik ve iletişim sorunları yaşamaktadırlar.

Çoğu araştırmaya göre, çocuğunu istismar eden kişilerin çocukluklarında da istismara uğradıkları bilinmektedir. Çocuk istismarı bir tür şiddet döngüsüne dönüşebilir. Fiziksel istismar vakalarının %90’ında duygusal istismar tespit edilmiş olup, fiziksel ve cinsel istismarın olmadığı durumlarda duygusal istismar meydana gelebilmektedir (Taner ve Gökler, 2004).

Duygusal taciz, sözlü taciz, fiziksel olmayan ancak ciddi cezalar veya tehditler içerir (Taner ve Gökler, 2004). Çocuklara bağırmak, reddetmek, küçük düşürmek, küfretmek, onları yalnız bırakmak, yanıltıcı, tehditkar, duygusal ihtiyaçlarını karşılamayan, yaşının üzerinde sorumluluk bekleyen, ayrımcı, , göz ardı eden, küçük düşürücü, gülünç söz, lakap, aşırı baskı ve türleri otorite, bağımlılık ve aşırı koruma ile duygusal istismar (Runyan ve diğerleri, 2002). Bu tür davranışlara maruz kalan çocuklarda aileden uzaklaşma, gergin olma, bağımlı kişilik geliştirme, değersizlik duygusu geliştirme, uyumsuz ve saldırgan davranışlar gibi durumlar ortaya çıkabilir. Ayrıca duygusal istismar çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkileyebilir. Bu çocuklar normal zihinsel kapasiteye sahip olsalar da, zorluk ve dikkat dağınıklığı gibi öğrenme sorunları yaşarlar. Bu nedenle duygusal istismar çocuğun hem kişiliğini hem de başarısını olumsuz etkiler (Paavilaienen ve ark. 2003).

Duygusal İstismarın Çocuklar Üzerindeki Psikolojik Etkileri

Her türlü istismar çocuğun fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimini olumsuz etkiler. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan her türlü şiddet, istismar ve ihmal çocukta derin izler bırakmakta, çocuğa dünyanın tehlikeli ve güvenilmez bir yer olduğunu düşündürmekte ve kendini savunmasız hissetmesine neden olmaktadır. Bu duygular kişinin gelecekteki yaşamını olumsuz etkiler ve zihinsel gelişimini bozar (Arslan ve diğerleri, 2016).

Büyüme geriliği, uyum sorunları, güvensiz bağlanma, depresif ve çözülme belirtileri, kişilik bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, düşük IQ seviyeleri, akranlarla ilişkilerde bozulma, düşük özgüven, akademik başarısızlık, davranış sorunları, suç işlemeye eğilim, öz- İhmal veya istismara maruz kalan çocuklarda zarar verme ve intihar davranışı, içe dönüklük veya saldırganlık, gelişme geriliği, yeme ve uyku bozuklukları ve erken cinsel davranışlar görülebilmektedir (Springer ve ark., 2003). Çocukluk çağında ihmal veya istismarın uzun süreli olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Anksiyete ve depresyon, yeme bozuklukları ve yetişkinlikte şiddete eğilim çocuklukta ihmal ve sıklıkla istismarla ilişkilendirilmektedir (Widom ve ark. 2007).

Wright (2007) duygusal istismarın diğer tüm çocukluk çağı istismar ve ihmal türlerinin özünü oluşturduğunu ve istismarın en yıkıcı ve en yaygın biçimlerinden biri olduğunu belirtmiştir. Örneğin, günümüzde iyi bilinen psikolojik bozukluklardan biri olan depresyonun nedenlerine bakıldığında, araştırmalar depresyonun birçok biyolojik, psikolojik ve sosyal faktöre sahip olduğunu ve en önemli sosyal faktörlerden birinin çocukluk çağı istismarı olduğunu göstermektedir (Yıldırım ve ark. ., 2014). Çok sayıda çalışma, çocukluk çağı duygusal istismar deneyimleri ile yaşam boyu depresyon geliştirme riski arasında anlamlı bir ilişki bulmuştur (Raes ve Herman 2008).

