Öfke Psikolojisi

Öfke Psikolojisi

Giriş

Öfke, bir yapı ya da başka bir ağrıya (fiziksel veya duygusal) doğal ve çoğunlukla otomatik bir cevaptır. İnsanlar kendilerini iyi hissetmedikleri, reddedildikleri, tehdit gördükleri veya biraz kayıp yaşadıklarında öfke oluşabilir.

Ağrının türü önemli değil; Önemli olan, yaşanan acının tatsız olmasıdır. Öfke hiçbir zaman izolasyonda ortaya çıkmadığından, daha önce mutlaka ağrı duygularından önce geldiğinden, genellikle “ikinci el” duygusu olarak nitelendirilir.

Öfke, Düşünceler ve Sosyal Davranış

  • Sadece acı, öfkeye neden olmak için yeterli değil. Acı, bazı öfke tetikleyici düşüncelerle birleştirildiğinde ortaya çıkar.
  • Öfkeyi tetikleyebilecek düşünceler arasında kişisel değerlendirmeler, varsayımlar, değerlendirmeler veya insanların başkalarının kendilerine zarar vermeye çalıştığını (bilinçli veya değil) düşündüğünde ortaya çıkaran durumların yorumları bulunur.

 

Bu anlamda öfke toplumsal bir duygudur; Her zaman öfkenizin yönlendirileceği bir hedefiniz vardır (o hedef kendiniz bile olsa). Öfkeyi tetikleyen düşüncelerle birleştirilen acı duyguları, sizi harekete geçmeye, tehditlerle yüzleşmeye ve acı çekmenize neden olduğunu düşündüğünüz hedefe vurarak kendinizi savunmaya teşvik eder.

Öfke: Bir alternatif duygu

Öfke ayrıca alternatif bir duygu olabilir. Bununla demek oluyor ki bazen insanlar kendilerini sinirlendirir, böylece acı çekmek zorunda kalmazlar. İnsanlar acı duygularını öfkeyle değiştiriyorlar, çünkü sinirlenmek acı içinde olmaktan daha iyi hissettiriyor. Acının öfkeye dönüşmesi bilinçli ya da bilinçsizce yapılabilir.

Acı çekmekten çok öfkeli olmanın, başta dikkat dağıtma olmak üzere bir takım avantajları vardır. Acı çeken insanlar genellikle acılarını düşünürler. Ancak, kızgın insanlar acı çekenlere zarar vermeyi düşünür. Ağrının öfkeye dönüştürülen bir kısmı, kendi kendine odaklanmadan diğer odaklanmaya doğru bir dikkat kaymasını içerir.

{!GALLERY}