Otizmli Çocukların Sosyal Etkileşimlerini Geliştirmek İçin En İyi 3 Yöntem
Otizm spektrumundaki çoğu birey yeterli bakış açısı alma, öz farkındalık ve öz izleme becerilerini geliştirmede yetersiz kalmaktadır ayrıca kendileri ve başkaları hakkındaki kötü düşüncelerden kurtulmakta zorluk çekebilirler. Bu nedenle, nörolojik olarak farklı olan çocuklarda sosyal etkileşim becerilerinin gelişimi için bu alanlarda müdahaleler oldukça önemlidir.
Otizmli bireylerde sosyal farkındalık, bakış açısı alma ve özgüven becerilerini geliştiren üç adet yaklaşım şunlardır:
- Davranış Değerlendirme Ölçekleri: Öz farkındalık ve öz izleme becerilerini geliştirir
- Sosyal Anlatı: bakış açısı alma becerilerini geliştirir
- Kanıt Sorgulama (TOE) Yöntemleri: kendileri ve başkaları hakkındaki kötü düşünceleri değiştirmelerini sağlar
Doğru bir şekilde uygulandığında bu yöntemler, otizm spektrumundaki çocukların öz farkındalık ve ilişkisel becerilerini geliştirip sosyal kaygılarını yıkmalarına yardımcı olur.
Sosyal Etkileşimlerde Daha Başarılı Olabilmek İçin Nasıl Hedef Belirlenir?
Tedavinin başında kişisel başarı hedefleri belirlemek, müdahale işleminin başarılı olması için önemli bir husustur. Ölçülebilen, değerlendirilebilen ve gelişimsel olarak uygun hedefler belirlerken sosyal beceriler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Otizmli çocuklarda sosyal kaygıyı azaltan beceriler şunladır:
- Akranlarıyla etkileşime girmek
- Grup sohbetlerinde yer almak
- Başkalarıyla iş birliği yapmak
- Artan gerilimin önleyici belirtilerini belirleme
- Uyarlanabilir iletişim ve sorun çözme becerisi geliştirme
- Kendi kendini temsil edebilme, sıra alma ve paralel oynama becerilerini geliştirme
- Akranlarıyla paylaşması ve uzlaşması, başkalarını taklit etmesi ve göz teması kurması
- Ortak dikkat (başkasıyla aynı objeye odaklanma)
- Yönetici işlev becerileri (organize etme, planlama becerileri)
- Hayali oyunlar ve öz keşif becerileri
Bu özellik, hedef ve becerilerin her biri nörolojik olarak farklı olan çocukların başkalarıyla iletişim kurmada daha başarılı olmalarını sağlarken aynı zamanda sosyal kaygıyı da azaltır. Bu becerilerin gelişiminde davranış değerlendirme ölçekleri, sosyal anlatılar ve kanıt sorgulama müdahaleleri etkili rol almaktadır.
Öz Farkındalık Becerisinin Gelişimi İçin Davranış Değerlendirme Ölçekleri
Otizmli bireylerde öz farkındalık geliştirmek için davranış değerlendirme ölçekleri sıkça kullanılan bir müdahaledir. Çocuklara duygularını tanımalarını ve öğrenmelerini sağlamada kullanılan bazı ölçek örnekleri şunlardır:
- Davranışına göre değerlendirilen sütun grafikleri
- 1-5 ya da 1-10 arasındaki rakamlar
- Sakin için mavi, kızgın için kırmızı ve duyusal arayış için yeşil gibi renkler
- Mutlu, nötr, üzgün ve kızgın ifadeleri belirten yüzler
Grafiksel ya da görsel ölçekler kullanılarak çocuklara duygularını ölçeklendirme becerisi öğretilebilir. Böyle bir yaklaşım, çocuklara o anda neler hissettiklerini daha iyi değerlendirmelerini öğretecektir ve bu sayede içinde bulunulan durum kontrolden çıkmadan ve çocukta sosyal bir travmaya sebep olmadan çözülecektir.
Başlangıçta, davranış değerlendirme ölçekleri çocuklara gün içindeki duygularını, düşüncelerini ve hareketlerini doğru bir şekilde tanımalarını öğretmeli. Sonrasında, zor durumlarda kaçınma veya sorunlu davranışlara başvurmadan önce, duygularını değerlendirmeyi öğretmeli.
Çocuğunuz duygularını başarılı bir şekilde tanıdığında ve değerlendirdiğinde stres yönetimi yöntemleri, çocuğunuzun zor durumlarla bir sorun olmadan yüzleşebilmesi, sosyal izolasyondan kaçınmasını engellemek için zaman içinde terapiye eklenebilir. Otizm spektrumundakilere ayrıca farklı ortam, durum ve bağlamlarda duygularını tanımaları öğretilmelidir.