Çoğu araştırmaya göre, majör depresyon tanısı konanlar, herhangi bir ruhsal bozukluk tanısı almayanlara göre daha fazla duygusal istismar ve ihmal bildirmiştir. Bu da çocuklukta yaşanan duygusal istismarın geleceğimizi nasıl etkilediğini gösteriyor. Başka bir araştırma, çocuklukta duygusal istismarın yaşam boyu depresif bozukluk geliştirme riskini kadınlarda 2,7 kat, erkeklerde 2,5 kat artırdığını bulmuştur (Chapman ve ark. 2004).

Gibb ve diğerleri (2001), bir öz-bildirim çalışmasının sonuçlarına göre, çocuklukta duygusal istismar, 2,5 yıllık bir takip süresi boyunca majör depresyon dönemi, umutsuzluk ve çaresizlik düzeyleri ile ilişkilendirilmiştir (Gibb ve ark., 2001). Başka bir çalışmada ise intihar girişiminde bulunanlarda, intihar etmeyenlere göre duygusal istismar ve ihmal, fiziksel ve cinsel istismar oranlarının daha yüksek olduğu bildirilmiştir (Erol ve ark. 2013). Ayrıca Mullen ve ark. intihar girişimi oranlarının fiziksel istismarda 5 kat, duygusal istismarda 12 kat arttığını belirtmiştir (Mullen ve ark. 1996). Evren ve Ögel’in madde ve alkol bağımlılığı olgularında yaptıkları çalışmada madde kullanımı olan çocuklarda duygusal istismar oranlarının daha yüksek olduğu bildirilmiştir (Evren ve Ögel, 2003). Son olarak, duygusal istismarda kortizol düzeylerinin arttığı tespit edilmiş ve duygusal istismarın obezite, tip II diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve migren ile ilişkili olduğu düşünülmüş ve bu konuda devam eden çalışmalar bulunmaktadır (Shonkoff ve Garner, 2012).

SONUÇLAR

“Çocuklukta Duygusal İstismarın Stres Reaktivitesi Üzerindeki Etkisi” adlı makaleye göre, erken dönem duygusal istismar öyküsü için gerginlik duyarlılığı hipotezini desteklemektedir. Çocuklukta daha büyük duygusal istismar şiddeti olan kişiler, daha büyük ile yakın ilişki içinde olan kişiler, çocuklukta fiziksel ve cinsel saldırı için baskın olan mevcut bağımlı stresörlerle karşı karşıya kaldıklarında depresif belirtilerde artacaktır ( Shapero, ve ark. 2014). Bu çalışma, sinir bozucu yaşam olaylarına tepki göstermek için önlisans derecesi göstergesi olarak duygusal istismarın önemini vurgulamaktadır. “Çocuklukta Duygusal İstismarın Etkisi: Çocuk İstismarı ve Travma Ölçeğinin Bir Uzantısı” adlı makalenin sonuçlarına göre, yeni çocukluk dönemi duygusal istismarı alt ölçeğinin, gerilim ve depresyonda olduğundan daha büyük bir merkezi işlev gördüğüne dair birkaç gösterge vardı.

ÇÖZÜM

Çocukluk geleceği etkileyen bir süreçtir ve burada gördüğümüz çoğu çalışmada olduğu gibi çocuklukta yaşanan duygusal istismar kişiyi psikolojik ve fiziksel olarak etkiler. Çocukların en güvende olacakları yer aileleri olsa da, istismar durumlarında en fazla risk altında oldukları yer de aileleridir. Özellikle annelerinin çocuklarını yetiştirirken ya da problem çözme süreçlerinde fiziksel ya da duygusal istismar davranışlarını sıklıkla kullandıkları bilinmektedir. Ancak bu, sağlık çalışanları tarafından görmezden gelinen ve toplum tarafından ailenin kendi sorunu olarak görüldüğü için önleyici tedbirlerle önlenebilen sosyal bir sorundur.

