Kekemeliği Olan Bireyler Okurken Neden Daha Az veya Daha Fazla Kekeler?

Kekemelik/Kekeleme

Birçok insanın okumada konuşmaya kıyasla daha az kekelediği, ilginç bir şekilde de, bazı insanların okurken daha fazla kekelediği de yaygın olarak bildiriliyor. Bu nasıl olabilir ve bu ne anlama geliyor?

Çok temel düzeyde, insanların farklı durumlarda farklı miktarlarda kekelemeleri gerçeği, kekemeliğin doğasının bir parçasıdır. Kekemelik durumlara göre değişir ve bu böyledir. Başka herhangi bir nörolojik, öğrenme, duygusal, çevresel veya başka sorundan kaynaklanması gerekmez.

Bunu hatırlamak önemlidir, çünkü bazen ebeveynler, öğretmenler ve hatta dil ve konuşma terapistleri kekemelikteki bu farklılıkları başka bir sorunun göstergesi olarak yorumlamaya çalışabilirler, ancak çoğu zaman, bunlar kekemeliğin farklı olduğu gerçeğinden başka bir şey ifade etmezler.

Yine de birçok insanın okurken daha az kekelediği doğrudur. Bunun (kısmen) okuma görevinin doğası gereği bazıları için daha kolay olabileceği gerçeğiyle ilgisi vardır – dilsel formülasyon taleplerinde bir azalma vardır, okumada bir kalıp vardır, vb. Bu faktörler, akıcılığı kolaylaştırıcı olabilir. Bu onların okurken asla kekelemeyeceği veya tüm insanların okurken kekelemeyeceği anlamına gelmez; sadece bazı insanlar için kolaylaştırıcı bir etki görebilirsiniz.

Öte yandan, bazı insanlar okurken gerçekten daha fazla kekeler. Bunun kısmen okuma görevinin zorluğuyla ilgisi vardır – bazı insanlar için okumak daha zordur. Bu, okuma parçasının seviyesi, kelime dağarcığındaki rahatlıkları, şifre çözme becerileri vb. ile ilgili olabilir.

Kekeleyen bir kişinin, okurken daha fazla akıcılık sergilemesi için tanımlanabilir bir okuma eksikliğine sahip olmasının gerekli olmadığını unutmayın. ; bu, bazı insanlar için kekemeliğin doğal değişkenliğinin bir parçasıdır.

Özellikle okuma sırasında daha fazla kekemelik görebileceğiniz bir durum, kişinin konuşma sırasında kekemeliğini gizlemek için çok çalışmasıdır. Aşırı bir durumda, bu Gizli Kekemelik olarak bilinir. Kelimeleri değiştirebilir, konuşmayı erteleyebilir, tamamen konuşmaktan kaçınabilir, sadece akıcı olabileceklerini düşündükleri kelimeleri ,durumları veya konuşma ortaklarını seçebilirler ve bunların hepsini kekemeliği gizlemeye çalışırlar.

Bazı öğrenciler bu konuda o kadar ustalaşabilirler ki, içeride kargaşa içinde olsalar bile, konuşma ortamlarında yüzeyde kekeliyormuş gibi görünmezler.

İşte okuma burada devreye giriyor: Okurken, gizlice kekeleyen insanlar hilelerinden kurtulamazlar. Sayfadaki kelimeleri söylemek zorunda oldukları için kelimeleri değiştiremezler. Bu nedenle, okurken biraz kekelediklerini görebilirsiniz – ve bu, konuşmada görece kekemelik eksikliği ile tam bir tezat teşkil edebilir. Bu, kekemeliğin konuşmacının yaşamı üzerinde kayda değer bir olumsuz etkisi olduğuna dair bir işaret olabilir ve bu, açık bir terapiye ihtiyaç olduğunu gösterir.

Sonuç olarak? Birinin okurken daha az veya daha fazla kekeleyip kekelemediğini çok fazla araştırmayın, ancak kekemeliklerini hileler kullanarak gizleyen insanlara dikkat edin. Bir tanı etkinliği olarak, hileleri ortadan kaldırmak ve kekemeliklerinin gerçekte nasıl göründüğünü görmek için bir okuma parçası kullanarak bu kaçınma davranışlarını “yakalayabiliriz”.

Bu makalenin orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

Diğer makalelerimize göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.