Otizmde Taklit, Çocuğunuz Kelimeleri ve Sesleri Neden Taklit Ediyor?

Otizmde Taklit, Çocuğunuz Kelimeleri ve Sesleri Neden Taklit Ediyor?

Otizmde taklit, bir çocuğun diğerlerinin…

  • Nesnelerle yapılan eylemlerini (bir tambura vurmak veya bir arabayı itmek gibi)
  • Jestler ve vücut hareketlerini (el çırpma veya el sallama gibi)
  • Sesler veya kelimeleri gibi kopyalama becerisini içermektedir.

Tipik gelişen çocuklar, bebeklik döneminde taklit etmeyi öğrenirler. Bir bebeği ve annesinin etkileşimini izlerseniz, muhtemelen hem bebeğin hem de annenin birbirlerinin seslerini, hareketlerini ve yüz ifadelerini taklit ettiğini göreceksiniz. Bu karşılıklı devam eden taklit, gerçekten kelimeler içermeyen erken bir konuşmadır ve bebeklerin şunları öğrenmelerinde yardımcı olur:

  • Sosyal nedenlerden dolayı bakıcılarına ilgi gösterme (yemek veya uyku gibi temel ihtiyaçları ifade etmenin aksine)
  • Bakıcılarıyla bir duygu paylaşımı
  • Sıra alma
  • Bakıcılara dikkat etme

Çocuklar bakıcılarıyla sosyal alışveriş yapmak ve yeni şeyler öğrenmek için bebeklik ve erken çocukluk döneminde taklit kullanırlar. Bebekler önce bakıcılarının eylemlerini oyuncaklar ve nesnelerle taklit ederler ve daha sonra yaşamın ikinci yılında jestleri taklit etmeye devam ederler. Yeni yürümeye başlayan çocuklar, birbirlerinin eylemlerini oyuncaklarla kopyalayarak etkileşime girer ve bu tür taklitler, erken çocukluk döneminde artar.

 

Otizmde Taklit

Otizmli çocuklar taklit etmede genellikle büyük zorluklar yaşarlar. Araştırmacılar, otizmde taklit yeteneklerini ve bunun diğer gelişim alanları üzerindeki etkisini incelediler. Şunlar bulunmuştur:

  • Jestleri ve vücut hareketlerini taklit etme yetenekleri, dil sonuçlarını tahmin etmektedir
  • Eylemleri nesnelerle taklit etme yetenekleri, oyun becerilerinin gelişimi ile ilgilidir.
  • Diğer çocukların eylemlerini taklit etmede yaşadıkları zorluk, akran oyunlarını etkilemektedir.
  • Ortak dikkat kazanmadan önce bazı taklit becerileri geliştirmeleri gerekir (bir nesneye odaklanan başka bir kişiyle odağı paylaşma yeteneği)

Diğer gelişim alanlarıyla bağlantısından dolayı, birçok araştırmacı otizmde taklitin çocuklar için önemli bir müdahale odağı olduğunu ve taklit öğretmenin çocukların genel sosyal becerilerinde iyileşmelerle sonuçlanması gerektiğini öne sürmüşlerdir.

 

Taklit Öğretimi

Birçok araştırmacı, taklitin otizmli çocuklar için önemli bir müdahale odağı olduğunu öne sürmüştür.

Otizme sahip olan çocuklara taklit etmeyi öğretmenin yaygın bir yolu, çocuğun yetişkinin “bunu yapma” istemine yanıt vermesini, çocuğun yetişkinin eylemlerini taklit etmesine yardımcı olmasını sağlamak ve ardından çocuğun doğru girişimini yiyecek veya favori bir oyuncağa erişim gibi “pekiştirici” ile ödüllendirmektir. Bu yapılandırılmış, davranışçı terapide kullanılan yaklaşımdır (genellikle “Uygulamalı Davranış Analizi” veya “Kesikli Deneme Eğitimi” olarak adlandırılmaktadır). Terapistin oyuncakları veya nesneleri ve pekiştiricileri seçmesiyle, bu şekilde tekrar tekrar taklit alıştırması yapılır.

