Yaş Gruplarına Göre Çocuklarda Okula Uyum Sürecini Kolaylaştırmak için İpuçları

Yaş Gruplarına Göre Çocuklarda Okula Uyum Sürecini Kolaylaştırmak için İpuçları

Okul Öncesi ve Ana Sınıfı:

  • Ayrılık anksiyetesi;erken çocuk dönemindeki çocuklarda ve anne-babalarında yaygın olarak görülür. Tipik olarak bu dönemdeki çocuklar temel bakım verenleriyle, diğer kişilerle olduğundan daha fazla zaman geçirmektedirler. Bu güvenli alanı, anne babasıyla kurduğu güvenli ilişkiyi, terk etmek ve yeni insanlar ve yerler keşfetmek durumunda kalacaktır.
  • Sizden bir süreliğine ayrı kaldığında, belki de duygularıyla baş etmek durumunda kalacak, yeni bir bakım verene güvenecek, okul kurallarını öğrenecek, ve diğer çocuklarla oyunlar oynayacaktır. Çocuğunuzun bu değişime ayak uydurmasına yardımcı olmak için, yeni ortamda bir süre birlikte vakit geçirin. Uygun olduğunuz bir gün çocuğunuzun okulunu ziyaret edin. Fakat bunu yapmadan önce, öğretmeniyle önceden tanışın. Öğretmeniyle birlikteyken kendinizi rahat hissederseniz, çocuğunuza bakım verebilecek kadar öğretmenine güvendiğinizi ona göstermiş olursunuz.
  • Çocuğunuza duyguları tanıtmak için, günlük hayatınızda kendi duygularınızı ifade eden kelimeler kullanın. Bu; çocuğunuz mutsuzken veya iletişim kurmakta güçlük çektiğinde, yardımcı olacaktır. Kendisini öfkeli hissetmek ve yanlış anlaşılmak yerine, duygularını düzgün bir şekilde ifade edebilme konusunda alıştırma yapmış olacaktır. Bu yaştaki çocuklar; kendi duygularını tanımlama konusunda tekrar tekrar alıştırma yapmaya ve git gide artan karmaşık sosyal durumlarda kendini yönetebilmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar.

 

İlk Okulun İlk Yılları:

Çocuğunuz birinci, ikinci ve üçüncü sınıfa gidiyorsa; ilişki becerileri üzerinde sürekli alıştırma yapacaktır. Birkaç öğretmeniyle iyi anlaşmaya, yeni arkadaşlar edinmeye, ve okul projeleri için işbirliği yapmaya ihtiyacı olacaktır. İlkokuldaki bir çocuk için ilişkileri; çocuğun okuldan önce ve okuldan sonraki duygu durumunu, ve okuldaki akademik başarısını bile etkileyen güçlü bir motivasyon kaynağı haline gelir.

 

İlk Okulun Son Yılları ve Orta Okul:

İlk okulun son yıllarında, çocukların duygularını yönetebilme becerisi ve sosyal kaygının üstesinden gelebilmesi konusunda yardımcı olmak için yeni baş etme becerileri edindirmeye gerek vardır. 4. sınıf; sosyal ve akademik baskının yeni bir boyutunu getiriyor gibi görünmektedir. Okuma, yazma, ve aritmetik gibi temelleri öğrenirken; bu yaştaki çocuklardan kendi akademik kabiliyetlerini geliştirmeleri beklenir. Ek olarak, sadece sosyal farklılıklar çocuklar arasında fark edilmekle kalmaz, birbirlerinin dikkatini çekmeye de çalışırlar, ve bazen bunu düşmanca bir şekilde yaparlar. Okul işlerinin yüküyle birlikte, algılarını yönetmek durumunda olan gençler üzerinde tüm bu baskı artmaktadır.

