Sözel Olarak Yetenekli Çocuklar ve Dil Becerileri
“Sözel olarak yetenekli” terimi, güçlü dil becerilerine sahip çocuklara atıfta bulunmaktadır. Sözel olarak yetenekli olan çocuklar, akranlarından çok daha önce bir dilde uzmanlaşırlar. Ayrıca, sözel ve genel bilgi testlerinde ve dil ifade testleri üzerinde, matematik konusunda yetenekli olan çocuklardan daha iyi performans gösterirler.
Sözel beceriler, dili kolayca anlama yeteneğini içermektedir. Bu, dil bilgisinin yanı sıra şiirlerde olduğu gibi dilin yaratıcı kullanımlarını da içerir. Dil öğrenmek, sözel yetenekli çocuğa oldukça kolay gelme eğilimindedir ve bu çocuklar genellikle bir dilin sesleri için iyi bir kulağa sahiptirler. Sözel yetenekli olan çocuk, alfabe gibi dil sembollerini anlama ve değiştirme yeteneğine de sahiptir.
Dil Öğrenme
İşitsel ve sözel sistemleri çalışan tüm çocuklar, işitsel bir işlem problemi gibi bir öğrenme zorlukları olmadıkça, dili kolayca öğrenebilirler. Çocuklar dili, bebeklikten başlayarak aşamalı olarak öğrenirler.
Bebekler, dünya çapında konuşulan 6500’den fazla dil ve bu dillerde kullanılan tüm seslerin hepsini çıkarabilme yeteneğiyle doğarlar.
Çocuklar büyüdükçe ve geliştikçe, anadillerinin seslerini öğrenirler ve anadillerinin gramer yapısına ve cümlenin anlamlarına inerler. Bu süreç genellikle üç yıl sürmektedir, böylece bir çocuk üç yaşındayken, çoğunlukla basit cümleler olmasına rağmen, cümleler kurabilir.
Sözel olarak yetenekli olan bir çocuk, yetenekli olmayan çocuklardan daha hızlı bir şekilde dil öğrenme aşamalarından geçer. Örneğin, sözel üstün zekalı bir çocuk ilk kelimesini dokuz hatta altı aylıkken söyleyebilir, üstün zekalı olmayan çocuklar ise ilk sözlerini bir yaşına kadar söyleyemezler. Sözel yetenekli bazı çocuklar bazı dil öğrenme aşamalarını atlıyor gibi görünebilir, ancak bazen dil anlayışlarını gözlemleyemeyebiliriz çünkü nispeten sessiz kalırlar. Örneğin sözel olarak üstün zekalı olan bir çocuk, çoğu çocuğun bir yaşındayken yaptığı gibi kelimeleri taklit etmeyebilir. Ayrıca iki yaşındayken "Ben kurabiye" gibi basit cümleler kuramayabilir, sonrasında iki buçuk yaşında olduğunda aniden "Kurabiyem nerede?" gibi bir cümle kurabilir.
Okumayı Öğrenme
Dil öğrenirken olduğu gibi, sözel olarak yetenekli olan çocuklar disleksi gibi bir engele sahip olmadıkça hızlı okumayı öğrenme eğilimindedirler. Çocuklar dili öğrendikleri gibi, okumayı da aşamalı olarak öğrenirler.
Bununla birlikte, okuma bir tür talimatla öğrenilmesi gereken bir beceridir. Bu talimat, çocuklar bir dilin temellerini kavramadan önce başlayamaz. Sonuçta, yazılı semboller sadece konuşulan dilin görsel bir temsilidir ve bir çocuk konuşulan dili tam olarak anlamıyorsa, sözel kelimeler ile bir sayfadaki yazılı semboller arasında bağlantı kurması zor olacaktır.
Çocuklar, yazılı ve sözlü kelimeler arasında bir bağlantı kurmaya başlayabilirler, ancak çok genç yaşlarda, bu yazılı kelimeleri çevresel bir baskı, bir nesneyi temsil eden görüntüler olarak görme eğiliminde olacaklardır. Böylece küçük bir çocuk, "anne" kelimesinin evde onu seven ve onunla ilgilenen bir kadını temsil ettiğini öğrenebilir, ancak kelimeyi oluşturan harflerin bireysel sesleri arasında bağlantı kurmaz. Çocuk, okuyabilmek için alfabenin harfleri ile temsil edilen sesler arasındaki bağlantıyı anlamalı ve bu sesleri kelimelerle harmanlayabilmeli ve harmanlanmış seslerin anlamını iyice anlayabilmelidir. Okuma oldukça karmaşık bir beceridir.
Çocuklar Okumayı Aşamalı Olarak Nasıl Öğrenir?
Sözel olarak yetenekli olan çocuklar, okumayı hızlı ve erken yaşta öğrenme eğilimindedirler. Üç yaşında okumaya başlamış bir çocuk, beş yaşlarında akıcı bir okuyucu olabilir. En önemlisi, çoğu zaman bir dili talimatsız olarak öğrendikleri gibi, okumayı da aynı şekilde öğrenebilirler. Bu ilk okuyucular kendi kendini yetiştiren okuyucular olarak bilinirler.
Üstün Yetenekli Çocuklar ve Sözel Beceriler
Üstün yetenekli çocukların hepsi sözel olarak yetenekli değildir. Bazı üstün yetenekli çocuklar matematik alanlarında yeteneklidirler. Matematiksel üstün zekalı olan çocuklar muhtemelen bu erken sözel becerileri göstermeyecektirler, ancak okuma yeteneği açısından, okumayı öğrenmeye başladıklarında, hızlı bir şekilde öğrenebilirler. Akranlarına göre, erken yaşta sayıları anlamaları ve genellikle anaokuluna başlamadan önce toplama, çıkarma ve hatta çarpma yeteneği gibi erken matematik becerilerini göstermeleri daha olasıdır.
Bir çocuk erken konuşmuyor veya okumuyorsa, bu durum çocuğun yetenekli olmadığı anlamına gelmez. Basitçe, matematik gibi diğer alanlarda yetenekli olduğu anlamına gelebilir.
Okumak, akademik başarıya ulaşmak için sahip olunması gereken en önemli becerilerden biri olsa da, sözel yetenekliliğin bir çocuğun okulda mükemmelleşeceğinin bir işareti olmadığını anlamak önemlidir. Aslında, sözel olarak yetenekli olan çocuklar okulda başarısızlık riski altındadırlar.
Kaynakça: https://www.verywellfamily.com/what-does-it-mean-to-be-verbally-gifted-4021580