Çocukların Yüz İfadelerini Anlamalarına Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

Çocukların Yüz İfadelerini Anlamalarına Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

Başkalarının duygularını anlamanın tek yolu yüz ifadelerini okumak değildir. Ses tonu, beden dili ve bağlamsal ipuçlar dahil olmak üzere çeşitli bilgilere dayanarak bunu yapabiliriz. Bununla birlikte, yüzleri deşifre etme yeteneği çok önemlidir ve çeşitli başarı ve sosyal yeterlilik ölçütleriyle bağlantılı olabildiği görülmüştür.

Örneğin, daha güçlü yüz okuma becerilerine sahip çocuklar okulda daha popüler olma ve akademik anlamda daha başarılı olma eğilimindedir. Ayrıca bazı deneylerde, korkmuş yüz ifadelerini daha iyi saptayan kişilerin daha kibar ve cömert oldukları görülmüştür.

Diğer yandan, insanların yüzlerindeki duyguları tanımlamakta güçlük çeken çocukların akran sorunları ve öğrenme güçlüğü yaşamaları daha olasıdır. Yaşlarına göre yüz okuma becerileri zayıf kalan okul öncesi çocukların, hiperaktivite gibi dışadönük davranış sorunlarına sahip olma olasılığı daha yüksektir. Utangaç olma eğilimindeyseler, bu çocukların kaygıdan muzdarip olma olasılıkları da daha yüksektir.

 

Bir Çocuğun Yüz Okuma Becerilerini Ne Belirler?

Bu becerilerin çocuklar olgunlaştıkça geliştiğini biliyoruz.

Kanada’dan İtalya’ya ve Japonya’ya kadar dünyanın dört bir yanından araştırmacılar, çocukların yaş aldıkça daha isabetli yüz okuması yaptığını doğruluyor.

Küçük çocukların en kolay algıladığı ifadeler mutluluk ifadeleri olabilir. Beş yaşına gelen çoğu çocuk, mutlu yüzleri yetişkinlere yakın bir doğruluk oranında tanıyabilmektedir. Ancak üzüntü, öfke, iğrenme ve şaşkınlık gibi diğer duyguları tanımak çok daha uzun sürer.

Kanadalı çocuklarla yapılan deneylerde, beş yaşındaki çocuklar üzgün ve korkmuş yüz ifadelerini ayırt etmekte zorlanmışlardır. On yaşındaki çocukların bile üzgün yüzleri korkmuş olarak değerlendirme eğiliminde oldukları görülmüştür. Bir diğer çalışmada, çocuklar 11 yaşına kadar çoğu duyguyu tanımada yetişkinlere yakın bir yeterlilik göstermemiştir

Ayrıca, kültürün duygu tanıma üzerinde etkili olduğu biliniyor.

Popüler bir teorinin aksine, mutluluk ve korku gibi temel duygular söz konusu olduğunda bile yüz ifadeleri dünyanın her yerinde aynı şekilde anlaşılmaz. Papua Yeni Gine ve Mozambik’te yapılan çalışmalarda, araştırmacılar insanlara farklı yüz ifadelerinin bulunduğu görüntüler göstermiştir. Görüntüler, evrensel olduğu varsayılan yüz ifadelerini betimlemek amacıyla psikologlar tarafından kullanılan resmî bir koleksiyona aittir. Ancak bu yerlerdeki insanlar, ifadeleri her zaman öngörülen şekilde yorumlamamışlardır. Çocuklar büyürken, yüz ifadeleri bakımından kültüre özgü ipuçlarını öğrenmek zorundadır.

 

Çocukların Yüz İfadelerini Okumasına Yardımcı Olmak İçin Neler Yapabiliriz?

Eğer yüz okuma becerisi öğrenmekten geçiyorsa çocukların yüz okuma konusunda uzmanlaşmalarına nasıl yardımcı olabiliriz?

Araştırmalar, küçük çocuklarda duygu tanıma becerisinin gelişimi üzerinde ebeveynlerin önemli bir etkisi olabileceğini göstermektedir. İşte kanıta dayalı olan bazı fikirler.

 

1. Duygular Hakkında Konuşan Bir Ebeveyn Olun

Araştırmalar, düşünce ve duygular hakkında isabetli ve hassas konuşmalara daha fazla tanık olan çocukların, daha iyi “zihin okuma” becerileri geliştirdiklerini öne sürmektedir. Özellikle gözlemlenen duygulara yönelik uygun etiketleri bulma konusunda ebeveynler çocuklarına yardım ettiklerinde, çocukların duygu okuma becerileri daha iyi gelişmektedir. Ayrıca ebeveynler belirli duyguların nedenlerini ve sonuçlarını tartışarak da yardımcı olabilirler.

 

2. Yüz İfadelerini Anlamaya Çalışan Çocuklardan, Genel Durumu ve Bağlamı Düşünmelerini İsteyin

Çocukların -özellikle de küçük çocukların- yalnızca yüz ifadelerinden anlam çıkarmalarını bekleyemeyiz. Küçük çocuklar, yüz ifadelerini anlamlandırabilmek adına öncelikle durumu anlamakla başlayabilirler. Örneğin, birinin dondurma külahını düşürdüğünü gördüklerinde, başlarına böyle bir şey gelse nasıl hissedeceklerini hayal edebilirler.

 

3. Çocuklarla Beden Dilinin Diğer Çeşitleri Hakkında Konuşun

Çocuklar, bir kişinin yüz ifadesinin dışında birçok özelliğe karşı duyarlıdır. Ses tonunu, vücut duruşunu ve jestleri de fark ederler. İster birlikte bir hikaye okuyor, ister gerçek hayatta birini gözlemliyor olun, çocukların sözel olmayan farklı gösterge biçimleri arasında bağlantı kurmalarına yardımcı olun.

 

4. Duygu Tanıma Oyunları Oynamayı Deneyin

Araştırmacıların geliştirdikleri kimi eğitim programlarında, çocuklardan, yüz ifadeleriyle gösterilen duyguları kategorize etmeleri isteniyor. Örneğin, bir çalışmada araştırmacılar tipik gelişim gösteren ilkokul öğrencilerine yüz ipuçlarını tanıma ve kendi kendine üretme eğitimi verdi. Sadece 6 yarım saatlik seanstan sonra, çocuklar kontrol grubuna kıyasla duyguları okuma becerilerini geliştirdiler.

Bunları evde yapmanın bir yolu, bir fotoğraf veya resim koleksiyonu oluşturmak ve bunları “duygu kartları” olarak kullanmaktır. Ayrıca, özellikle bu amaç için üretilmiş kartları satın alabilirsiniz.

 

Neler Yapabilirsiniz?

Çocuğunuzun duygu tanıma becerilerini geliştirmek için bu oyunları deneyin!

 

Yüz İfadelerini Taklit Etme ve Duyguları Tahmin Etme

Yüz mimikleri yapmak yalnızca bir tiyatro egzersizi değildir. Araştırmalar, bunların duyguları tanımamıza ve empati kurmamıza yardımcı olduğunu gösteriyor. Şunu deneyin: Kartları karıştırın ve yüzleri aşağı bakacak şekilde masaya koyun. Daha sonra ilk oyuncu bir kart seçsin ve kartı göstermeden üzerindeki ifadeyi taklit etsin. Daha sonra diğer oyuncu(lar) duyguyu tahmin etmeye çalışsın.

 

Yüz İfadelerini Durumlarla Eşleştirme

Bu oyunda bir kart setine daha ihtiyacınız olacak, bu sette duygu uyandıran durumlar yer almalı. Oyuncular her yüz ifadesi kartını ona en uygun durumla eşleştirmeye çalışacaklar. Durum kartlarınızı birçok şekilde oluşturabilkirsiniz. Örneğin kendi resimlerinizi çizebilir ya da dergilerden resimler kesebilirsiniz. Bazı durum kartları birden fazla duygu uyandırabilir.

 

Yaratıcı Senaryolar: Yüzü Neden Öyle?

Bu basit oyunda, oyuncular sırayla desteden bir kart seçer ve karttaki yüz ifadesinin sebebini bulmaya çalışır. Örneğin, karşınızdakinin seçtiği kartta şaşkın ifadeli bir kadın varsa “Az önce küvette bir dinozor gördü” diyebilirsiniz.

 

El birliğiyle Doğaçlama Hikaye Anlatımı

Doğaçlama hikaye anlatımı, küçük çocukların belli konu ve kavramları -sevdiklerinden ayrılma, akranlarla çatışma ve ahlaki ikilemler gibi- tartışıp hayal etmelerini sağlamak adına psikologların kullandıkları araçlardan biridir. Psikolog farazi bir durum ortaya koyar ve çocuktan daha sonra neler olduğunu ayrıntılarıyla anlatmasını ister.

Bu işbirlikçi oyunda oyuncular temel senaryoya birlikte karar verebilirler. Hayali veya tuhaf olabilir, ancak gerçekçi duygusal tepkileri olan karakterleri içermelidir. Ardından oyuncular sırayla ve birbirlerinin fikirleri üzerine inşa ederek birlikte bir anlatı oluştururlar.

Başlamak için, ilk oyuncu bir duygu kartı seçer ve hikayeyi başlatır. Hikayeyi istediği yöne çekebilir, ancak kartta gösterilen duyguyu dahil etmelidir – yani, hikayedeki olaylar uygun duyguyu yansıtmalıdır. Sıradaki oyuncu bir kart seçer ve anlatıma devam eder, gibi. Oyuncular, tüm kartları kullanana veya tatmin edici bir sonuca ulaşana kadar sırayla devam eder.

 

Kaynakça

Bu makale Dr. Gwen Dewar tarafından yazılmıştır. Orijinal metni buradan okuyabilirsiniz.