Bu yaklaşım, çocukların başkalarını kopyalayarak yeni şeyler öğrenmesineyardımcı olurken, taklitin sosyal rolünü göz ardı etmektedir. Tipik olarak gelişen bebekler ve küçük çocuklar, ortak bir odağı paylaşmanın ve birlikte olmanın saf sevinci için bakıcılarını ve akranlarını taklit eder. Taklitin bu sosyal rolü önemlidir çünkü çocukların bakıcılar ve akranlarıyla karşılıklı devam eden sosyal alışverişe girmesine izin verir ve daha sonraki sosyal becerilerin temelini oluşturur.

 

Doğal, Sosyal Etkileşimler Sırasında Taklit Öğretimi

Taklit öğretmenin bir başka yolu, daha doğal bir yaklaşım kullanımıdır. Bu yaklaşım şunlara dayanmaktadır:

  • Çocuğun çıkarlarını dahil etme
  • Çocuğu taklit etmeye motive etmek
  • Taklitin sosyal rolünü teşvik etmek.

Bu tür bir yaklaşımla ilgili çalışmaların birçoğu, otizmde taklit alanını araştıran Michigan Eyalet Üniversitesi’nden Psikolog Dr. Brooke Ingersoll’dan gelmektedir. Ingersoll ve meslektaşları, otizmli küçük çocuklara taklit öğretmek için “natüralist” bir yaklaşım kullanmanın etkilerini incelemiş ve iyi sonuçlar bulmuşlardır:

  • Çocuklar nesneler ve jestlerle eylemleri taklit etmeyi öğrendiler.
  • Terapi bittiğinde becerilerini korurlar ve becerilerini terapi ortamının dışındaki diğer durumlarda da kullanabilirler.
  • Bu şekilde taklit üzerinde çalışmak çocukların dili ve jestleri taklit etme yetenekleri, taklit oyunları, ortak dikkat becerileri (bir nesne üzerinde başka bir kişiyle odağı paylaşma yetenekleri) ve sosyal beceriler gibi diğer becerilerde gelişmelerle sonuçlanmıştır.

Çocukların Taklit Becerilerini Evde Desteklemek

Oyun ebeveynlere çocuklarının becerilerini geliştirmeleri için stratejiler verir ve aynı zamanda önemli sosyal etkileşim ve iletişim becerilerini teşvik eder.

İşlevsel oyun; oyuncak bir arabayı itmek, halkaları veya blokları kümelemek veya şekil sıralayıcıya şekiller koymak gibi beklenen veya geleneksel yollarla oyuncaklarla oynamayı içermektedir.

Bakıcıların çocuklarının bazı basit, işlevsel eylemleri oyuncaklarla taklit etmesine nasıl yardımcı olabileceği:

  • Çocuklarının oyuncaklar ve nesnelerle işlevsel oyununu gözlemlemek.
  • Çocuklarının eylemlerini taklit etmek. Bu bir etkileşimi sürdürür, çocuğu motive eder ve ebeveynlerine dikkat etmesine yardımcı olur, çünkü seçtiği bir oyuncakla ne yaptığını taklit ederler. Bir çocuğun eylemlerinin taklidi, genellikle çocuğun ebeveynin eylemini taklit etmesine yol açar ve bu da karşılıklı bir etkileşimi sürdürür.
  • Çocuklarının, çocuğun oynadığı oyunla ilgili bir eylemi çocuğun oyuncağıyla taklit etmesine yardımcı olmak. Örnek olarak, çocuk eliyle bir davul çalarsa, ebeveyn bir bateri alıp davulun üzerine vurabilir ve daha sonra sopayı çocuğa doğru uzatabilir.
  • Çocuklarının taklit etmesine yardımcı olmak için ipuçlarını kullanmak. Örneğin kendi başına yapıp yapamayacağını görmek için 10 saniye beklemek veya gerekirse el yardım (hand over hand assistance) kullanmak gibi.
  • Coşku göstererek, çocuğun yaptıkları hakkında yorum yaparak ve çocuğu tekrar taklit ederek çocuklarını etkileşime girmeye ve eğlenmeye teşvik etmek.

