Bilişsel Terapiye Giriş
Bilişsel Terapi Nedir?
Bilişsel Terapi, Aaron Beck tarafından depresyonu anlamak ve tedavi etmek için geliştirilen bir psikoterapi şeklidir. Beck, insanlar olarak, dünyayı ve deneyimlerimizi anlamlandırmak için sürekli olarak bilgiyi filtreleme ve yorumlama süreciyle meşgul olduğumuzu öne sürmüştür. Bu yararlı ve dünyayı daha öngörülebilir kılıyor olsa da, hepimizin bazen hata yaptığımızı, sonuçları atladığımızı veya genellikle yanlış yaptığımızı savunuyor. Hata yapmak insanın doğasında var olsa da, Beck bazı insanların bilgileri yorumlama şeklinde sistematik, yararsız önyargılar ve duygusal sorunlara karşı savunmasızlıklarını açıklamaya yardımcı olan olumsuz ya da yararsız düşünme kalıpları geliştirmelerini önermiştir.
Yani bilişsel teori, bilişlerin (düşünceler, varsayımlar ve temel inançlar) insanların nasıl hissettiklerini açıklamadaki rolünü vurgular. Örneğin, insanlar endişeli hissettiklerinde bunun nedeni, yakında gelişecek bir durumun tehdit içerdiğini tahmin etmeleridir. Dahası, bir kişi korktuğu olayın gerçekleşme olasılığını ne kadar çok görürse, o kadar çok tehlikede olur.
Beck ayrıca düşüncelerin, duyguların, fizyolojik ve davranışsal tepkilerin birbiriyle bağlantılı olduğunu ileri sürmüştür. Örneğin, endişeli olduğumuzda anatomik ve fizyolojik olarak içgüdüsel tepkiler verebiliriz. Dahası, zor durumlara karşı insanlar istemeden sorunları şiddetlendiren veya pekiştiren ve kısır döngü yaratan şekillerde yanıt verme eğilimindedir. Anksiyete örneğinden yola çıkarak, korkulan bir durumdan kaçınmak, bireyin ‘ahenksiz kalmasını’ sağlayabilir, ancak sonuçta, bir şeylerin gerçekten iyi olabileceğini veya korktukları kadar kötü olmadığını veya gerçekten de olabileceğini keşfetmelerini engeller. Kişi güven oluşturma fırsatını kaybeder ve bu durumla ilgili olarak korkuları güçlenir.
Bilişsel Teori ve Terapinin Kekemelikle İlgisi Ne Olabilir?
Kekemeliği olan insanlar konuşma konusunda endişeli olduklarında, bunun durumla ilgili olumsuz düşünceler veya tahminlerle bağlantılı olduğunu fark ederler. Bunlar, kekemeliğin kendisi (yani: ‘Takılıp kalacağım’; ‘Bu sonsuza kadar devam edecek’ düşünceleri), diğer insanların nasıl tepki vereceği (yani: ‘Bana gülecekler, beni görmezden gelecekler.’) ve nasıl görüneceği (yani: ‘Bende yanlış bir şey olduğunu düşünecekler.’) ile ilgilidir. Daha sonra, duruma aksi takdirde yaptıklarından daha duygusal ve fiziksel gerginlikle yaklaştıklarını ve sonuç olarak kekemelik şiddetinin daha yüksek olduğunu görebilirler. Alternatif olarak, konuşmamaya karar verme veya kısa vadeli bir çözüm sunabilecek ancak uzun vadede kekemelikle nasıl başa çıkmak istediklerine uymayan daha güvenli bir kelime seçerek başka davranışlar geliştirebilirler. Kendi kendine konuşma dinamiği ve başa çıkma stratejilerinin kullanılması, konuşma kaygısını azaltmak yerine güçlendiren bir model olabilir. Daha derin ve daha karmaşık bir seviyede, bireyler dünyayı deneyimleme şekillerini daha genel olarak etkileyen olumsuz varsayımlar ve inançlar için destekleyici bir sistem geliştirebilirler.
Terapide Neler Yapılır?
