Davranışlarının Sonuçlarını Görmezden Gelen Çocuklar İçin 10 Disiplin Yöntemi

Davranışlarının Sonuçlarını Görmezden Gelen Çocuklar İçin 10 Disiplin Yöntemi

Çocuğunuz olumsuz davranışlarının sonucunu görmezden mi geliyor? James Lehman, en dirençli çocuk için bile sonuçların işe yaraması için yazdığı 10 özel disiplin yöntemi ile size yardımcı olabilir.

Çocuklar tatsız bir şeyle karşı karşıya kaldıklarında, genellikle bu durum onlar için önemli değilmiş gibi davranırlar. Çocuğunuz "Umrumda değil" dediğinde veya davranışlarının yarattığı sonuçtan etkilenmemiş gibi göründüğünde, size vermek istediği mesaj "Beni incitemezsin”olur.

Bunun nedeni, davranışlarının sonuçlarıyla yüzleştirilmenin, çocukları güçsüz hissettirmesidir. Benlik hisleri, tekrar kontrolü kendinde hissetmek için omuz silkerek  "Her neyse" diyerek karşılık vermelerini gerektirir. Kişisel olarak, çocuklar etkilenmemiş göründüğünde ebeveynlerin çok  fazla endişelenmesi gerektiğini düşünmüyorum. Bunun yerine çocuğunuzun durumun yol açtığı sonuçları umursayıp umursamamasına değil, karşı karşıya kaldığı sonuçtan öğrenmesini istediğiniz şeye odaklanın.

Aslında, çocuğunuza davranışlarının sonuçlarını dayatmaya çalışmanın yanlış yönlendirilmiş bir hedef olduğunu düşünüyorum. Onu "incitmeye" o kadar fazla ağırlık vermeyin ki çocuğunuzun yeni bir davranış öğrenmesini sağlamayı düşünmeyin. Çocuğunuz "umrumda değil" diyerek sizi durdurabiliyorsa, ona çok fazla güç veriyorsunuz demektir. Başka bir deyişle, çocuğunuzun teslim olmasını istiyorsanız, unutun gitsin. Sonuç, çocuğunuzun "Üzgünüm anne, yanılmışım" demesi için tasarlanmamıştır. Aksine, çocuğunuzun davranışını değiştirmesine yardımcı olmak için vardır.

Bu şekilde düşün. Hız sınırına uymamanın sonucu, hız cezası almanız olabilir. Polis memuru sizi kenara çektiğinde omuz silkip "Her neyse" diyebilirsiniz, ancak bu size o ceza kağıdını vermesini engellemez. "Umrumda değil" derseniz, "İşte buyrun efendim. İyi günler." der ve sizinle tartışmaz. Size sadece ceza kağıdını verecek ve yürüyüp gidecektir.

Bence çocuğunuza tepki verirken o polis memuru gibi olmalısınız. Çocuğunuz "Umurumda değil" dediğinde tartışmaya, haklı çıkmaya çalışmayın, çünkü bu tartışma sizi çocuğunuzun seviyesine indirir- ve onun da aradığı şey budur. Bunun yerine şunu söyleyin:

Pekala, tamam, ama yine de 48 saat boyunca cep telefonunu kullanamayacaksın. Ardından arkanızı dönün ve odadan çıkın. Yine, çocuğunuzun ona verdiğiniz sonucu önemsemesini sağlamaya çalışıyorsanız özellikle duygusal hayatını kontrol etmeye çalışmamalısınız. Bunlara ek olarak, çocuğunuz umursamadığını söylese bile, kuralları çiğnerse bu kurallarla tekrar karşılaşacağını bilmesini sağlayın. İşte çocuklar umursamadıklarını söyleseler bile işe yarayan sonuçların nasıl verileceğine dair 10 ipucu.