Oyuncaklar ve nesnelerle eylemleri taklit etmeyi öğrenmek, taklit etmeyi öğrenmenin ilk adımıdır, çünkü otizmli çocuklar için nesne taklidi diğer taklit biçimlerinden (jestleri, yüz ifadelerini veya sesleri taklit etmek gibi) daha kolaydır. Ebeveynler, çocuklarının liderliğini takip ederek ve çocuklarının ilgi gösterdiği oyuncaklar ve eylemler üzerine inşa ederek, çocuklarının oyuncaklarla çeşitli işlevsel eylemleri taklit etmeyi öğrenmelerine yardımcı olabilir.

Bu, çocuğun oyun becerilerini genişletecek ve diğer sosyal iletişim becerilerinin gelişimi için zemin hazırlayacaktır. Daha fazlası, ebeveynler evde meydana gelen doğal sosyal etkileşimler sırasında taklit etmeyi teşvik ettikleri için çocuk pratik yapmak için daha fazla fırsata sahip olacak ve bu beceriyi günlük hayatta kullanmaya başlama olasılığı daha yüksek olacaktır.

Taklit, basit bir kopyalama oyunundan daha fazlasıdır. Otizmli çocuklar için sosyal, oyun ve dil gelişimlerinde ilerlemek için geliştirmeleri gereken temel bir beceridir. Çocuklar taklit etmeyi öğrenerek, diğer insanlarla etkileşime girmenin eğlenceli yeni yollarını keşfederler ve en çok bu tür sosyal etkileşimler sırasında öğrenirler.

Ekolali kelimelerin ve seslerin tam tekrarı veya yankılanması olarak tanımlanır. Ekolali; şizofreni de dahil olmal üzere, afazi, demans, travmatik beyin hasarı ve çeşitli bozuklukların bir belirtisi olabilir, ancak genel olarak otizm ile ilişkilidir. Ekolali benzersiz bir konuşma biçimidir ve çocuğunuz otizme sahipse, iletişim kurmak için konuşmayı kullandığı ilk yollardan birisi olabilir.

Bu nedenle, otizmin bir belirtisi olarak tanımlanabilirken, aynı zamanda bir ebeveynin veya dil ve konuşma terapistinin çocuğunuzla çalışmaya başlaması için uygun olabilir.

Diğer taraftan, bazı durumlarda ekolalinin gerçekten hiçbir iletişimsel anlamı yoktur. El çırpma veya sallama gibi, çocuğunuzun kendi kendini sakinleştirmek için kullandığı bir araç olabilir.

Çocuk Gelişiminde Ekolali

Çoğu çocuk 3 yaşına geldiğinde (televizyon programlarından ufak tefek parçalar ezberlemiş olsalar bile), kendi benzersiz seslerini ve tonlamalarını kullanarak, sözcükler seçerek veya ifadelerler oluşturarak başkalarıyla iletişim kurarlar. 4 ya da 5 yaşlarına geldiklerinde, sorular sorabilir ve cevaplayabilirler, konuşmaları sürdürebilirler ve başkalarıyla iletişim kurmak amacıyla dili kendi yöntemleriyle kullanabilirler.

 

Otizme Sahip İnsanlarda Ekolali

Otizmi olan birçok çocuk kelimeleri kullanır (bazen çok karmaşık ve yetişkin kelimeleri) – ancak kelimeleri bir televizyon şovundan, bir kitaptan, öğretmeninden veya başka bir kaynaktan duydukları gibi, kendi başlarına gelenleri aynı sırada ve genelde aynı tonda söylerler. Otizmdeki ekolali birkaç amaçtan birine sahip olabilir ya da amacı zamanla değişebilir. Bir kişinin ekolaliyi aynı anda birden fazla amaç için kullanması da mümkündür.

Otizmde taklit, otizme sahip olan birçok çocuk için daha tipik sözlü iletişim biçimlerine doğru atılan önemli bir ilk adımdır. Örneğin, otizmli bir çocuk öğretmenin cümlesini tekrar ederken örnek olarak, “teşekkür ederim deyin” dediğinde “teşekkür ederim” demesi gerekirken onun yerine tam olarak öğretmenin söylediği şekilde, “teşekkür ederim deyin” olarak tekrarlayabilir.

