Kız Çocuklarında Otizm Belirtileri Nelerdir?

Kız Çocuklarında Otizm Belirtileri Nelerdir?

Kız çocuklarında otizm belirtileri erkek çocuklarından daha farklı olduğu için kız çocukları gözden mi kaçtı? Araştırmalara göre; EVET!

Birkaç yıl önce, Disease Control and Prevention Center otizm yaygınlığını yayınladığında durum her 68 kişide 1 kişi idi. Sadece son 10-20 yılda otizm görülme oranı büyük oranda arttı. 2000 yılında bu oran 200’de 1 idi.

Merkezin yayınladığı raporda ‘Otizm erkeklerde daha yaygındır.’ haberi yoktu.

Çünkü bu bir haber değildi. Bu çok bilindik bir konuydu. Otizm, dikkat eksikliği, disleksi, akıcı konuşma bozuklukları, ses-konuşma bozuklukları ve spesifik dil bozuklukları erkek çocuklarında daha yaygındır. Otizm spektrumu için, erkek çocukları 4 kat daha fazla oranda tanı alır. Otizm tanısıyla beraber ek olarak zeka güçlükleri tanısı alanların orası kızlara göre 2 kat fazladır. İşlevselliği yüksek çocuklarda ise bu oran 9:1’dir.

Bazı otizm araştırmalarında giderek belirgin olan şey işlevselliği yüksek çocuklar arasında kız çocuklarının genel olarak tanı almamalarıdır. Öğretmenler ya da ebeveynler onları gözden kaçırıyor olabilir. Standart tanı araçları yüksek işlevli kız çocuklarının otizm belirtilerini yakalayamıyor olabilir. Ve eğer bu kız çocukları değerlendirilmeye yönlendirildiyse, uzmanlar otizm tanısını atlayabilirler.

 

Neden? Özetle, Otizm Kız Çocuklarında Erkek Çocuklarında Olduğu Gibi Görülmez

“Araştırma sonuçlarını temel alarak konuşmamız gerekirse otizm, kız çocuklarında daha farklı bir biçimde kendini gösterir.”

Diane Paul, ASHA Klinik Konular Direktörü.

Gittikçe artan araştırmalara göre, en azından zihinsel güçlükleri olmayan otizm şüpheli kız çocuklarını değerlendirdiğimizde DSM tanısının dışında özellikler sergilediklerini görürüz. Erkek çocuklarına kıyasla kız çocuklarında;

  • Daha az kısıtlayıcı ilgi alanları ve daha az tekrar eden davranışlar. (Journal of Autism and Developmental Disorders, and 2017 International Meeting for Autism Research).
  • Daha yüksek sosyal motivasyon ve daha yüksek arkadaşlık kapasitesi.  (Molecular Autism, and Journal of Autism and Developmental Disorders).
  • Duygularını daha içe dönük bir şekilde yaşama eğilimi, bu eğilimin sebep olduğu kaygı, depresyon ve yeme bozuklukları görülebilir. Erkekler tam tersi bir şekilde hiperaktivite ve itaatsiz davranışlar göstererek dışa vurum yaparlar. (Journal of Autism and Developmental Disorders, and European Eating Disorders Review).

Güncel otizm tanı araçları ve ölçekleri normları oluşturulurken çoğunlukla erkek çocukların verilerine göre oluşturulmuştur. Dolayısıyla bazı kız çocuklarını tanılamıyor olabilir. Otizm sadece erkek çocuklarında olabilir algısından dolayı kız çocukları gözden kaçırılmış ya da başka bir tanıyla yanlış teşhis almış olabilirler. Uzmanlara göre, otizm belirtileri gösteren kız çocuklarının erkek çocuklarına göre daha fazla sosyal motivasyonunun olduğu gözlemlenmiştir. Kız çocukları ortamlarına uyum sağlamak için daha fazla emek sarf edeceklerinden, bu çaba otizm tanısı için gerekli olan belirtileri gizliyor olabilir.

