Çocuklukta Zorbalık: Zorbalığın Uzun Süreli Etkileri Nelerdir?

Çocuklukta Zorbalık: Zorbalığın Uzun Süreli Etkileri Nelerdir?

Çocuklukta zorbalık o kadar yaygın bir durumdur ki, pek önemli görülmeyebilir. İnsanların %35’inin, hayatlarının bir noktasında zorbalığa uğradığı tahmin edilmektedir. Yetişkinliğe geldiğimizde genellikle bunu “aşmış olmamız” beklenir. Ancak zorbalığa uğramanın zihinsel sağlık üzerindeki etkileri ciddi olabilir, bu etkiler ömür boyu sürebilir. Bir araştırmaya göre, ruh sağlığı söz konusu olduğunda, zorbalık çocuk istismarı kadar zararlıdır.

Zorbalığa uğrayan kişilerin yaklaşık %20’si, 50 yaşında bile olsa hayatlarının ilerleyen dönemlerinde bir tür zihinsel sağlık sorunu yaşar. Bazı sorunlar, örneğin travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) kolay fark edilebilir, ancak diğerlerini fark etmek daha zordur. Bunlar, açıklanamayan öfke nöbetlerinden bir ömür boyu diğer insanlardan daha aşağı hissetmeye kadar uzanır.

Zorbalıkla ilgili çok sayıda araştırma olmasına rağmen, bunların çoğu yakın zamanlı etkilere, müdahaleye ve önlemeye odaklanmıştır. Bu nedenle, uzun vadeli etkiler ve çevrimiçi taciz gibi yeni zorbalık biçimleri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Bununla birlikte, zorbalığın ciddi uzun vadeli etkileri nispeten iyi belgelenmiştir. Araştırmalarda, zorbalığa uğrayanların, diğerlerinden daha şiddetli anksiyete belirtileri gösterdiği fark edilmiştir. Zorbalığa uğramak, genellikle yetişkinliğe kadar süren ve kişilik bozuklukları geliştirme riskini artıran sosyal kaygı ile de bağlantılıdır.

Zorbalığın bir diğer olumsuz sonucu olan depresyon, intihar düşüncelerine ve hatta intihar girişimlerine yol açabilir. Dolayısıyla, depresyon veya anksiyete ile mücadele ediyorsanız ve zorbalık geçmişiniz varsa, bunların arasında bir bağlantı olabilir.

Zorbalığın en ciddi sonuçlardan biri travma sonrası stres bozukluğudur (TSSB). Araştırmalara göre, zorbalığa uğradıkları sırada kızların %40,5’inin, erkeklerinse %27,6’sı TSSB belirtileri göstermektedir. Bu bireylerin acısı bazen hayatlarının geri kalanında devam eder. Travmalarının tetiklenmesi için sadece zorbalık olayını hatırlamaları, okullarını yetişkin olarak ziyaret etmeleri veya zorbalarıyla farklı bir ortamda karşılaşmaları yeterlidir.

Güven ve Benlik saygısı

Şiddetli depresyon, anksiyete veya travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişiler yardım alarak zorbalığa uğramış olmanın zihinsel sağlık problemlerinde rol oynadığını anlayabilir, ancak başka birçok kişide belirtilerin saptanması daha zordur.