 

1. Anlamı Olan Sonuçları Kullanın

Tartışmanın hararetinde çocuğunuza bir yaptığına dair bir sonuç vermek neredeyse hiçbir zaman etkili değildir. Çoğu zaman, ebeveynler ya çok sert ya da çok hoşgörülü olur, çünkü hemen akla uygun bir fikir gelmez.

Ebeveynlere oturup bir "sonuçlar listesi" yazmaları tavsiye edilir. Bunu bir seçenekler menüsü olarak düşünebilirsiniz. Bu listeyi hazırlarken, sonucun tatsız olmasını istediğinizi unutmayın, çünkü çocuğunuzun kendini rahatsız hissetmesini ve bu sonuçtan ders çıkarıp tekrar aynı hareketi sergilememesini istiyorsunuz. Ayrıca onun öğrenmesini istediğiniz ders hakkında düşünmek de önemlidir ve bu ders de sonuca eklenmelidir.

Çoğu genç gibi, çocuğunuzun cep telefonunun onun için bir anlamı varsa, onu bir koz olarak kullanmaktan çekinmeyin. Öyleyse, çocuğunuzun kız kardeşine vurduğunu ve ona kaba davrandığını onun duygularını nasıl yöneteceğini öğrenmesini istediğinizi varsayalım. Bence etkili bir sonuç olarak kız kardeşine vurmayana kadar cep telefonunu kaybedecek olması olabilir. 24 saat içinde, kardeşine bir dahaki sefere hayal kırıklığına uğradığında neyi farklı yapacağını belirten bir özür notu yazması da gerekebilir. Mektubu yazamazsa, telefonunu geri alamaz ve 24 saat baştan başlar.

 

2.Konuşmalarınızda Duygularına Hitap Etmeye Çalışmayın

 Unutmayın, işiniz çocuğunuzun kız kardeşini sevmesini sağlamak ya da bir konuşmayla duygularına hitap etmek değil çünkü duyacağı tek şey "Kız kardeşin sana saygı duyuyor, falan, falan, falan.’’

Ebeveyn olarak onun telefonunu alıp şöyle demek gerekir:

Hey, burada birbirimizle güzelce konuşmalıyız. Bunu yapamazsan telefonu kullanamazsın. Ailenle  24 saat güzelce konuştuktan sonra onu sana geri vermek hakkında konuşabiliriz.”

 

3. Sonuçları Siyah Beyaz Yapın

Bir sonuç verdiğinizde, işleri ne kadar basit tutarsanız o kadar iyidir. Yine ayrıntılara ve uzun konuşmalara girmemelisiniz. Yapmak istediğiniz şey, çocuğunuzun uygunsuz davranışının sonuçlarını çok net bir şekilde ortaya koymaktır. Aksi yönde harekete geçtiğinde ne olacağını önceden bilmesi çoğu zaman faydalıdır. Çocuğunuzun davranışının sonuçları onun için açık olmalıdır. Örneğin,  "Kız kardeşinle kötü bir şekilde konuşursan, bundan sonra olacak şey bu."

Ne zaman çocuğunuza rahatsız edici, kaygı uyandıran ya da sinir bozucu bir fikir sunacaksanız, bunu herkes birbirine bağırırken değil, işler iyi giderken yapın. Sakin bir ana kadar bekleyin ve ardından sonuçları basit ve net bir şekilde belirleyin.

 

4. Çocuğunuzla Etkili Problem Çözme Hakkında Konuşun

Bir olay meydana geldikten sonra çocuğunuzla problem çözme konuşmaları yapmanın hayati önem taşıdığını düşünüyorum. İşler iyi gittiğinde şunu söyleyebilirsiniz:

İleride kız kardeşinle ilgili hayal kırıklığına uğrarsan, ona vurmaktan başka ne yapabilirsin? Hadi bir liste yapalım. "

Şunları söyleyerek bazı fikirlerin üretilmesine yardımcı olabilirsiniz:

‘’Birbirinize vurmak yerine odanıza gidip birkaç dakika müzik dinlemeye ne dersiniz? Bunu yapabilir misin?"