  • Sakinleşmek için bir dakikasını ayırması için teşvik edin: Birlikte derin bir nefes almaya çalışın. Çocuğunuza herhangi bir zamanda kendini nasıl sakinleştireceğini öğretebilirsiniz. Aynı zamanda, çocuğunuzun zihinsel olarak ara vermesine izin verin. Örneğin, çocuğunuz ödev yapmaktan yorulduğunda, dışarıya çıkması, temiz hava alması, yaptığı işe bir dakikalığına ara vermesi ve çok daha taze bir zihinle dönmesi için teşvik edin. Bunu yaptıktan sonra, "Okulla ilgili işlerini yaparken yorulduğunda, zihinsel olarak ara vermek için neler yapabilirsin?" diye sorun. Bazı fikirler üzerinde birlikte düşünün.
  • Bazı düşmanca kelimelere ve hareketlere karşı nasıl tepki verebileceği üzerinde egzersizler yapması için teşvik edin: Çocuğunuza henüz biri tarafından sataşılmadıysa, mutlaka başkalarının bunu yaşadığına tanık olmuştur. Herhangi bir aşağılamayla karşılaştığında, nasıl tepki vermesi gerekiyor? Cevapları kısa ve akılda kalabilir olacak şekilde oluşturun: "Dur, şuanda yanlış davrandığını biliyorsun!" veya "Bu çok kırıcı". Açıklamasını yapmasında ve yürüyüp gitmesinde ona yol gösterin. Bu tür durumlarda çocuğunuzun neler yapabileceğine ilişkin provalar yapmak; kaba sözlerle veya davranışlarla karşılaştığında ne yapması gerektiğine ilişkin çocuğunuzun kendine olan güveninin artmasını sağlar.

 

Lise:

  • Gençler bağımsızlık istediklerinde ve daha fazla risk almaya başladıklarında, karar verme becerilerini geliştirmeleri gerekir. Çocuğunuza rehberlik yapamıyor olduğunuz zamanlardaki madde kullanımı veya cinsel aktivitelere katılım konusunda akran baskısı ile yüzleştiğinde, çocuğunuza seçim yapabilme becerileri üzerinde egzersiz yapması için sayısız şans verebilirsiniz. Aşağıda belirtildiği gibi iki şekilde bu şansı yaratabilirsiniz:
  • Çocuğunuzla etik ikilemler ve sebep-sonuçları inceleme amacıyla sosyal ve toplumsal haberler üzerinde konuşun: Unutmayın ki; gençler yirmilerinin ortalarına kadar tam anlamıyla yüksek düzey mantıklı düşünme becerisini edinemez. Bu sırada, anne babalarına yalan söyleme, okuldan kaçma, veya sigara içmeyi deneme gibi büyük seçimler yapacaklardır. Çoğunlukla bu kararlar akran baskısı altındayken verilir. Gençler öğüt verilmesinden hoşlanmazlar, ama yaşanabilecek sosyal zorluklar karşısında neler yapılacağı konusunda oldukça meraklıdırlar. Bu merakı bir avantaj olarak görün ve çocuğunuzun çevrenizdeki her türlü durumu keşfetmesini sağlayın. Araba sürerken ulusal haberler hakkında konuşun veya yemek saatinde güzel sorular sorun. "Sence neden bu kız evden kaçmayı seçmiş olabilir? Sence kızın evden kaçmak dışında başka hangi seçenekleri olabilir?" Bu keşfetmeyi teşvik eden sorular, çocuğun ahlaki düşünme kabiliyetini geliştirir. Gençler nereye kadar kendi sınırlarını çizecekleri konusunda mücadele verebilirler. Bu sohbetler, kendi verdikleri kararlarla yüzleşecekleri zamanlar için eleştirel düşünce provaları yapma imkanı sunmuş olur.
  • Büyük veya küçük, kısıtlı sayıda seçenek sunun: Ebeveynler olarak her gün milyonlarca seçenek arasından kararımızı veriyoruz. Fakat, gençler için ideal olan kısıtlı sayıda seçenek arasından karar almasıdır. İki seçenek sunarak çocuğun daha düşünceli davranacağı seçeneğe odaklanması; sayısız seçenek arasında boğulmasını engeller. Ve her iki seçenek anne ve babalar için kabul edilebilir olduğu için hangisini seçtiğinin bir önemi yoktur. Örneğin, "Ödevini hemen okuldan sonra veya yemekten sonra yapabilirsin". Seçenek sunduğunuzda, çocuğunuzun ileriyi düşünmesine yardımcı olmuş olursunuz. Örneğin haftasonuyken şöyle söyleyebilirsiniz: "Haftasonu bittikten sonraki pazartesi günü, bizimle birlikte şehir dışına gitmek mi seni daha mutlu eder, yoksa arkadaşın ve ailesiyle birlikte kalmak mı? Hangisi? Ve neden?"

Kaynakça: https://www.parenttoolkit.com/social-and-emotional-development/news/back-to-school/how-to-get-kids-emotionally-prepared-for-back-to-school