Araştırmalar Oyun Oynamanın Dil Gelişimini Destekleyebileceğini Gösteriyor

Hem akademisyenler hem de öğretmenler, uzun yıllardır dil sınıfında oyun kullanmanın faydaları hakkında yazıyorlar. Wright ve diğerleri (1984), Lee Su Kim (1995), Ubermann (1998), Ersoz (2000), Yong Mei ve Yu-Jin (2000), Thi Thanh Huyen ve Khuat Thi Thu Nga (2003) hemen hemen aynı fikirde. Oyunlar, dil kullanımı için yararlı ve anlamlı bir bağlam sağlar, öğrencileri etkileşim ve iletişim kurmaya teşvik eder, kaygıyı hem zorlayabilir hem de azaltabilir, dört becerinin hepsinde pratik yapmak ve öğrencilerin bir dil öğrenmeye dahil olan önemli çabayı göstermelerine ve sürdürmelerine yardımcı olur.

Kim ve diğerleri, oyunların dil sınıfının olağan rutininden hoş bir mola verebileceğini de belirttiler. Yoğun bir testten sonra veya moladan sonra aşırı heyecanlı öğrencilerle oyun oynamak, öğrencilerin derse anında yeniden katılmalarına yardımcı olabilir ve onlarla geçirdiğiniz zamanı en üst düzeye çıkarırsınız.

Lengeling ve Malarcher (1997), oyunların sınıftaki potansiyel faydalarının listesini daha da ileri götürdü:

Duygusal

• Oyunlar duygusal filtreyi düşürür.
• Dilin yaratıcı ve spontane kullanımını teşvik ederler.
• İletişimsel yeterliliği teşvik ederler.
• Oyunlar hem motive edici hem de eğlencelidir.

Bilişsel

• Oyunlar öğrenmeyi güçlendirir.
• Hem gözden geçirir hem de öğrenmeyi genişletirler.
• Oyunlar iletişimsel bir şekilde dilbilgisine odaklanır.

Sınıf Dinamikleri

• Oyunlar son derece öğrenci merkezlidir.
• Öğretmen sadece kolaylaştırıcı olarak hareket eder.
• Oyunlar sınıf uyumu sağlar.
• Tüm sınıf katılımını teşvik edebilirler.
• Oyunlar sağlıklı rekabeti teşvik eder.

Uyarlanabilirlik

• Oyunlar yaşa, seviyeye ve ilgi alanlarına göre kolayca ayarlanabilir.
• Dört becerinin hepsini kullanırlar.

Oyunlar, ilk geliştirme aşamasından sonra minimum hazırlık gerektirir.

Yukarıdakilerin yaklaşık 20 yıl önce yazıldığında, çoğunlukla daha geleneksel oyunlara atıfta bulunduğunu unutmamak gerekir. Ancak daha yeni kanıtlar, aynı ilkelerin geçerli olduğunu gösteriyor gibi görünüyor. Öğretmenler tarafından belirtilen bazı ek avantajlar şunlardır:

• Oyunlar, daha az kendine güvenen öğrenciler için daha az tehdit edici hale getirebilir, çünkü formun yanlış olması konusundaki endişeleri azalır ve böylece üretimleri artar.

• Öğrenciler bir oyun oynarken dersin dilinden daha fazlasını öğrenirler, tartışma veya kurallar yoluyla öğretim dilini ve bazen müzakere becerileri ve kültürel farklılıklar hakkında bir ders de öğrenebilirler!

• Öğrenciler oyun oynayarak dil ile çok çeşitli duygusal bağlantılar kurabilirler. Örneğin, bir kelimeyi canlandırmak veya başka bir öğrencinin bunu yaptığını görmek veya bir kelime için ipucunu hatırlamak.

Öyleyse, oyun oynamak öğrencilerin bir dil öğrenmesine yardımcı olabilir ancak sadece onlarla oynamak yeterli mi? Görüşülen bazı öğretmenler, daha az motivasyonlu sınıflara sahip oyunları kullanmayı sevdiğini ve doğrudan alıştırma faaliyetleriyle meşgul olmayacağını ve bir oyunda anahtar kelime dağarcığını ve yapıları isteyerek kullanacağını ve çok ihtiyaç duyulan pratikleri farkında olmadan elde ettiğini söyledi. Bugünün dil öğrenme bağlamında, bu iyi bir şey mi?

Motive Olmayanları Motive Etmek

Son yıllarda, öğrencilerin dersin niyeti veya hedefi onlar için açık olduğunda daha iyi öğrendiklerini gösteren birçok araştırma yapılmıştır. Kısacası, neyi neden öğrenmeleri gerektiğini anlarlar ve bir sonraki seviyeye geçerken kendi öğrenmelerini değerlendirebilir ve sonraki adımlarını planlamaya aktif olarak dahil olabilirler.

Oynadıkları oyunların aslında ek dil pratiği yapmanın bir yolu olduğunu bilmek, bu öğrencilerin daha az etkileşim kurmasına neden olur mu? Fikirler farklılık gösterir ve bazı tartışmalar, ilgili fiili faaliyet etrafında merkezlenmiş gibi görünmektedir. Bazı oyunlar ince örtülü grup çalışması görevi şeklindedir, ancak doğru yeterlilik seviyesinde (veya biraz üzerinde) olan ve kültürel bağlam, mevcut zaman, öğrenme konusu ve sınıf ortamı gibi faktörleri hesaba katan diğer oyunlar genellikle pozitif etki gösterir.

Motivasyonu geliştirmedeki diğer bir önemli etki, öğrencinin aldığı geri bildirimdir ve bu, oyunların da destekleyebileceği bir şeydir. Çevrimiçi oyunlar, öğrencilere çeşitli şekillerde daha zengin simülasyonlu öğrenme deneyimleri ve anında geri bildirim sağlayabilir.

Hepsinden önemlisi, daha az motive olmuş öğrencilerin temel sorunu genellikle neden anadili öğrenmeleri gerektiğini anlayamamalarıdır. Oyun oynamak yalnızca ‘gerçek’ bağlamları taklit etmekle kalmaz, aynı zamanda kendi içinde motivasyon sağlayan bir araç olarak anadilinii kullanarak çeşitli görevleri başarabileceklerini anlamalarına yardımcı olur.

Öğretmenler olarak, oyunların öğrencilerin öğrenmesine nasıl veya neden yardımcı olacağını açıklama sorumluluğumuz var. Bu, oyun oynamanın anlamsız zaman kaybı olduğundan korkan öğrencileri (veya ebeveynleri) eşit derecede motive edebilir. Örneğin, yetişkin öğrencileri bile basit bir adam asmaca veya sıcak koltuk oyununun yazım becerilerini geliştirmelerine yardımcı olduğu, beyinlerini yeni kelimelerin şeklini ve yapısını tanımaya odakladığı ve yeni kelime öğrenmelerini kolaylaştırdığı konusunda bilgilendirmek, kısa sürede değerini anlamalarına yardımcı olmuştur. (Simpson 2011 ).

İçerisinde Şehir ve Park temaları bulunan Çılgın Resmin İçindeki Resimleri Bul oyununda eğlenceli resimli kartlar çekip çocuk ile birbirinize sorular sorabilirsiniz: “Canlı mıdır?”, “Yüzebilir mi?”, “Uçabilir mi?”, “Yenir mi?” Çocuk eğlenirken hem soru sorup sorgulamayı öğrenir  hem de birçok alanda kelime bilgisi kazanır.

Oyun Evi’ndeyse birlikte bodrum kattan çatı katına kadar eğlenceli bir resim avına çıkabilirsiniz. Çocuğa aile kavramı ve günlük rutinleri öğretip dil gelişimine katkı sağlayabilirsiniz.
Kaynakça: https://www.english.com/blog/gaming-research