Okuryazarlık Zorlukları

Okuryazarlık Zorlukları

Konuşma Dili
Konuşma dili, okuma ve yazma gelişimi için temeli oluşturur. Konuşma dili problemi olan çocuklar, okumayı ve yazmayı öğrenmede sık sık zorluk çekmektedir. Dahası, okuma ve yazma problemi olan çocuklar, çoğu zaman konuşma dil zorlukları geçmişine sahiptirler. Konuşma dili ile yazı dili arasındaki bu açık bağlantılar nedeniyle, Dil ve konuşma terapistleri okuryazarlığın gelişiminde kritik ve doğrudan bir rol oynamaktadır.

Okuryazarlık Zorlukları
Okuryazarlık zorlukları, herhangi bir kişinin okuma veya yazma ile ilgili yaşayabileceği zorluklardır. Kişinin okuryazarlık sorunları başka bir durumun (felç sonrası afazi gibi) sonucu olarak ortaya çıkabilir (ya da çıkmayabilir). Okuryazarlık zorlukları genellikle ‘disleksi’ terimini kullanarak ifade edilmesiyle birlikte, bu bozukluk genellikle sadece okumayı ve / veya hecelemeyi öğrenmede belirli bir yetersizlik veya belirgin zorluk olduğunda teşhis edilir. Disleksi tanımı, farklı meslekler arasında değişiklik gösterme eğilimindedir. Belirli Dil Bozukluğu (SLI), Belirli Öğrenme Bozuklukları / Zorlukları ve İşitsel İşlem Bozuklukları gibi terimlerle sıkça karşılaşıyoruz.

Spesifik Dil Bozukluğu (SLI)
Spesifik Dil Bozukluğu (SLI), hem ifade hem de alıcı dili etkileyebilen gelişimsel bir dil bozukluğudur. SLI, işitme kaybı gibi diğer gelişimsel bozukluklarla ilişkili değildir veya bunlardan kaynaklanmaz. SLI’lı bireyler, dilin konuşma seslerini anlamlı birimler halinde birleştirme ve seçme konusunda sorunlar yaşarlar. Bu problemler oral motorlu kas sisteminin koordinasyonundaki zorluklardan kaynaklanan konuşma bozukluklarından farklıdır. Bu nedenle, örneğin tek başına kekemeliği olan bir çocuğun SLI’ı yoktur.

SLI’ın belirtileri arasında kısa cümlelerin kullanımı, sözdizimsel olarak karmaşık cümlelerin üretilmesinde ve anlaşılmasında problemler, zayıf bir kelime bilgisi, kelime bulma problemleri ve yeni kelimeler öğrenme zorluğu vardır. SLI’lı bireyler ayrıca gramer ve sözdizimsel gelişim (örneğin doğru fiil, zaman, kelime sırası ve cümle yapısı), anlamsal gelişim (örneğin, kelime bilgisi) ve fonolojik gelişim (örneğin, fonolojik farkındalık veya konuşulan dilde seslerin bilinmesi) ile ilgili zorluklar yaşamaktadır. Bu zorluklar ilk önce okul öncesi yıllarda ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar sözlü dil gelişim hızı normal gelişim gösteren çocuklar arasında geniş ölçüde değişse de, SLI’lı çocuklar açıkça bu normal aralığın dışında olan ve bir Dil ve konuşma terapisti tarafından teşhis edilebilen dil zorlukları yaşarlar.

SLI, çocukları özellikle okuma güçlüğü nedeniyle akademik zorluklar için risk altında bırakmaktadır. Çalışmalar, SLI’lı çocukların % 40-75’inin okumayı öğrenmede problem yaşayacağını göstermiştir. Bunun sebebi okumanın dilbilgisi ve sözdizimi, anlambilim ve fonolojik beceriler dahil olmak üzere çok çeşitli temel dil becerilerine dayanmasıdır.

Spesifik Öğrenme Engeli / Zorlukları (SpLD)
Bazen öğrenme güçlüğü veya bozukluğu ile eşzamanlı olarak kullanılan Spesifik Öğrenme Zorluğu (SpLD), konuşma veya yazı dilini anlamada veya kullanmada oluşan bir zorluktur. Bu zorluklar matematiksel hesaplamaları dinlemek, düşünmek, konuşmak, okumak, yazmak veya çözmek için azaltılmış bir yetenekle kendini göstermektedir. Zeka ile ilgili bir sorun değildir. Bu tür zorluklar tipik olarak öğrencinin motor becerilerini, bilgi işlemesini ve hafızasını etkiler.

SpLD disleksi ile eşanlamlı olarak kullanılırdı, ancak şimdilerde genel olarak disleksinin, disgrafi (yazma zorluğu), dispraksi (motor güçlükler) ve diskalkuli (matematiksel hesaplamaları gerçekleştirme güçlüğü) bozukluklarını içeren bir grup zorluktan biri olduğu kabul edilir. SpLD’li birçok öğrenci, bazen Meares-Irlen sendromu olarak bilinen görsel-algısal bir rahatsızlıktan muzdariptir. Bu, beyaz kağıtlara ve slaytlara yazıları okumasını ve bilgisayar kullanımını etkiler.