Ve çocuğunuzun kendi fikirlerini bulmasına yardımcı olmaya çalışın. “Beni çok kızdırırsa, odama giderim" diyebilir.

Daha sonra şunu söyleyebilirsiniz:

‘’Pekala, neden bunu denemiyoruz? Bugünün geri kalanı için, kız kardeşin seni rahatsız ediyorsa, bu listeden yapacağın bir şey seç ve yardımcı olup olmadığına bak. "

Bunun gibi konuşmalar, çocuğunuzun kız kardeşine vurmak, bağırmak veya rol yapmaktan başka alternatif çözümler hakkında düşünmesini sağlama şeklidir.

Bu duruma şu şekilde bakabilirsiniz: hepimiz sinirleniyoruz, hepimiz öfkeleniyoruz ve hepimiz endişeleniyoruz. Ancak herkesin bu duygularla başa çıkmayı öğrenmesi gerekir. Problem çözme sohbeti, çocuğunuzla değişim hakkında konuşmanın en etkili yoludur.

 

5. Davranışın Sonuçları Üzerine Tartışmaya Karışmayın

Çocuğunuzla tartışmak için her daveti kabul etmeyin. Sizi bir kavgaya sürükleyebilmek için üzülmenizi isteyebilir.

Çocuğunuz, ona verdiğiniz sonuçtan zarar görmediğini size göstermek istiyor olabilir. İnanın bana, bir ebeveyn olarak can sıkıcı ve sinir bozucu olduğunu anlıyorum. Çocuklar, "Kimin umurunda. Her neyse." diyebilir ama bu önemsizlik hissinin içine çekilmeyin. Onun yerine bunu diyebilirsiniz:

‘’Pekala, umursamaman çok kötü. Bu, bu durumun daha sık olacağı anlamına geliyor. "

Unutmayın, bir güç mücadelesine kapılmak istemeseniz de, çocuğunuzu küçük düşürerek gururunu da yok etmek istemezsiniz. Sadece kardeşine vurmayı ya da kötü konuşmayı bırakmasını istiyorsun.

 

7. Çocuğunuzun Kişisel Çıkarıyla İlgilenin

Çocuğunuzun çıkarına hitap edecek şekilde soru sormayı öğrenin. Örneğin şöyle diyebilirsiniz:

"Bir dahaki sefere babanın haksız olduğunu düşündüğünde başın belaya girmesin diye ne yapacaksın?"

Başka bir deyişle, onun kişisel çıkarını düşünmeye çalışıyorsunuz. Çocuğunuz ergenlik çağındaysa, babasının nasıl hissettiğini umursamayacaktır. Ergenler sıklıkla başkalarının, özellikle de ebeveynlerinin duygularından çok kopuktur. Kendilerini suçlu hissedebilirler ve daha sonra üzgün olduklarını söyleyebilirler, ancak bu davranışın tekrar olduğunu göreceksiniz.

Öyleyse onların çıkarlarına hitap etmeyi öğrenin ve ona şu soruyu sorun:

"Bir dahaki sefere başının belaya girmemesi için ne yapabilirsin?"

Onun çıkarına en iyi şekilde ortaya koyun "Eğer kız kardeşinle kaba bir şekilde konuşacaksan ya da ona küfür edeceksen, işler senin için daha iyi değil daha kötüye gidecek. Telefonunun sende kalmasını istediğini biliyorum, o yüzden bunu yapmanın yollarını düşünelim. "

8. Bir Sonucun İşe Yarayıp Yaramadığını Bilmeyi Öğrenin

Ebeveynler bana sık sık, "Çocuğum umursamıyormuş gibi davranıyor. Peki ona verdiğim sonucun gerçekten işe yarayıp yaramadığını nasıl bilebilirim? "

Onlara her zaman şunu söylüyorum, "Bu basit bir sistem- sorumlu tutulduğunuz sürece işe yaradığını bileceksiniz." Sorumluluk size değişim için en iyi şansı verir.