“Bazı çalışmaların sonuçlarına göre kızlar sosyal problemlerini kamufle ediyorlar. Belirli ortamlara özgü konuşma kalıplarını hatırlıyorlar ya da diğer kızların ne yaptığına dikkat ediyorlar. Sonrasında, kaygıyı içselleştiriyorlar ve bu da kaygı bozukluğu, DEHB ya da yeme bozukluğu gibi tanılar şeklinde teşhis almalarına sebep oluyor.” Diane Paul, ASHA Klinik Konular Direktörü.

Bazıları asla tanı almaz; bazıları da ergenlik ya da yetişkinlik dönemlerinde alırlar. Bu süreç boyunca, akademik hayatları, ilişkileri ve kariyer yolculukları etkilenir. Yanlış teşhisler yanlış ilaç kullanımına hatta yanlış bakım evlerine gönderime bile sebep olabilir. Pek çoğu zorbalığa uğrarlar ve bazıları istismarcı bir ilişki içerisine girebilir. Kaygı, kendine zarar verici davranışlar ve yeme bozukluklarıyla mücadele ederler. Uç örneklerinde intihar vakaları görülebilir.

 

Kısıtlayıcı İlgi?

Kız çocuklarının tanı almasını kısıtlayan bu önyargı kendi başına bir tanı aracı geliştirmiş olabilir. 2017 Otizm Araştırmaları Uluslararası Toplantısında sunulan bir araştırmaya göre, otizm tanısında yaygın olarak kullanılan bir testin erkeklere oranla kız çocuklarının teşhisini gözden kaçırması daha muhtemel. Otizm tanılı ve yüksek zeka düzeyine sahip 396 erkek ve 85 kız çocuğundan oluşan araştırma kız çocuklarının ’inin kısıtlayıcı ilgi ve tekrarlı davranış ölçeklerini çok düşük bulurken bu oran erkek çocuklarında %6 olarak kaldı.

“Uzmanlar bu farklılığı anlamaya başladılar. Otizmli erkek çocuklarında görülen alışılmadık takıntılar kız çocuklarında daha yaşlarına uygun ilgi alanları (bebekler, atlar ya da prensesler) olarak ortaya çıkarlar. Bu oyuncaklarla nasıl oynadıklarıyla pek ilgilenilmiyor.” Nicole Kreiser, Eastern Virginia Medical School’da Klinik Psikolog ve Ass. Profesör.

“Otizm tanısı alan bir kız çocuğunun oyunu tam olarak sembolik oyun değildir; daha çok tekrarlayıcıdır. Bu kızlar oyuncak bebeklerle oynuyor gibi görünebilir, fakat bebeklerin kıyafetlerini ya da ayakkabılarını renklerine göre ayırmakla meşguldürler. Oyuncak bebeklerle her seferinde aynı oyunu oynama eğilimi gösterirler ve oyuncak bebekleri konuşturma şekli her zaman aynıdır.” Nicole Kreiser.

Fakat değişimlere karşı gösterdiği direnç ve yoğunluk çok açıktır. Onu başka bir şey yapmaya teşvik etmek ne kadar zordur? Eğer izin verseniz tüm gün o oyunu oynar mı?

 

Usta Taklitçiler

Düşük otizm tanı oranlarının bir başka sebebi de kız çocuklarının istenmeyen sosyal davranışlarını başarılı bir şekilde maskeleyebiliyor olmalarıdır. “Kızların maruz kaldığı sosyal baskı erkek çocuklarından daha önce başlar ve davranış bazında yapılan baskılar daha nettir.” Zoe Gross, Autistic Self Advocacy Network Operasyon Direktörü.

Otizm tanılı kız çocukları sosyal baskıları göz ardı edemez. Aksine onları önemser. Uygun olarak davranmaya çalışırlar ve iyi olmaya özen gösterirler. Bu maskeleme davranışı tanı almalarını zorlaştırabilir.

