Parkinson: Alzheimer’ Dan Sonra En Yaygın İkinci Dejeneratif Bozukluk Olan Parkinson Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Parkinson: Alzheimer’ Dan Sonra En Yaygın İkinci Dejeneratif Bozukluk Olan Parkinson Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Birçok insan, Parkinson’un Alzheimer hastalığından sonra en sık görülen dejeneratif nörolojik hastalık olduğunu bilmiyor. Boksör Muhammad Ali, şarkıcılardan Johnny Cash ve Neil Diamond ve aktörlerden Robin Williams, Alan Alda ve Michael J. Fox dahil olmak üzere birçok tanınmış kişiye Parkinson teşhisi kondu. Teşhisleri bu hastalıkla ilgili daha fazla farkındalık kazandırmaya yardımcı oldu.

Parkinson Nedir?

Parkinson Hastalığı, hareketten sorumlu beynin bir bölümünü etkileyen ilerleyici bir sinir sistemi bozukluğudur. Parkinson Vakfı’na göre, hastalık öncelikle beyindeki dopamin üreten nöronları hedef alır. Dopamin, beyinde ruh halini, hareketi ve hafızayı etkileyen sinyaller gönderen bir kimyasaldır. Eğer Parkinson iseniz, bu nöronlar öldüğünden dolayı daha az dopamin üretirler; bu da hareket problemlerine neden olur.

Parkinson hastası insanlar, kalp hızı ve tansiyon gibi vücudun birçok otomatik fonksiyonunu kontrol eden sempatik sinir sisteminin ana kimyasal mesajcısı olan norepinefrin üreten sinir uçlarını da kaybederler. Norepinefrin kaybı, Parkinson’un yorgunluk ve düzensiz tansiyon gibi hareket etmeyen özelliklerini açıklamaya yardımcı olabilir.

Parkinson’da genellikle dört eşzamanlı belirti kendini gösterir: Titreme, hareket yavaşlığı, vücut uzuvlarının sertleşmesi ve yürüme zorluğu.

Parkinson Kimlerde Görülür?

Parkinson’un belirtilerinin en çok 60 yaşından büyük kişilerde ortaya çıkması muhtemeldir, ancak semptomlar 50 veya daha küçük yaşlarda da başlayabilir. 50 yaş ve daha erken dönemde belirtiler varsa, “Genç Başlangıçlı Parkinson Hastalığı” olarak adlandırılır. Parkinson’lu kişilerin yaklaşık ’u erken belirtili Parkinson’dur. Aktör Michael J. Fox teşhis edildiğinde 29 yaşındaydı.

Araştırmalar, erkeklerin Parkinson’a yakalanma ihtimalinin 1,5 kat daha fazla olduğunu gösteriyor ancak bilim adamları bunun nedenini açıklayamıyorlar. Ek olarak, hastalığın görülme sıklığı sanayileşmiş ülkelerde, ABD’de, kentsel alanlarda, kırsal alanlara göre daha yüksektir. Ayrıca, ABD’de yapılan çalışmalar, Parkinson’un Avrupa kökenli beyaz Amerikalılarda diğer etnik gruplara göre daha yaygın olduğunu göstermektedir.

Parkinson’un Nedenleri Nelerdir?

Parkinson’un nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, potansiyel nedenler için teoriler, oksidatif hasarlardan (vücudunuzdaki serbest radikaller ve antioksidanlar arasında görülen bir dengesizlik) ve çevresel toksinlerden genetik faktörlere ve hızlandırılmış yaşlanmaya kadar uzanmaktadır.

Kalıtsal faktörler:2005 yılında araştırmacılar, Parkinson hastalığı geninde kalıtsal vakaların %5’ inden sorumlu olduğuna inanılan tek bir mutasyon keşfettiler. Bununla birlikte, Parkinson’un genetik nedenlerini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekir, çünkü vakaların %90’ında genetik bir belirleyici tanımlanamamıştır.

Travmatik beyin hasarı (TBI):Önceden bir TBI veya birden fazla kafa travması geçirmiş olması, Parkinson’a yakalanma olasılığının artmasıyla ilişkilendirilmiştir.

Toksinlere maruz kalma:Tarımsal ve endüstriyel mesleklerdeki bireyler, böcek ilacı, çözücü, metal ve diğer kirletici maddeler gibi çevresel toksik maddelere maruz kalma nedeniyle Parkinson’a yakalanma bakımından daha büyük bir risk altında görülmektedir.

Parkinson Günlük Hayatı Nasıl Etkiliyor?

Parkinson, ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle, günlük hayatı hemen etkilemez. Bunun yerine, rutininiz zaman içinde değişir ve düzenli faaliyetlerde zorluklar artar.

