İlişkilerde Karşılanması Gereken 10 Duygusal İhtiyaç
Herkesin duygusal ihtiyaçları vardır. Su, hava, yiyecek ve barınak gibi temel hayatta kalma ihtiyaçlarınızı düşünün. Bu fiziksel ihtiyaçların karşılanması hayatta kalabileceğiniz anlamına gelir, ancak hayata anlam katmak daha çok zaman alır.
Arkadaşlık, şefkat, güven veya takdir gibi duyguları göremez ve bu bunlara dokunamazsınız. Fakat bu duygular fiziksel ihtiyaçlarla kadar değerlidir. Aynı durum sevildiğini, anlaşıldığınızı veya değer verildiğinizi hissettiğiniz zaman için de geçerlidir. Bir ilişkideki bağınızın gücü, ihtiyaçlarınızın karşılanıp karşılanmamasıyla değerlendirilebilir.
Her ilişki diğerinden farklı olsa da , bu 10 duygusal ihtiyaç, sizin ve eşinizin ilişkinizden ihtiyacınız olanı alıp almadığını düşünmek için iyi bir başlangıç noktasıdır.
1. Sevgi
Sevgi, bağlanmanıza ve yakınlığınızı artırmanıza yardımcı olur. Herkes aynı şekilde sevgi göstermez ancak ilişkiler genellikle bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik birbirlerinin benzersiz yaklaşımlarına alışırlar. Örneğin, "Seni seviyorum" demeyen biri, sevgisini davranışlarıyla gösterebilir. İlişkinizdeki şefkat düzeyi aniden değişirse endişelenmeye başlayabilirsiniz.
Pek çok ilişki sorunu şefkat eksikliğinden kaynaklanır ve bir zamanlar şefkatli bir eşin neden mesafeli ya da dokunmaktan kaçındığını merak etmekte oldukça haklısınızdır. Partneriniz her zamankinden daha az şefkatli ve ilgili görünüyorsa, bu konuşmak için uygun bir konudur. Unutmayın, sormadan neler olduğunu bilemezsiniz.
2. Kabul
Partnerinizin sizi olduğunuz gibi kabul ettiğini bilmek, ilişkide bir aidiyet duygusu yaratmanıza yardımcı olabilir. Kabul etmek aynı zamanda sevdiklerinizle uyum içinde olduğunuzu ve onların hayatına ait olduğunuzu hissettiğiniz anlamına da gelir. Bu aidiyet duygusu; aile ve arkadaşlarınızla tanıştırmak, birlikte yapılacak aktiviteler planlamak, gelecek için hayaller ve hedefler paylaşmak, karar verirken tavsiye istemek gibi planları içerebilir. Eğer ilişkinizde kabul edilmiş hissetmezseniz, partnerinizin hayat sınırlarında geziniyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz.
3. Doğrulama
En yakın ortaklar bile her zaman aynı fikirde olamazlar ve bu halledilebilir bir problemdir. Partnerinizle tamamen aynı fikirde olmadığınızda, neyi farklı düşündüklerini veya endişelerini anlamak isteyebilirsiniz. Karşı taraf bakış açınızı tamamen göremediğinde, yanlış anlaşıldığınızı hissedebilirsiniz. Duygularınızı tamamen göz ardı edilmiş veya size saygısızca davranılmış hissedebilirsiniz. Fakat ilişkinin genelinde doğrulanmış, hak verilmiş hissediyorsanız, bir veya iki kez bu negatif durum oluyorsa, diğer etkenleri düşünmeyi unutmayın. Mesala, partneriniz zor bir gün geçirmiş veya derin düşüncelere dalmış olabilir.
Partnerinizle, yaşadığınız hisleri paylaşmak ve bu konularda sohbet etmek her zaman önemlidir. Ancak sürekli olarak duyulmadığınızı veya görmezden gelindiğini hissediyorsanız, derin bir kızgınlık duymaya başlayabilirsiniz, bu nedenle sorunu bir an önce ele almak en iyi yöntemdir ve bu durumda aşağıdaki yolu deneyebilirsiniz:
"Son zamanlarda önemli konuları gündeme getirdiğimde beni dinlemediğini fark ettim. İkimiz de dikkatimizi dağıtmadan birbirimizi dinleyebildiğimizde ciddi sohbetler yapmak için uygun bir zaman bulabilir miyiz? “
4. Özerklik
Bir ilişki derinleştikçe, partnerler genellikle ilgi alanlarını, etkinlikleri ve günlük yaşamının diğer yönlerini paylaşmaya başlar. Yakınlaştıkça bir bütün haline geldiğinizi fark edebilirsiniz.