Örneğin, 2016 yılında Çocuk Psikolojisi ve Psikiyatrisinde yayınlanan oyun davranışları makalesine göre otizm tanısı alan erkek çocukları akranları tarafından reddedilirken, kız çocukları ne reddediliyor ne de kabul ediliyor. İlk bakışta, otizmli kız çocuğu akranlarıyla oyun oynuyor gibi gözükebilir. Yakından bakıldığında, kız çocuğunun akranlarının yanında oynaması onlar ile oynadığı anlamına gelmiyor. Çoğunlukla kendi kendine oynuyor ya da akranlarını anlayabilmek için gözlem yapıyor.

Bu sosyal kamuflajlar eskiden düşünüldüğünden daha yaygın bir şekilde görülüyor. 2015’te otizmli yetişkinlerle yapılan bir araştırmaya göre, katılımcı olan kadın ve erkekler davranışlarını kamuflajladıklarını söylerler. “Önceki araştırmalar sadece kadınların bunu yaptığını söylüyordu. Bu katılımcılar kamuflaj davranışı gösterirler çünkü diğerleriyle uyumlu olmayı isterler ve sosyal ilişkiler kurabilmeyi isterler.” Laura Hull, University College London.

Uyum sağlamak için, otizmli kız çocuğu akran olarak sosyal anlamda başarılı birini seçer ve onu taklit eder. Davranışlarını ve giyim tarzını kopyalayabilir. Dairesel hareketler yapma dürtülerini ya da ‘My Little Pony’ hakkında 20 dakika boyunca konuşma isteklerini bastırabilirler. Çünkü daha öncesinde benzer davranışları yüzünden zorbalığa uğramış ya da öğretmeni tarafından uyarı almıştır.

“Otizm spektrum teşhisi esnasında da kamuflaj davranışı yok olmayacaktır. Bu yüzden uzmanlar çok dikkatli olmalıdırlar.” Autistic Self Advocay Network.

“Kız çocuğu seans sırasında iyi gözükebilir fakat bu onun iyi olduğu anlamına gelmez. Bazı sosyal yetersizlikler yaşayan bir kız klinik bir ortama geldiğinde muhtemelen onu otizm ile değerlendirmeyiz.” Klin

Otizm ve Gelişimsel Bozukluklar Dergisinde yayınlanan bir araştırmada, çoğu katılımcı ‘normal’ olma ya da uyum sağlama çabalarının olumsuz sonuçlandığından bahseder. Yardıma ihtiyaç duyduklarına kimsenin inanmadığını iddia etmede beceriklidirler. Bir ‘kız olarak’ onlara çok sosyal olduğu ya da matematikte iyi olmadığı söylenmiştir. Dolayısıyla otizmli olamazlar.

Devamlı kamuflaj davranışı zararlı bir hal almaya başlar. Hull’un araştırmasına göre, bu davranış mental, fiziksel ve duygusal olarak yorucudur. Pek çoğu iyileşme gösterme için zamana ihtiyaç duyarlar. “Henüz tanı almamış kız çocuklarında bu yorgunluk hissi bir işaret olabilir.  Kızınız okuldan gelip 2 saat boyunca uyumak isteyebilir. Komuflaj oto-kontrolün bir aşamasıdır ve yetişkinler bunu deneyimlemez. Epey yorucudur.” Gross.

 

İçselleştirmenin Tehlikeleri

“Otizm tanısı alan pek çok erkek çocuk öfke nöbetleri geçirme ya da taşkın davranma eğiliminde olurlar. Fakat kız çocukları daha çok duygularını içselleştirme eğilimindedirler ve genellikle sessiz, utangaçtırlar.” Kreiser. Bir utangaç, sessiz, zeki öğrenci öğretmenlerin rüyasıdır. Dolayısıyla değerlendirmeye gönderilecek bir öğrenci olduğu fark edilmez bile.

Sessiz ve utangaç biri düşüncelerini maskeleyebilir. “Nasıl diyalog kuracağımı bilmiyorum. İnsanların sosyal işaretlerini nasıl yorumlayacağımı bilmiyorum” gibi düşünceler içselleştirilir. Bu da kaygıya ve depresyona yol açabilir.

Otizmli bireylerin sosyal motivasyonlarının olmadığını iddia eden bakış açısı vardı. Benim bazı danışanlarım sosyal olarak motivasyonluydular ama nasıl iletişime geçeceklerini bilmiyorlardı. Sosyal etkileşimler onlar için tahmin edilemezdi. Dolayısıyla kaygı kaçınılmaz bir sonuçtur.