Hız cezasını veren polis memurunu tekrar düşünün. Tek bir hız cezasının bir sürücünün bir daha hız yapmamasını sağladığına gerçekten inanıyor mu? Tabii ki hayır. Ancak memur, hız yapanı her seferinde sorumlu tutarsa, en kötü suçluların bile sonunda yavaşlamayı öğreneceğini bilir.

9. Önemli Olaylardan Uzak Durmayın

Bence çocuklardan asla alınmaması gereken bazı şeyler var. Örneğin, çocuğunuzun mezuniyet balosuna gitmesini asla yasaklamamalısınız. Asla. Bu, çocuğunuzun hayatında bir dönüm noktasıdır.

Kişisel olarak, kilometre taşlarının elden çıkarılmaması gerektiğini düşünüyorum. Çocuğunuz bu deneyimden hiçbir şey öğrenmeyecek ve bu onu sadece sinirlendirecek.

Ben de sporun elinden alınmaması gerektiğine inanıyorum. Çocukların, eğer bir sonucun bir parçasıysa bir antrenmanı kaçırmalarıyla ilgili bir sorunum yok, ama sporu tamamen kaldırmak iyi bir fikir değil.

 

10. Tiksinme veya Küçümseme Belirtileri Göstermeyin

Çocuğunuza yaptıklarının sonuçlarını verirken tutarlı ve kararlı olun, ancak tiksinti veya küçümseme göstermeyin.

Bence çocuğunuzla asla alay etmemeli, küçük düşürülmemelisiniz çünkü bu çok yaralayıcıdır. Yapmaya çalıştığınız şey, sizin için sürekli bir hayal kırıklığı olduğunu düşünen birini değil, işlevini yerine getirebilecek birini yetiştirmektir.

Çocuğunuzun hatalarını kişisel olarak almadığınızı bilmesi için davranışınızı şekillendirmek çok önemlidir. Unutmayın, yüzünüzdeki bakış ve sesinizin tonu sözlerinizden daha fazla anlam taşır. Mesajınızı iletmek için olumlu bakmak çok önemlidir.

 

Son Bir Fikir

Hayatın birçok çocuk için gerçekten bir mücadele olduğunu hatırlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Okula gitmek hem akademik hem de sosyal olarak zor ve bugün çocuklar ve gençler üzerinde en iyi performanslarını göstermeleri için muazzam bir baskı var.

Şahsen, çocukların bunun için tanınması ve saygı görmesi gerektiğini düşünüyorum. Şöyle düşünün: Gerçekten yapmaya çalıştığınız şey, çocuğunuzun daha önce yaptığından farklı olanı yapmasını sağlamak için davranışları üzerinde çalışmaktır.

Yani çocuğunuz yaramazlık yaparsa ve onu her şeyden sonsuza kadar uzaklaştırırsanız, onun doğru yaptığı tüm diğer şeyleri gözden kaçırmış olursunuz.

Bunun yerine, uygunsuz davranışlara çocuğunuzun yaptığı bir hata olarak bakmanızı istiyoruz. Ebeveynler genellikle çocuklarının neden aynı hataları defalarca yaptıklarını merak ediyorlar ve ben de "Bunu çocuk oldukları için yapıyorlar. Numara yapmıyorlar. Olayları yetişkinlerden çok daha farklı algılıyorlar. " diyorum.

Çocuklarımızın öğrenmesini istiyoruz, bu yüzden keyif aldıkları şeyleri onlara daha iyi davranışlar öğretmek için pekiştireç olarak kullanıyoruz. Sonuçta, çocuğunuza daha iyisini yapabileceğini gösterene kadar davranışlarının sonuçlrıyla yüzleştirmek, her zaman elinizin altında olan etkili bir araçtır – size umursamadığını söylese bile onlar bunu zamanla önemser.

 

Kaynakça 

Bu makale James Lehman, MSW tarafından yazılmıştır. Yazıyı orjinel sitesinde okumak için bu adrese gidebilirsiniz.