Ancak ilişkiniz ne kadar güçlü olursa olsun, benlik duygunuzu korumak çok önemlidir. Pek çok ortak yönünüz olsa da, benzersiz hedefleri, hobileri, arkadaşları ve farklı değerleri olan iki ayrı kişisinizdir ve bu kıymetli bir durumdur. Kimliğiniz partnerinizle fazla bütünleşmeye başladıysa, durumu incelemek için geri adım atın. Benliklerin bu şekilde harmanlanması zamanla yakınlaştıkça doğal olarak gerçekleşebilir, ancak ilişkinin başarılı olması için onlara daha çok benzemeniz gerektiğine inandığınızda da gerçekleşebilir.
Gerçekte, bireysel ilgi alanlarınızı korumak, birbirinizle ilgili merakınızı artırabilir ve bu da ilişkinizi güçlendirip daha eğlenceli hale getirebilir. İlişki öncesindeki sizi kaybediyorsanız, eski arkadaşlarınızla yeniden buluşmak veya eski bir hobiye yeniden başlamak gibi özel vakitlerle kendinizle olan zamanınızı arttırın.
5. Güvenlik
Sağlıklı bir ilişkide kendinizi güvende hissetmelisiniz, ancak güvenlik kavramı birçok anlama gelebilir. İlişkinizde kendinizi güvende hissediyorsanız aşağıdaki durumları hissedebilirsiniz:
- Sınırlarınıza saygı duyduklarını bilirsiniz
- Duygularınızı paylaşmak için kendinizi güvende hissedersiniz
- Onlarla fiziksel olarak güvende hissedersiniz
- Seçimlerinizi desteklediklerine inanırsınız
- Onun da duygularını paylaşabildiğini hissedersiniz
- Net sınırlar belirlemek, güvenlik duygunuzu artırmanıza yardımcı olabilir, “Bana bağırılmasını istemiyorum, bu yüzden sesini yükseltirsen sana cevap vermeyeceğim.” gibi
Partneriniz size şiddet uygularsa, profesyonel destek alın. Fiziksel istismarın farkına varmak genellikle kolaydır, ancak duygusal istismar, tam nedenini bilemeseniz bile kendinizi güvensiz hissetmenize neden olabilir.
6. Güven
Güven ve güvenlik çoğu zaman el ele gider. Güvenemeyeceğiniz biriyle fiziksel veya duygusal olarak güvende hissetmeniz imkansızdır. Partnerizden şüphe etmeye başlarsanız, açıklama yapmakta geç kalmadan onunla iletişim kurmayı deneyin. Bu, iletişim gereksinimleri uygulanırken siz de ilişkinizde neler olup bittiğini anlayabilirsiniz. Genel olarak güven hemen oluşmaz bu duyguyu zamanla geliştirirsiniz, ancak güveni bir anda kaybedebilirsiniz. Bozuk güven bazen onarılabilir, ancak bu, her iki tarafın da çaba göstermesini ve genellikle bir terapistin desteğini gerektirir.
İlişkide güven ihlallerini nasıl idare edeceğiniz konusunda açık olun. Size özgü tepkiniz belirli bir durumun bağlamına göre değişse de, sadakatsizlik veya yalan gibi kabul edemeyeceğiniz davranışlar hakkında muhtemelen iyi bir fikriniz vardır. Bu anlaşmayı bozan unsurlarınızı partnerinize bildirdiğiniz için kendinizi suçlu hissetmeyin bu güven duvarlarını oluşturmanızın ilk adımıdır.
7. Empati
Empati kurmak, başka birinin nasıl hissettiğini hayal edebileceğiniz anlamına gelir. Bu yetenek, insanların birbirlerini anlamalarına ve daha derin bağlar kurmalarına yardımcı olduğu için romantik ilişkiler için adına çok önemlidir.