Çocuğunuz farklı ortamlarda- okul, ev, restoran ya da park gibi- değerlendirme ölçeklerini gün içinde duygularını hemen tanıyabilmesi için kullanmayı öğrendiğinde bu beceri genelleştirilebilir. Nihayetinde, çocuğunuz öz izleme yöntemlerini kendi başına uygulayabilmeye başladığında görsel değerlendirme ölçeklerini zaman içinde yavaş bir şekilde azaltarak tamamen kullanmayı bırakabilirsiniz.
Bakış Açısı Alma Becerisinin Gelişimi İçin Sosyal Anlatı
Bakış açısı alma becerisi sıklıkla sosyal anlatı (bir diğer deyişle çocuklara başkalarının duygu, düşünce ve davranışlarını öğretebilmek için geliştirilen özel hikayeler) ile geliştirilmektedir. Bu anlatılar, çocuklara başkalarının kasıtlarını tahmin edebilmeyi öğretirken aynı zamanda akranlarının davranışları hakkında bir farkındalık geliştirmelerini de sağlar.
Çocuğun bakış açısı alma becerisini geliştirmek için şu ifadeler kullanılabilir:
- Ahmet arabalarla oynamayı sevse de bu diğer arkadaşlarının da arabalarla oynamayı sevdiği anlamına gelmez.
- Bu nedenle Ahmet arkadaşlarına onların hangi oyuncaklarla oynamayı sevdiğini sorabilir.
- Ahmet, Elif’in oyuncak bebeklerle oynamayı sevdiğini öğrendi.
- Ahmet oyuncak bebeklerle nasıl oynanabileceğini bilmiyor olsa da Ayşe’den nasıl oynayabileceğini öğretmesini isteyebilir.
- Bazen Ahmet’in tüm arkadaşları onun oynamayı sevdiği oyuncakları sevmeyebilir.
- Bu konuda hiçbir sorun yok çünkü herkesin zevkleri farklı olabilir. Ahmet Ayşe’ye arabalarla nasıl oynanabileceğini, Ayşe de Ahmet’e oyuncak bebeklerle nasıl oynanabileceğini öğretebilir.
Bir sosyal anlatıyı okuduktan sonra otizmli bireyler, daha sonradan araştırıp hakkında bir şeyler öğrenmek istedikleri konuların bulunduğu bir liste hazırlayabilir. Yukarıda verilen örnekte Ahmet, Ayşe’yle bir daha karşılaştıklarında beraber oynayabilmek için listesine oyuncak bebekler ekleyebilir. Gelişimsel olarak uygun destek bilgili bir bakıcı, öğretmen veya terapist tarafından çocuğun akranlarının ilgi alanlarını öğrenmesi için sağlanmalıdır.
Sosyal anlatının ve araştırma listesi hazırlamanın amacı şunlardır:
- Çocuklara bakış açıcı alma, ilgi alanları ve fikir becerileri öğretmek
- Sınıftaki nörolojik olarak normal olan çocukların, otizmli bireyleri de sınıfça yapılan aktivitelere dahil etmelerini öğretmek
- Otizmli çocukların yeni öğrendikleri bilgi ve yetenekleri kullanarak akranlarıyla iletişim kurabilmelerini sağlamak
- Başkalarının duygu ve düşüncelerini de düşünen iyi bir dost olabilmeyi öğretmek
Araştırma listeleri ve sosyal anlatılar otizm spektrumundaki çocuklara aktif birer gözlemci (akranlarının ilgi alanlarını öğrenen bir birey) olmalarını öğretir. Bu beceriler, okuldaki tüm çocuklara akranlarının sevdiği oyuncak, dizi veya hobileri öğrenmeleri için uygulanabilir. Öğretmenler de araştırma listesindeki konuları araştıran ve öğrendiği yeni bilgilerle akranlarıyla iletişim kurmaya çalışan öğrencileri desteklemelidir.
Heather Dorn, Stages Learning Materials adına bir dizi sosyal anlatı oluşturdu. Buradan ulaşabilirsiniz.
Yanlış Düşüncelerden Kurtulmak İçin Kanıt Sorgulama Yöntemleri
Otizm spektrumundaki çocuklara yardımcı olacak bir diğer müdahale de başkaları hakkındaki yanlış/kötü düşüncelerden kurtulmalarını ve sosyal etkileşimlerini geliştiren kanıt sorgulama (TOE) yöntemidir. Bu bilişsel-davranışsal yaklaşım, çocuğun akranlarıyla karşılıklı arkadaşlıklar kurarak öz güvenini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Kanıt sorgulama yaklaşımı, başkaları hakkında yüzeysel genellemeler, ön yargılar ve yanlış düşünceler oluşturduğu için öz güveni düşük olan otizmli bireylere, bu düşünceleri tanıtarak ve değiştirerek uzun vadede öz güvenlerini geliştirmede yardımcı olmaktadır.