Anında ve Gecikmeli Ekolali

Bazen ekolali ani bir yankıdır. Örneğin; anne “Leyla, içecek ister misin?” diyor ve çocul  “İçecek ister misin?” diye yanıt verir. Bu durumda Leyla aslında annenin sorusuna uygun şekilde yanıt veriyor olabilir ve bir şeyler içmek isteyebilir. Ama “evet lütfen” veya “limonata isterim” gibi yeni bir ifade kullanmak yerine, onun kesin dilini tekrarlıyor.

Ekoli anında olduğu kadar gecikmelide görülebilir. Bir çocuk Susam Sokağı’nın bir bölümünü izler ve o günün ilerleyen saatlerinde Bert ve Ernie arasındaki etkileşimleri okurken veya tema şarkısının bir parçasını söylerken duyulabilir.

Otizmi olan çocukların olağanüstü işitsel hafızaları olabilir ve bazı durumlarda, tonlama ve aksanlarla tamamlanmış, en sevilen filmlerin büyük bölümlerini gerçekten ezberleyebilirler. Bazen bir çocuk, Ernie’nin sözlerini kendi başına yararlı bir amaç için kullanabilir; bazen kelimeler sadece tekrarlanan seslerdir.

Fonksiyonel(Etkileşimli) ve Fonksiyonel Olmayan(Etkileşimsiz) Ekolali

Otizme sahip çocuklar için basitçe ekolali, anlamsız seslerin tekrarıdır. Gerçek kelimelerin mantıksal sırada fonksiyonel olmayan bir biçimde ekolanması aslında durum böyle olmadığı halde sanki çocukları anlamlı bir dil kullanıyormuş gibi geldiğinden dolayı ebeveynler için çok yanıltıcı olabilir. Fonksiyonel ekolali, ezberlenmiş cümlelerin gerçek bir amaç için uygun bir biçimde kullanılmasıdır. Örneğin, bir çocuk televizyonda “Süt var mı?” cümlesini duyduğunda ve daha sonra susadığında, televizyondaki reklamla tamamen aynı tonda ve aksanda “Süt var mı?” diyebilir.

 

Ne Yapılmalı?

Tekrar eden kelime ve cümleler söyleyerek dolaşan insanlar genellikle fısıltıların ve bakışların odağı olurlar. Sonuç olarak çocuğunuzun ekolalisini sınırlamaya çalışmak mantıklı görünebilir. Ancak gerçek şu ki, ekolali değerli bir işleve hizmet edebilir ve doğru koşullarda çok olumlu bir davranış olabilir. Otizmde takliti “söndürmeye” çalışmak neredeyse her zaman kötü bir fikirdir. Ekolali işlevsel olduğunda, bu bir kutlama sebebidir: Çocuğunuz isteklerini ve ihtiyaçlarını sözlü olarak iletmek için bir araç geliştirmiştir. Bunu yapmış olması, bir konuşma terapistinin yardımıyla çok daha fazlasını yapabileceği anlamına geliyor.

Ekolali daha az işlevsel olduğunda bile, genellikle konuşma ve veya oyun terapisi için iyi bir başlangıç noktasıdır. Örneğin, bir çocuk favori bir videonun tüm bölümlerini ezberleyebilir ve bunları defalarca okuyabilir. Çocuğun okumadaki amacı kendini sakinleştirmek veya endişesini azaltmak olabilir, ancak anlatım, videonun yönleri için gerçek bir hayranlığı da gösterebilir. Pragmatik konuşma terapisine aşina bir terapistle oyun terapisi ve konuşma terapisi, çocuğunuzun dil becerilerini giderek daha uygun şekilde kullanmasına yardımcı olabilir.

Oyun terapisi ve pragmatik konuşma terapisi yapan bir dil ve konuşma terapisti, çocuğunuzun dil becerilerini giderek daha uygun şekilde kullanmasına yardımcı olabilir. ​Uzun vadede, çocuğunuzun ekolalik konuşması neredeyse kesinlikle daha tipik ve işlevsel hale gelecektir. Çocuğunuz hiçbir zaman tipik iletişim becerilerini geliştirmemiş olsa bile, kelimeleri kendi kendine sakinleştirmek için kullanmak her zaman agresif davranışlardan daha iyidir.

 

Kaynakça 

Bu makale Lisa Jo Rudy ve Lauren Lowry kaynak alınarak yazılmıştır. ​