Kavga anlarında hayal kırıklığı ve öfke dolu ilk koşuşturmanızdan sonraki adımda partnerinizin açısından düşünmeye başlayabilirsiniz. Bu sefer bir farklılık yaratın ve kavga etmeden önce eşinizin açısından durumu düşünmeyi deneyin.’’Eşim son zamanlarda işte oldukça zorlanıyor ve bu endişe hafızasını etkilemeye başladı. Bu yüzden doğum günümü unutmuş olabilir’’ diye düşünebilirsiniz ve bu durumda daha sakin ve anlayışlı bir tavırda olabilirsiniz. Bunun kasıtlı bir şey olmadığını fark etmiş ve eşinizin kendisini kötü hissettiğini de tahmin edebilirsiniz. Durumlarına dair anlayışınız, olanları kabul etmenize, onlara şefkat ve bağışlama sunmanıza yardımcı olur, bu da sizi ilişkinizde daha da yakınlaştırabilir.
8. Öncelik Sıralaması
Partnerinizin size öncelik vermesini istemeniz oldukça normaldir. Kendi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra sıranın sizinki olduğunu bilmek istersiniz.
Elbette çoğu insanın birkaç (veya daha fazla) önemli ilişkisi vardır. Zaman zaman, zor bir dönemde geçen bir arkadaş veya aile üyesi gibi hayatında başka birinin ilk sıraya gelmesi gerekebilir. Genel olarak, onların hayatında bir öncelik hissetmiyorsanız, muhtemelen varlığınıza gerçekten değer vermiyorlarmış gibi hissedersiniz. Bu, neden ilişkide olduklarını merak etmenize neden olabilir. Bu konuyla ilgili bir konuşma genellikle size yardımcı olabilir.
İlk olarak, neden öncelikli hissetmediğinizden bahsedin – kulağa yargılayıcı gelmekten kaçınmak için bir ben dilini deneyin. Belki mesajlarınıza ve aramalarınıza geç dönüyor, size vakit ayıramıyorsa ve bu durum da size değersiz hissettiriyorsa her akşam sohbet etmeyi ya da bir etkinlik gecesi seçmek gibi olası bir çözüm önerin.
9. Bağlantı Kurmak
Her şeyi birlikte yapmamak sorun ilişkide bir sorun değildir. Aslında, ayrı ilgi alanlarını ve arkadaşlıkları sürdürmek, hem bireysel duygusal sağlık hem de ilişkinizin sağlığı için iyi olabilir. Ama muhtemelen aynı zamanda bağlı hissetmek için bir şeyler paylaşmak istersiniz. Bu tamamen anlaşılabilir bir durumdur. Bağlantınız, kaliteli zaman paylaşımınız yoksa günlerin çoğunu birlikte geçirseniz bile kendinizi yalnız hissedebilirsiniz. Bazen bir yaşam alanını paylaşmak sadece birlikte vakit geçiren iki kişi gibi görünüp hissetmenize sebep olabilir. Bu bağlantı hissinden yoksunsanız, partnerinizle yeniden bağlantı, paylaşım oluşturmak ve onlarla tekrar etkileşim kurmak mümkündür. Bağ kurmak için bu yolları deneyebilirsiniz:
- Günlük hayatlarının daha önce hiç düşünmediğiniz bir yönü hakkında sorular sorun.
- Birlikte denemek için yeni bir aktivite önerin.
- Bir gün veya hafta sonu gezisi yaparak her zamanki rutininizden çıkın.
10. Mesafe
İlişkilerde bağlantı kurmak önemlidir, ancak mesafe de çok önemlidir. Bir ilişki içindeki mesafe, ikinizin de istediğiniz zaman kendi işinizi yapma özgürlüğüne sahip olduğunuz anlamına gelir ve ayrıca İlişkinizde desteklendiğinizi hissedip aynı zamanda da kendi seçimlerinizi yapabileceğinizi bilmek aranızdaki ilişkiyi pozitif yöne çevirecektir.
Biraz mahremiyet, örneğin, evde çalışmak veya dinlenmek için ayrı alanlar anlamına gelebilir ve bu aynı zamanda duygusal mahremiyet anlamına da gelir. Dürüst olmak, aklınızdan geçen her düşünceyi paylaşmanız gerektiği anlamına gelmez.
İlişkinizde problemler olduğunu hissediyor ve onarmak için ilişki terapisine ihtiyaç duyuyorsanız web sitemizi ziyaret ederek alanında uzman kadromuzdan siz ve partnerinizin sorunlarınızı belirleyerek, çözüm yollarını öğrenmek için randevu alabilirsiniz.
Kaynakça
Bu makale healthline tarafından hazırlanmıştır. Orijinal versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz.