Bebekler Daha Birkaç Haftalıkken Başkalarını Taklit Ediyor

Bebekler Daha Birkaç Haftalıkken Başkalarını Taklit Ediyor

Bebeklerde taklit becerisi, onların çevrelerini öğrenmelerinde ve sosyal becerilerini geliştirmelerinde kritik bir rol oynar. Çocuklar, doğumdan itibaren yetişkinlerin yüz ifadelerini, ses tonlarını ve hareketlerini taklit ederek iletişim kurmayı öğrenirler. Bu, sosyal etkileşim becerilerinin, dil gelişiminin ve bilişsel yeteneklerin temelini oluşturur. Taklit, aynı zamanda çocukların empati geliştirmelerine ve başkalarının hislerini anlamalarına da yardımcı olur. Bu nedenle, taklit becerisinin erken gelişimi, çocukların genel gelişimi için önemlidir.

Bebeklerde taklit becerisini geliştirmek için şu yöntemler kullanılabilir:

  1. Yüz İfadelerini Taklit Etme: Yüz yüze iletişim kurarken çeşitli yüz ifadeleri yapın ve onların bu ifadeleri taklit etmelerini teşvik edin.
  2. Eğlenceli Sesler ve Hareketler: Eğlenceli sesler çıkarın ve basit el hareketleri yapın. Bebeğinizin bunları taklit etmesini bekleyin.
  3. Oyun Oynama: Taklit içeren oyunlar oynayarak bebeğinizin dikkatini çekin ve onları taklit etmeye teşvik edin.
  4. Günlük Rutinlerde Taklit: Yemek yeme, el yıkama gibi günlük rutinler sırasında yapılacak hareketleri taklit etmelerini sağlayın.

Taklit becerilerini teşvik etmek, onların sosyal ve bilişsel gelişimleri için önemlidir. Bu süreç, aynı zamanda ebeveyn-bebek arasındaki bağı güçlendirir.

Bebekler sosyal dünya hakkında ne anlar?

Sosyal davranışın en temel biçimlerinden biri, başka bir kişiyi taklit etmektir. Taklit, biz yetişkinlerin kanıksadığı bir şey olsa da, aslında küçük bir bebek için oldukça zorlu bir süreçtir. Taklidin temelinde, kendiniz ve başkaları arasındaki farkı anlamak yatar – ünlü İsviçreli çocuk psikoloğu Jean Piaget’nin bebeklerde hemen ortaya çıkmadığını düşündüğü bir şey. Sonuç olarak, bebeklerin 8 ila 12 aylık olana kadar başkalarını taklit edemeyeceklerini savunmuştur.

Dilinizi dışarı çıkarın

Ancak 1977 yılında Oxford Üniversitesi’nden Andrew Meltzoff ve Washington Üniversitesi’nden M. Keith Moore, Piaget’nin teorisini sorgulayan ve çocuk psikolojisinde bir klasik haline gelecek bir çalışma yayınladılar (Meltzoff & Moore, 1977). Çalışmaları yeterince basitti. Bir deneyci, 12 ila 21 günlük minik çocukların önüne oturdu. Orada dilini dışarı çıkardı, ağzını açtı, dudaklarını büzdü ve parmaklarını hareket ettirdi, sonra boş bir yüzle çocukların tepkilerini izledi. Elbette bebekler onu taklit ediyor gibiydi. Ancak çalışmanın anahtarı, çocukların dillerini dışarı çıkarmak ya da ağızlarını başka bir nedenle açmak yerine deneyciyi gerçekten taklit ettiklerini göstermekti.

Başka bir deyişle: bu gerçek bir taklit miydi yoksa sosyal etkileşim olarak kabul edilemeyecek çok daha temel bir şey miydi? Taklit mi yoksa daha basit bir şey mi? Meltzoff ve Moore her türlü alternatif açıklamayı test etti: Çocuklar sadece deneyci tarafından heyecanlandırılıyor muydu? Muhtemelen hayır: deneyci ağzını açtığında, bebekler dillerini dışarı çıkararak değil, aynı hareketle karşılık verdiler.

Ve deneyci dilini dışarı çıkardığında, bebekler de kendi dillerini dışarı çıkarmışlardır. Taklit sadece bir tür refleks miydi? Muhtemelen hayır: deneyci dilini dışarı çıkarırken bebeklerin ağzında emzik olduğunda, kısa bir süre sonra çıkarıldıktan sonra da onu taklit etmeye devam ettiler.

Ebeveynler çocuklarını önceden eğitiyor muydu? Hayır, ebeveynlere deneyin amacı daha sonrasına kadar söylenmedi. Deneyci, ilk dil çıkıntısından veya ağız kapamadan sonra başka küçük yüz hareketleri yoluyla bebeklere yanlışlıkla sinyal veriyor muydu? Hayır, deneycinin yüzü videoya kaydedildi ve ‘bebek tepki dönemlerinde’ bağımsız olarak boş olarak değerlendirildi.

Sosyal becerilerle doğmuş

Bu çalışma, bebeklerin sosyal etkileşimler için kısmen önceden programlanmış olarak dünyaya geldiklerini savunanlar için önemli bir kozdur. Birçok kez tekrarlanan bu çalışma, bebeklerin sosyal dünyayı tamamen sıfırdan öğrenmeleri gerekmediğini, çok erken yaşlardan itibaren bedenlerini kavrayabildiklerini ve diğer insanları taklit edebildiklerini gösteriyor.

Çocuklarda taklit becerisini geliştirmek için çeşitli oyunlar uygulanabilir. Bunlar arasında “Bana Bak ve Taklit Et” oyunu, ebeveynin yaptığı basit hareketleri veya sesleri taklit etmeyi içerir. “Ayna Oyunu” ise, ebeveynin hareketleri yaptığı ve çocukların bu hareketleri aynı anda taklit etmeye çalıştığı bir oyundur. Ayrıca, “Eğlenceli Yüz İfadeleri” oyunu, ebeveynin farklı yüz ifadeleri yapması ve çocuğun bu ifadeleri taklit etmesini teşvik eder. Bu tür oyunlar, bebeklerin sosyal becerilerini ve gözlem yeteneklerini geliştirmeye yardımcı olur.

“Bana Bak ve Taklit Et” oyunu, ebeveyn veya bakıcının çocuğa basit hareketler ve ifadeler yaparak gösterdiği ve çocuğun bu hareketleri veya ifadeleri taklit etmeye çalıştığı bir oyundur. Örneğin, ebeveyn el sallayabilir, yüzünü buruşturabilir veya alkışlayabilir ve çocuğun aynısını yapmasını bekler.

“Ayna Oyunu” ise, ebeveynin çocuğa yönelik bir ayna gibi hareket ettiği ve çocuğun yaptığı her hareketi taklit ettiği bir oyundur. Bu oyun, çocuğun hareketlerini gözlemleyerek onların liderliğinde ilerler. Bu tür oyunlar, çocukların taklit becerilerini, dikkatlerini ve sosyal etkileşimlerini geliştirmeye yardımcı olur.

ŞUBELERİMİZ