  • Benlik saygısı, hem bir risk faktörü hem de zorbalığın bir sonucudur. Kişilikleri henüz gelişim sürecindeyken okulda tekrar tekrar zorbalığa maruz kalan çocukların benlik saygılarının ciddi ve kalıcı bir şekilde düşebileceğini görmek zor değildir. Öte yandan, çok yüksek benlik saygısı, başkalarına zorbalık yapmakla ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte bu etki diğer faktörler tarafından yumuşatılıyor gibi görünüyor -yüksek özgüven, yalnızca okul fakir bir muhitte olduğunda doğrudan yüksek zorbalık oranlarıyla ilişkilendirilmiştir.
  • Bir diğer ayırt edici belirti olan öfke, saldırganlığın ön koşuludur ve zorbalıkta hem kurbanlaştırma hem de uygulama ile ilişkilendirilmiştir. Zorbalarda, istismar davranışlarının arkasında genellikle bir başkasına zarar verme isteği yatar ve bu istek genelde saldırganlık, öfke ve düşmanlık gibi olumsuz duygulardan beslenir. Zorbalar ve mağdur arasındaki temel fark, zorbaların daha yüksek düzeyde proaktif saldırganlık (ödül bekleyen davranış) sergilemesi, kurbanların ise daha yüksek düzeyde reaktif saldırganlık (bir tehdide tepki olarak öfke) sergilemesidir.
  • Zorbalık ayrıca sağlık sorunlarına, yüksek miktarda alkol ve uyuşturucu kullanımına, sosyallikten çekilmeye ve ciddi güven sorunlarına yol açabilir. Yaşadığı deneyimin üstesinden gelmeye çalışan birçok mağdur için, güven kaybı belki de en zorlayıcı sonuçtur. Ancak zorbalığa uğradığınızda kimse sizin arkanızda durmadıysa yaşıtlarınıza olan güveninizi kaybetmeye başlarsınız -ve bu ömür boyu sürebilir.
  • Zorbalık etkilerinin genellikle birbiriyle ilişkili olduğunu belirtmek de önemlidir. Başka bir deyişle, düşük benlik saygısı depresyonla, depresyon intihar düşüncesiyle vb. ilişkilidir. Bu tür ilişkiler, mağdurların mağduriyet dönemlerinde ve yetişkinliklerinde bir değil birden çok zorbalık etkisi yaşamalarına neden olur.

Geçmişle Hesaplaşmak

Peki, birdenbire, öfke nöbetlerinizin ve düşük özgüveninizin kaynağının yıllar önce maruz kaldığınız zorbalık olabileceğini fark ederseniz ne yapmalısınız? Bir seçenek konuşma terapisi veya bilişsel davranışçı terapidir. İkincisi, düşünce ve davranışlarınızı değiştirmek için kendinizi eğitmek, örneğin olumsuz düşüncelerle, sosyal fobilerle veya düşük benlik saygısıyla mücadele etmektir.

Öfke söz konusu olduğunda, çeşitli araştırmalar, mağdur ve fail arasında arabuluculuğun sağlandığı ve diyaloğun – bağışlamanın teşvik edildiği onarıcı adalet tekniklerinin yardımcı olabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, bu tür uygulamalar, örneğin zorbalığın yaşandığı okul gibi kontrollü bir ortamda eğitimli personel tarafından gerçekleştirildiğinde mağdurlara ve zorbalara fayda sağlayabilir.

Bazıları, yetişkinlikte zorba veya kurbanlarıyla yüzleşme inisiyatifini alır, geçmişteki davranışlarından dolayı özür diler veya neden mağdur olduklarını anlamaya çalışırlar. Ancak bu tarz bir yüzleşmenin, istenilenin tam tersi sonuçlar doğurabileceğini söyleyelim. Araştırmalar, zorbaların genellikle yetişkinlikte de saldırgan davranışlar sergilediğini gösteriyor. Dolayısıyla terapi veya danışmanlık almak, sonuçlarla başa çıkmak için genellikle çok daha iyi bir yoldur.

Travmatik zorbalık deneyimlerini aşma konusunda yapabileceğiniz belki en önemli şey, kendinizi suçlamayı bırakmanızdır. Bunun çok yaygın olduğunu ve yanlış geliştirilmiş algıların bir sonucu olduğunu gösteren çok sayıda çalışma yapılmıştır. Örneğin, yüksek kilolu çocukların diğerlerine göre daha fazla zorbalığa maruz kaldığı iyi bilinmektedir. Bu kişiler, onlara sataşılmasını vücut kütlelerine veya “kendilerini savunamamalarına” bağlayabilir. Mağdurlar bireysel özelliklerini kabul etmediği ve kendilerini suçlamayı bırakmadığı sürece yaralarını sarmaları çok zor olabilir.

Bireysel dünyamızın çok büyük bir parçası olan okul hayatında çocukken zorbalığa uğramanın travmatik bir deneyim olduğu açıktır -kalıcı izler bırakabilmesi şaşırtıcı olmasa gerek. Neyse ki, bu konuda yardım almanın birçok yolu var. Terapi almaya başlamak istemeseniz bile, zorbalığın tetiklemiş olabileceği davranışları ve olumsuz düşünce kalıplarını saptamak, nihayetinde onları değiştirmenize ve hayatınıza devam etmenize yardımcı olabilir.

Kaynakça

Bu makale Calli Tzani Pepelasi tarafından yazılmıştır. Orijinal metni buradan okuyabilirsiniz.