Sosyal beceriler açısında kaygıyı ele almak yardımcı olabilir. Fakat otizmin kaygı ile ilişkisini iyi değerlendirmek gereklidir.

 

Kayıp Kız Çocukları

“Kadınlar, otizm dünyasının kimsesizleridir.” Ami Klin Marcus Otizm Merkez Direktörü

 

Kaygı ve depresyonla birlikte son araştırmalar gösteriyor ki, yeme bozuklukları ve kendine zarar verme davranışı da otizm ile ilişkili olabilir.

Bazı kız çocukları hiç tanı almıyor; diğerleri ise yanlış tanı alabiliyor. Obsesif kompalsif bozukluk, kaygı bozukluğu, depresyon ve bipolar bozukluk gibi teşhisler alabilirler. Genellikle ilaç kullanımı, tedaviler ve kurumlara yönlendirme de görülür. Bazıları yetişkinlik döneminde teşhis alırlar.

Zorbalığa uğrama ya da cinsel istismar yaygın tehlikelerdendir. Yüksek işlev gösteren otizm tanısı almış kız çocukları uyum sağlamak ve kabul almak isterler. Fakat flört etme gibi karmaşık yapılı sosyal işaretleri anlamazlar. Kendilerini tehlikeli durumlarda bulabilirler. 2016’da yapılan bir araştırmaya göre kadınların %64’ü cinsel istismara uğruyor. Bu kadınların çoğu bir ilişkinin içerisindeyken istismara uğruyor. Cinsel ilişki konusunda hayır demeleri gerektiğinin farkına bile varamayabilir ya da bir ilişkiyi bitiremeyebilirler.

“Eğer günlük hayatını yönetme yetisini etkileyen bir sosyal yetersizliği olan kız çocuğunu gözden kaçırıyorsak onlara büyük bir zarar veriyoruz demektir.” Klin.

Kreiser’de bu görüşe katılır. Son zamanlarda kendisi de pek çok ergen kız ile çalışmaktadır. “Hepsinde konuşma gecikmesi öyküsü gözüküyor. Oldukça odaklanılmış ilgi alanları, aşırı utangaçlık var. Fakat hepsi de ergenlik döneminde bir uzmana yönlendiriliyor. Eğer erken tanı alsalardı onlarla ne kadar ilerleme kat edeceğimizi bir düşünün.” Kreiser.

 

Kız Çocuklarında Otizm: Uzmanlara Öneriler

Eğer birlikte çalıştığınız takım çeşitli tanılardan şüpheleniyorsa, sırf kız çocuğu olduğu için otizmi düşünmemezlik yapmayın. Sahip olduğunuz önyargıların farkında olun.

 

Rehber olarak DSM-5’i Kullanın

Kız çocuklarından erkek çocuklarında görülen otizmi beklemeyin. Klin ve meslektaşları şu belirtilere bakılmasını öneriyor:

  • Daha yaşa uygun yoğun ilgi alanları
  • Sembolik oyunun aslında tekrar edici ve keskin kurallı olması
  • Yaşa uygun ya da yaşın üzerinde dil gelişimi, ekolali görülebilir. Alıcı ve ifade edici dilde farklılıklar
  • Daha az göze çarpan kendini uyarıcı davranışlar vardır.  Bu davranışlar daha sosyal olarak kabul görmüş davranışlar şeklinde ortaya çıkar.
  • Okulda ideal bir öğrenci gibi olup eve geldiğinde krizler ya da öfke nöbetleri geçirebilir.
  • Duyusal konular- kalabalığa ya da belirli seslere ve dokulara karşı toleranssız olabilirler
  • Sosyal etkileşimlerde ve başkalarıyla konuşma becerilerinde zorluk yaşayabilirler.-Sıra alma, konuda kalma, muhabbet başlatma, muhabbete girme vb.

 

Kaynakça

Bu yazı Nancy Volkers tarafından yazılmıştır. Orijinal versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz.