İçe Kapanıklık

İçe Kapanıklık

İçe kapanıklık, kişinin diğer insanların eşlikçiliklerinden ziyade yalnız kalma eğiliminde olmaları ve yalnız kalmaktan güç ve enerji almalarıyla karakterize kişilik özelliğidir.

1- İçe Kapanıklığı Anlamak

            İçe kapanıklık diğer tüm kişilik özellikleri gibi zaman içinde oluşur. İçe kapanıklık aşırı, orta veya ikisinin ortasında bir noktada olabilir. Aşırı içe kapanık kişiler doğal olarak diğer insanlarla etkileşime girmezler. Dolayısıyla soğuk ve mesafeli olarak görülürler. İçe kapanık kişiler, dışa dönük kişilerin aksine diğer insanlarla etkileşime girdiğinde veya onlara yaklaştıklarında enerjileri çekilir. İçe kapanık kişiler sıklıkla diğerlerinin varlığını, sosyal etkileşimleri ve kalabalık ortamları yorucu ve enerji tüketici bulurlar.

            İçe dönük bireyler sosyal ortamlar veya diğer insanlardan ziyade fikir ve konseptler üzerine düşünceleri daha ilgi çekici bulurlar ve bunlara dikkat etme eğilimindedirler. İçe kapanık bireyler iş ve çalışma alanlarında da görülürler. İçe kapanık kişiliğe sahip insanlar daha çok bağımsız çalışma ortamlarını, dikkatli ve iyi düşünülmüş aktivite seçimlerini, sahip oldukları birkaç ilgi alanıyla alâkalı derin araştırma yapmayı ve bilgi edinmeyi ve sıklıkla harekete geçmeden önce dikkatlice düşünmeyi tercih ederler.

            İçe kapanık kişilikler genellikle güçlü iletişim becerileri, iyi dinleme becerileri ve konuları enine boyuna düşünüp taşındıktan sonra yorum yapmaları ile tanınırlar.

            İçe kapanık kişilik özelliğinin karşıtı dışa dönük kişiliktir. Bu iki kişiliğin karışımı olan kişiliğe "Ambiversiyon" denmektedir. Günlük yaşamda tüm insanlar hem içe kapanık, hem de dışa dönük taraflarını yansıtırlar, ancak genellikle iki taraftan biri daha baskındır. Dışa dönük kişiler içe kapanık kişilerden daha yaygındır. Genel kanı her üç dışa dönük birey için bir içe kapanık birey olduğu yönündedir.

 

2- İçe Kapanıklık Hakkındaki Yanlış Anlaşılmalar

            İçe kapanık kişiler diğer insanlar gibi kalabalık gruplar arasında rahatlamazlar. Bunun yerine ya küçük grup tanıdıklar arasında ya da yalnızken kendilerini rahat hissederler. İçe kapanıklık negatif bir kişilik özelliği değildir ve antisosyal davranış göstermezler. Bu basitçe içe bakış ile karakterize edilen kişilik özelliğidir. İçe kapanıklık sıklıkla utangaçlık ile eş anlamlı olarak düşünülür, ancak iki durum birbirine bağlı olmak zorunda değildir. Utangaç insan içe dönük veya dışa dönük olabilir.

            Araştırmalar göstermektedir ki, dışa dönük kişiliğe sahip insanlar içe dönük insanların kişiliğini anlamakta zorluk çekmektedirler. Sonuç olarak içe kapanık insanlar okulda veya iş yerinde zorluklar yaşayabilirler. Özellikle dışa dönük ve çok konuşan insanların arasında rahatsız hissederler ve büyük grupların arasında bulunmak onlar için streslidir. Bu baskı içe kapanıklığın yanlış anlaşılmasına neden olur. Okullar ve ofisler hem içe kapanık hem de dışa dönük kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak için dizayn edilmiştir- hem kişisel işler yapma, hem de proje görevleri yapma olanakları ile kişisel olarak da bir grup projesine yardım edilebilir- ki bu durum her iki kişilik türünün de fayda sağlayabileceği yerler hâline getirir.

            Aşırı içe kapanık bireyler sıradışı deneyimlerden kaçınır ve duygusal ifadeleri sınırlıdır; ancak bu durum onların depresif veya mutsuz olduğunu göstermez. Depresyon bazen dışlanmışlık hissiyle bağlantılı olabilir ve fazlasıyla yalnız zaman geçiren insanlar dışa dönük dünyada depresif olarak düşünülebilir; ancak yalnız zaman geçirme bir depresyon belirtisi değildir. Aslında içe kapanık insanlar fazlasıyla başkalarıyla etkileşime girdiğinde ve yalnız zaman bulamadıklarında daha stresli, baskı altında, endişeli ve kötü ruh hâlinde hissederler.

Referanslar ve Kaynakça

 

KAYNAKÇA:https://www.goodtherapy.org/blog/psychpedia/introversion