Cinsel ve fiziksel istismarın bilinmesi bizim için çok önemli ama duygusal istismarın da öneminin bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Çoğu ailenin farkında olmadan çocuklarına yaptığı en ufak bir yanlış düşüncenin onların hayatını önemli ölçüde etkileyebileceği bilinmelidir.

Diğer makalelerimize göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.

KAYNAKÇA

Bu makaleyi DİLGEM çalışanı Psikolog Huri Aydoğan aşağıdaki kaynakları kullanarak yazmıştır:

Widom CS, DuMont K, Czaja SJ. A prospective investigation of major depressive disorder and comorbidity in abused and neglected children grown up. Archives of General Psychiatry 2007;64 (1):49-56.

Arslan R. A Review about the Mediating Role of Early Maladaptive Schemas in the Relationship between Childhood Emotional Abuse and Depression. J Clin Psy 2016;19 (4):202- 10.

Springer KW, Sheridan J, Kuo D, Carnes M. The long-term health outcomes of childhood abuse. An overview and a call to action. Journal of General Internal Medicine 2003; 18(10):864-70

Runyan D, Wattam C, Ikeda R, et al. Child abuse and neglect by parents and other caregivers. In: Krug E, Dahlberg LL, Mercy JA, Zwi AB, Lozano R, eds. World Report on Violence and Health. Geneve, Switzerland: World Health Organization; 2002. p.59-86

Paavilaienen E, Tarkka MT. Definition and identification of child abuse by Finnish Public Health Nurses. Public Health Nurs 2003; 20: 49-55.

Runyan D, Corrine W, Ikeda R, et al. Child abuse and neglect by parents and other caregivers. In: World report on violence and health. Krug EG, Dahlberg LL, Mercy JA.(eds). World Health Organization, Geneva, 2002; 57-86.

Yıldırım F, Küçükgöncü S, Beştepe EE et al. (2014). Erişkin unipolar depresyon örnekleminde çocukluk çağı istismar ve ihmal yaşantılarının intihar girişimi ile ilişkisi. Nöropsikiyatri Arşivi Dergisi, 51: 133-140.

Raes F, Hermans D (2008). On the mediating role of subtypes of rumination in the relationship between childhood emotional abuse and depressed mood: brooding versus reflection. Depression and Anxiety, 25: 1067-1070.

Chapman DP, Whitfield CL, Felitti VJ ve ark. (2004). Adverse childhood experiences and the risk of depressive disorders in adulthood. Journal of Affective Disorders, 82: 217-225.

Gibb BE, Alloy LB, Abramson LY ve ark. (2001). History of childhood maltreatment, negative cognitive styles, and episodes of depression in adulthood. Cognitive Therapy and Research, 25: 425-446.

Erol A, Ersoy B, Mete L. Association of Suicide Attempts With Childhood Traumatic Experiences in Patients With Major Depression. Turk Psikiyatri Dergisi 2013;24(1):1-6.

Mullen PE, Martin JL, Anderson JC, et al. The long-term impact of the physical, emotional, and sexual abuse of children: A community study. Child Abuse & Neglect 1996;20(1):7-21.

Evren C, Öğel K. Dissociative symptoms among alcohol and substance dependents and its relationships with childhood trauma history, depression, anxiety, and alcohol/substance use. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2003;4:30-7.

Shonkoff JP, Garner AS. The lifelong effects of early childhood adversity and toxic stress. Pediatrics 2012;129(1):e232-46.

Shapero, B.G., Black, S.K., Liu, R.T., Klugman, J., Bender, R.E., Abramson, L.Y. and Alloy, L.B. (2014), Stressful Life Events and Depression Symptoms: The Effect of Childhood Emotional Abuse on Stress Reactivity. J. Clin. Psychol., 70: 209-223. doi:10.1002/jclp.22011

Kent A, Waller G. The impact of childhood emotional abuse: an extension of the Child Abuse and Trauma Scale. Child Abuse & Neglect. 1998 May;22(5):393-399. DOI: 10.1016/s0145-2134(98)00007-6.