İlk görevlerden biri, vakanın duygu, düşünce, fizyolojik reaksiyonları ve davranışsal tepkileri arasındaki bağlantıları keşfetmelerine yardımcı olmak, kısır döngü kavramını tanıtmak ve tipik başa çıkma yollarından hangilerinin yararlı ve hangilerinin yararsız olduğunu anlamalarına yardımcı olmaktır.
Daha sonra, vaka tahminleri değerlendirmeye ve ne kadar doğru olduğunu görmesine yardımcı olan deneyler yapmaya teşvik edilir. Örneğin, Michael Palin Merkezi’ndeki bir grup genç, terapistlerinin ve halkın kekelemelerine nasıl tepki verdiklerini fark ederek, bu deneye katıldılar.
Bilişsel terapistler, vakaların diğer perspektifleri keşfetmelerine ve kendi sonuçlarına ulaşmalarına yardımcı olmak için, işbirliği içinde çalışmaya ve herhangi bir tartışma veya yönerge duygusundan kaçınmaya yardımcı olmak için sorular kullanır. Vakaları kendilerine sormaya teşvik ettiğimiz sorular şunlardır:
- Tahminimi destekleyen kanıtlar nelerdir?
- Düşündüğüm şeyin tamamen doğru olmadığına veya başka bir şeyin doğru olabileceğine dair bir kanıt var mı?
- Bir şeye bakmanın başka bir yolu var mı?
İnsanlara, yararsız bir düşünme ya da düşünme tuzağı modelini ne zaman benimsediklerini anlamalarında yardımcı olunur. Terapistler ve genç grubumuz aşağıdaki faktörlerden bazılarını gözden geçirmişlerdir:
- Ya hep düşün ya da hiç düşünme
Burası, olaylara bir süreklilik katmak yerine, mutlak, siyah ve beyaz terimlerle baktığınız yerdir. Bir şeyi ‘toplam başarısızlık’ veya ‘çöp’ olarak algılamak, % 100 mükemmel değildir, düşünmenin ya da hiçbir şeyin bir örneğidir.
- Gelecekten kötü bir durumun beklenmesi
Bunu yapabileceğinize dair bir kanıt olmadığında bile en kötüsünün gerçekleşmesini beklersiniz. Daha olası olmasa bile, diğer olası sonuçları dikkate almazsınız.
- Akıl okuma
Başkalarının neler düşündüğünü veya neler düşüneceğini varsayıyorsunuz.
- Aşırı genelleme
Mevcut durumun çok ötesine geçen bir olaya dayanarak kapsamlı bir sonuç çıkarırsınız.
- Zihinsel filtre
Pozitifleri görmezden gelirken veya en aza indirirken negatifler üzerinde durur ve onları büyütür veya orantısız bir şekilde ele alırsınız.
- Ölüm sonrası düşünme
Aklınızda yanlış giden her şeyi gözden geçiriyorsunuz ve iyi yaptığınız şeylere dikkat etmiyorsunuz.
Sonuç olarak, bilişsel terapide olumsuz olayların meydana geldiğinin kabulü vardır. Kekemelikte zaman zaman insanlar ciddi sosyal damgalanma durumu ile karşı karşıya kalırlar ve bazen de korkuları haklı çıkar. Bu yaklaşımın gerçek güçlerinden biri de, başa çıkma stratejileri ve problem çözme becerilerini geliştirmeye odaklanmasıdır, böylece bireyler düşüncelerinde daha esnek ve işler idealden daha uzak olduğunda duygusal olarak daha dayanıklı olurlar.
Araştırma ve Kanıtlar
Kekeme olan insanlarla bilişsel terapinin kullanımı hakkında çok fazla araştırma yoktur, ancak birkaç çalışma, sosyal endişe ve kekemelik arasındaki bağlantıları tartışmıştır ve kullanımı için teorik bir duruma ağırlık vermiştir. Fry, Botterill ve Pring (2009) ve Menzies, O’Brian, Onslow ve Packman (2008) son zamanlarda bilişsel terapinin kekemeliği olan gençler ve yetişkinler için ve kesinlikle bir klinikte terapi sürecinin bir bileşeni olarak kullanılmasından söz etmişlerdir.
Kaynakça: https://www.stutteringhelp.org/introduction-cognitive-therapy