Kanıt sorgulama yaklaşımı, genellikle çocuklara kendileri ve başkaları hakkındaki bu düşüncelere neden kapıldıklarını öğreterek başlamaktadır. Çocuklara şunlar öğretilmektedir:
- Kapıldıkları bu yanlış düşüncelerle çatışan kanıtlar üretin.
- Başkaları ve kendileri hakkında diğer düşünceleri de değerlendirin.
- Bu düşünceleri doğrulayan ve yanlışlayan kanıtlardan çıkarım yapın.
- Nötr ya da pozitif yeni düşünceler geliştirin.
Örneğin, “kimse benimle arkadaş olmak istemiyor” diye düşünen bir çocuk, yukarıda verilen dört basamak doğrultusunda bir bakıcı, öğretmen ya da terapist tarafından desteklenebilir. Bu destek sırasında çocuğa kapıldıkları bu düşüncelerin doğru olmadığını göstermek olmalıdır. Bu da, çocuğa kapıldıkları düşünceleri yanlışlayan kanıtlar göstererek ve bu düşüncelerin onları negatif olarak etkilediğini anlatarak gerçekleştirilebilir.
Eğer müdahale doğru olarak uygulanırsa çocuk “herkesle yakın arkadaş olmasam da hâlâ konuşabileceğim ve daha yakından tanıyabileceğim birkaç arkadaşım var” şeklinde nötr bir düşünceye sahip olabilir. Böyle bir nötr düşünce, çocuğun geçmişte öz güvenini ve arkadaş edinme becerilerini negatif yönden etkileyen düşüncelerden kurtulmasını sağlayabilir.
Tüm Okulu Kapsayan ve Akran Temelli Müdahaleler
Tüm okulu kapsayan müdahaleler ve akran temelli müdahaleler (PMI); öğrenme şekilleri, kişisel yetenekleri ve gelişim düzeyleri ayırmaksızın tüm çocuklar için daha hoşgörülü ve anlayışlı bir ortam hazırlamak için kullanılabilir. Tüm okulu kapsayan müdahaleler, okulun tamamında anlayışlı, pozitif ve güvenli bir ortam sağlayarak her bir öğrenci için uygun bir ortam hazırlamayı amaçlar.
Bu yaklaşım ailelerin ve öğrencilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri sosyal, duygusal ve akademik olarak daha iyi bir ortam sağlar. Aynı şekilde akran temelli müdahaleler de, sohbet başlatan, sorulara cevap veren ve pozitif iletişim kuran akran mentorlar oluşturarak otizm spektrumundaki bireylerin normal gelişim gösteren akranlarıyla karşılıklı sosyal etkileşimlere girmesini sağlar.
Özetleyecek Olursak
Bahsi geçen müdahalelerin her biri, nörolojik olarak farklı olan bireylere uygun bakış açısı alma, öz farkındalık ve öz izleme becerilerinin geliştirerek başkalarıyla kurdukları ilişki ve etkileşimleri geliştirmelerini sağlar.
Davranış değerlendirme ölçekleri öz farkındalık ve duygusal düzenleme becerilerinin gelişimi için etkili bir yaklaşımdır. Aynı şekilde sosyal anlatı ve araştırma listesi oluşturma, otizmli çocuklara bakış açısı alma becerilerini kazandırabilir ve kanıt sorgulama yöntemleri (TOE), başkaları ve kendileri hakkındaki yanlış/kötü düşünceleri değiştirme konusunda geliştirir. Öz güveni artıran kanıt sorgulama yöntemleri sayesinde otizmli çocuklar, akranlarıyla pozitif ilişkiler kurabilir.
Bir diğer husus, tedavi başlangıcında, henüz bir yöntem belirlenmemişken, her bireye yaşına uygun hedefler koyulmalıdır ve müdahale esnasında alınan yol grafikler ve veriler yardımıyla takip edilmelidir. Uygun destek sağlandığı takdirde otizm spektrumundaki çocuklar, sosyal etkileşimlerini iyileştirebilir ve bakış açısı alma, öz farkındalık ve öz izleme becerileri edinebilir.
DİLGEM, bu alanda uzman eğitmenler ile birlikte çalışmakta ve eğitimler vermektedir. Şubat 2022 de verecek olduğumuz ‘Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireyler için Öğretim Stratejileri Programın’ı buradan inceleyebilirsiniz.
Kaynak :
Marmara Üniversitesi Mütercim Tercümanlık bölümü öğrencisi Alperen Kanat tarafından çevirisi yapılmış ve Dilgem editörleri tarafından kontrol edilmiştir. Orijinal metne buradan ulaşabilirsiniz.
Orijinal Metnin Yazarı: Kenna McEvoy