Okuma Güçlüğü için Risk Faktörleri
Çocuğun ev okuryazarlığı ortamı, çocuğun okuma güçlüğü riski derecesinin bir göstergesi olabilir. Risk altındaki çocukların aile konuşma öyküsü, dil ya da okuryazarlık sorunu yaşayanları ve uygun ev okuryazarlığı deneyimi olmayanları, sosyo-ekonomik statünün düşük olduğu ve okuma dahil müfredatlı öğrenime destek sağlanmayan çocukları içerir.

Riskli olanlar genellikle ilk yıllarda dil ve konuşma problemleri yaşayan çocuklardır. Bu tür zorluklar arasında konuşmada anlaşılırlığın düşüklüğü ve fonolojik zorlukların yanı sıra dil gecikmesi de vardır. Ayrıca, konuşulan dili anlamadaki zorlukları ve kelimeleri, cümleleri kullanmada sözlü ifade zorluklarını içerir. Dili anlama ve sözlü anlatım arasındaki tutarsızlık, okuma ve yazma güçlüğü riskinin arttığını gösterebilir.

Diğer risk belirteçleri arasında sözlü hafıza ile ilgili zorluklar, kelime bulma zorlukları ve daha sonraki okuryazarlık gelişiminin yapı taşları olan fonolojik farkındalık becerileri de dahil olmak üzere fonolojik işlemedeki zorluklar bulunmaktadır.
{!GALLERY}
İşitsel İşlem Bozuklukları (APD)
İşitsel İşlem Bozukluğu (APD), beynin kulaktan alınan bilgileri tanıma ve yorumlama becerisinde oluşan zorluktur. APD, bazen merkezi işitsel işlem bozukluğu (CAPD) ve “kelime sağırlığı” olarak da adlandırılır.

APD’nin nedeni genellikle bilinmemektedir. Çocuklarda APD, disleksi, dikkat eksikliği bozukluğu, otizm spektrum bozukluğu, spesifik dil bozukluğu veya gelişimsel gecikme gibi durumlarla ilişkili olabilir.

Bazen bu terim, işitme ya da dil bozukluğu olmayan, ancak öğrenmede zorluk çeken çocuklar için yanlış olarak kullanılmıştır. İşitsel işlem zorluğu çeken çocuklar normal işitme ve zekaya sahiptir fakat bilgileri işlemek için daha fazla zamana ihtiyaç duyarlar. APD’nin özelliklerinden bazıları şunlardır:

  • Sözlü olarak sunulan bilgilere dikkat etmekte ve hatırlamakta zorluk
  • Çok adımlı yol tariflerini yerine getirme zorluğu
  • Zayıf dinleme becerileri
  • Düşük akademik performans
  • Davranış problemleri
  • Dil zorluğu
  • Okuma, anlama, heceleme ve kelime hazinesi zorluğu

Okuryazarlık Becerileri Şunları İçerir:

  • Konuşma seslerinin kelime yapma şeklini anlamak
  • Kelimelere odaklanmak
  • Konuşma seslerini harflerle bağlaştırmak
  • Harflerin seslerini kelimelere bağlaştırmak ve bunları hafızaya kaydetmek
  • Okuma boyunca kontrollü göz hareketlerine sahip olmak
  • Resimler ve fikirler oluşturmak
  • Yeni fikirleri kişisel bilgi / tecrübe ile karşılaştırmak ve ilişkilendirmek
  • Fikirleri bellekte saklamak
  • Akıcı ve yeterli bir şekilde okumak

Dil ve Konuşma Terapistinin Rolü
Dil ve konuşma terapistleri, konuşma dili ile yazı dili arasındaki açık bağlantılar nedeniyle okuryazarlığın gelişiminde rol oynamaktadır. Dil ve konuşma terapisti, okuryazarlık sorunlarının erken yaşlardan itibaren önlenmesi için çalışır ve ayrıca okuma ve yazma zorluklarının değerlendirilmesi ve müdahalesini sağlar. Dkt, yazılı ve sözlü dilin gelişimi için gerekli becerileri geliştirmeyi amaçlamaktadır.

  • Okuma ve yazma becerilerini değerlendirmek
  • Risk altındaki çocukları belirlemek
  • Dil edinimini ve yeni okuryazarlığı teşvik ederek yazılı dil sorunlarının önlenmesi sağlamak
  • İşitsel işleme, fonolojik farkındalık ve okuma akıcılığına odaklanan müdahale stratejileri sağlamak
  • Ebeveynler ve ortak meslektaşlar ile işbirliği içinde çalışmak
  • Ebeveynlere ve ortak meslektaşlara eğitim vermek
  • Sınıfta oturma ve okuryazarlık müdahalesi için önerilerde bulunmak
  • Çocuğa yararı varsa diğer uzmanları önermek.

Kaynakça
https://deputyprimeminister.gov.mt/en/sls/Pages/Literacy-Difficulties.aspx

Dilgem uzmanlarından destek almak ve randevu oluşturmak için: +90 (216) 456 42 42
                                                                                                        +90 (533) 165 60 94