Konuşma:Konuşma yumuşak, mırıldanma şeklinde veya monoton olabilir. Parkinson hastası kişiler konuşma düzenlerindeki değişikliklerin farkında olmayabilirler. Aşağıdaki konuşma bozuklukları Parkinsonlu hastaları etkileyebilir:

  • Hipofoni:Çok yumuşak veya sessiz bir şekilde konuşma üretimi vardır.
  • Dizartri:Konuşmak veya net konuşma üretmek için gereken kasları etkiler.
  • Takifemi:Bir kişi hızlı ya da düzensiz konuşma patlamaları ürettiğinde, onu anlamak zorlaşır.

Konuşma zorluklarının bir sonucu olarak, bazı kişiler sosyalleşmeye veya başkalarıyla iletişim kurmaya daha az ilgi gösterebilir, ancak bu duygulara rağmen sosyal olarak aktif kalmaya çalışmak önemlidir.

Yutma:Parkinsonlu hastaların yaklaşık % 80’inde hastalık ilerledikçe yutma bozuklukları gelişebilir (Suttrup ve ark., 2016). Yutma ile ilgili sorunlar beslenme bozukluğuna veya yemeğin akciğerlere kaçmasına veya hastanın boğulmasına neden olabilir, bu nedenle bu semptomları belirgin olarak görürseniz dil ve konuşma terapistine danışmanız önemlidir. Belirtiler arasında yemek yerken veya içerken öksürmek, boğazınızdaki yiyecekleri temizlemek zor olabilir veya yedikten sonra göz sulanması veya burun akıntısı olabilir.

Hareketlilik:Parkinson ile yaşayan insanlar hareketin bir zamanlar olduğu gibi doğal gelmediğini hissedebilirler. Ancak, günlük programınıza devam etmek için bir plan oluşturmak çok önemlidir ve bu güvenli bir şekilde yapılmalıdır. Düzenli yürüyüşler yapmak, ev işleri yapmak ya da bir toplum merkezinde hareket halinde ders almak bunu yapmanın yolları olabilir.

Bilişsel İşlevler:Parkinson, beynin çoklu görev, planlama ve problem çözmeyi kontrol eden kısmını etkileyebileceği için, hastalığı olan kişiler bazen düşünceleri işlemek için unutkan veya yavaş hissettiğini söyler. Parkinson’ lu bazı kişilerde hastalığın ilerleyen aşamalarında demans (unutkanlık) görülebilir.

Duygusal Yan Etkiler:Bazı araştırmalar, Parkinson ile yaşamanın duygusal etkilerinin motor veya konuşma değişikliklerinin etkilerine eşit veya daha büyük olabileceğini ve potansiyel olarak endişe, depresyon, hayal kırıklığı ve ilgisizliğe yol açabileceğini göstermiştir. Danışmanlık almak, destek grubu bulmak ve düzenli egzersiz yapmak duygusal yan etkilerle başa çıkmanın bazı yollarıdır.

Parkinson Tedavisi Nasıldır?

Parkinson’un, ortadan kalkması mümkün değildir. Ancak ilaçlı tedaviler, cerrahi ve yaşam tarzı değişiklikleri semptomları kontrol altına almaya yardımcı olabilir. Her zaman önce doktorunuza danışmanız önemlidir, ancak Parkinson’lu birçok kişi konuşma, yutkunma ve bilişsel konuların ele alınmasına yardımcı olabilecek bir dil ve konuşma terapistine danışmayı yararlı bulur.

 

KAYNAKÇA:

Treatment & Medication | American Parkinson Disease Assoc. (n.d.). Retrieved from http://www.apdaparkinson.org/what-is-parkinsons/treatment-medication.

Yorkston, K. M. (2010). Management of motor speech disorders in children and adults. Austin, TX: Pro-Ed.

Disease Society of Victoria. (n.d.). Anxiety, Depression and Emotional Changes :: Parkinson’s Victoria – We’re in this together. Retrieved from http://www.parkinsonsvic.org.au/parkinsons-and-you/anxiety-depression-and-emotional-changes/.

Suttrup, I. & Warnecke, T. Dysphagia. (2016). Springer US, 31(1): 24-32. https://doi-org.ezproxy.neu.edu/10.1007/s00455-015-9671-9

Downward, E. (2017). Symptoms – Speech Difficulties or Changes. Retrieved from parkinsonsdisease.net/symptoms/speech-difficulties-changes

Chapey, R. (2008). Language intervention strategies in aphasia and related neurogenic communication disorders. Philadelphia: Wolters Kluwer, Lippincott Williams & Wilkins.

Cognitive Impairment in Parkinson’s Disease. (n.d.). Retrieved from http://www.michaeljfox.org/understanding-parkinsons/living-with-pd/topic.php?cognitive-impairment

Lanska, D. J. (1997, September 01). The geographic distribution of Parkinson’s disease mortality in the United States. Retrieved from https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/9260859.