Dil Bozukluğu Olan Çocukların Fiziksel Mesafeyi ve Sosyal Bağlantıyı Sürdürmelerinin 10 Yolu
Sosyal uzaklaşma ya da daha doğrusu, fiziksel uzaklaşma artık bizim yaşam biçimimiz konumuna gelmiştir. Her ne kadar zor olsada, en azından kısa vadede bu bizim normal halimiz olmuş durumda. Fiziksel mesafeyle bile, sosyal olarak bağlantı kurmanın yollarını buluyoruz. Arkadaşlarımızla ve ailemizle iletişim halinde kalmak için onlara şakalar, hikayeler, e-postalar gönderiyoruz, onlarla görüntülü sohbetler ediyoruz ve sosyal medyada paylaşımlarda bulunuyoruz. Diğer topluluk etkinlikleri ise çevrimiçi olarak devam ediyor: ibadet hizmetleri, fitness dersleri, konserler ve daha fazlası. Sosyal bağlantıları kaybetmeden sosyal mesafeyi korumanın yeni yollarını keşfediyoruz.
Bununla birlikte, dil bozukluğu olan çocuklar en iyi zamanlarda sosyal etkileşimleri zor bulmaktadır. Böylece fiziksel uzaklık iletişim sorunlarını potansiyel olarak kötüleştirebilir. Çeşitli okul ve topluluk ortamlarındaki gibi bir dizi iletişim ortağıyla sosyal iletişim becerilerini uygulama şansları olmayacaktır. Fiziksel mesafenin, dil bozukluğu olan çocuklar için bile sosyal mesafe anlamına gelmesi gerekmez.
Dil ve konuşma terapistleri, çeşitli stratejiler yoluyla sözlü ve sözsüz sosyal iletişim becerilerini geliştirirler. Terapi seansları kesinlikle aynı değildir. Ancak terapistler, telepraktis ve ev programları gibi hizmet sunum modellerini kullanarak bu zor dönem boyunca çocuklara ve ailelere yardımcı olabilirler.
Güvenli fiziksel mesafeyi korurken dil bozukluğu olan çocukların sosyal olarak etkileşime girmesine yardımcı olmak için bu önerilerin bir kısmını veya tamamını telepraktis yoluyla vakalarla ve ailelerle paylaşmayı deneyin:
- Sosyal ekran zamanı. Büyük olasılıkla, evde bulunduğunuz süre zarfında ekran süresi oldukça artacaktır. Bazı araştırmalar ekran süresinin tek başına dil ve konuşma gecikmelerine yol açabileceğini göstermektedir. Aileleri birlikte bir şeyler izlemeye ve her yaştan çocukla izlediklerini tartışmaya teşvik edebilirsiniz. Ebeveynlerin iletmeleri gereken bazı sorular şunlardır: En sevdiğin karakter kim? Sence hikayenin sonrasında ne olacak? Bölüm neden bu şekilde bitti? Ayrıca dil gelişimini teşvik eden uygulamalar bile önerebilirsiniz.
- Konuşma fırsatları yaratmak. Fiziksel mesafe sosyal etkileşim fırsatlarını artırabilir veya azaltabilir. Aileler evde birlikte daha fazla zaman geçiriyor olabilirler, ancak ebeveynler daha sık finansal, tıbbi, ailevi veya iş sorumluluklarına odaklanabilirler. Yemek yapmak (bir dizi adımı izleyerek), bulmacalar oluşturmak (renk, şekil veya boyutta benzer parçalar bulmak), dil açısından zengin masa oyunları oynamak (kurallar hakkında konuşmak, sıra almak ve stratejiler hakkında konuşmak), dışarıda yürümek (gördüklerini tartışmak) ve evi keşfetmek (farklı odaları tanımlamak) gibi zengin sohbetleri teşvik eden etkinlikler önermeyi deneyin.
- Sesli okumak. Evde kendimizi izole etmek, okuma için daha fazla zamanımız olduğu anlamına gelebilir. Ancak bunun tek bir etkinlik olmasına gerek yoktur. Okuma sosyal olabilir ve dil oluşturmak için kullanılabilir. Aileler birbirlerine yeni çevrimiçi kütüphane kitaplarından okuyabilir veya kitap rafında yıllarca saklanan hazineleri yeniden bulabilirler. Sözlü ve yazılı dil arasındaki kritik bağlantı hakkında bilgi paylaşabilir, kitap önerileri sunabilir ve anlatı becerilerini geliştirmek için yaşa uygun soruları önerebilirsiniz. Örneğin: “Hikayenin başında, ortasında ve sonunda ne oldu? Ana konu neydi? Her karakteri sence ne motive etti?” gibi.
- Bağlı kalmak. DKT’ler bu süre zarfında arkadaşlarınız ve ailenizle iletişim kurmanın önemini vurgulayamaz. Neyse ki, birçok aile sanal olarak bağlantıda kalmak için teknolojiye erişebilir. Dil bozukluğu olan çocuklar telefon ve görüntülü sohbet iletişimini zor bulabilirler. Önerilen konular ve yanıtlarla önceden sohbet edebilirsiniz: “Orada hava nasıl? Burada hava güneşli. Okulda olmak yerine evde olmayı seviyorum ama arkadaşlarımı çok özlüyorum.” İletişim bozukluğu olan çocuğa yardım etmeleri için aile üyelerini teşvik edin.
- Değişiklikleri anlamak. Hepimiz günlük rutinlerimizde gerçekleşen büyük değişikliklerle mücadele ediyoruz, ancak dili anlama ve üretim sorunları olan çocuklar bu konuda daha fazla mücadele ediyorlar. Buna ek olarak, ebeveynlerinden gerginlik hissi alabilirler veya endişe verici haberler duyabilirler. Bunun da ötesinde, duygularını ifade etmeyi, soru sormayı veya bu kafa karıştırıcı zaman hakkında konuşmayı zor bulabilirler. Telepraktis seansları sırasında, koronavirüs, COVID-19, sosyal uzaklaşma, karantina, evde barınma ve rutin değişiklikleri açıklamak ve yeni kelimeleri tanımlamak için yaşa uygun, net bir dil kullanabilir ve modelleyebilirsiniz. Aileleri mümkün olduğunca yeni rutinler kurmaya ve çocuklarını karar alma süreçlerine dahil etmeye teşvik edin. Örneğin: Büyükannenizi ve büyükbabanızı ne zaman aramak istersiniz? Bugün hangi arkadaşınla konuşmalıyız? Ne yemek istersiniz?
- Yaratıcılığı teşvik etmek. Uzaktan eğitim ve çevrimiçi sınıfların geliştirilmesi, eşi benzeri görülmemiş bir durum sırasında yaratıcılığın ve dayanışmanın etkileyici ve hareketli bir göstergesidir. Ailelerin kendi isteklerini sıralamalarına yardımcı olabilir ve hizmet ettiğiniz çocukların ihtiyaçlarına ve ilgi alanlarına göre programlar bulmalarına yardımcı olabilirsiniz. Vakalarınız / öğrencileriniz teknolojiyi kullanmaktan hoşlanıyorlarsa, kendi videolarını, dijital sanat projelerini veya kendi deneyimleriyle ilgili bir kitabı ve çizgi romanı oluşturmak için onları uygulamalara yönlendirin. Sonrasında bunları aileleri ve arkadaşlarıyla paylaşmalarına teşvik edin.
- Fiziksel aktivite. Spor salonları ve kişisel antrenörler, genellikle grup fitness programlarıyla ilişkili sosyal etkileşimi kaybetmeden fiziksel mesafeyi korumanın yollarını bulurlar. Bu çevrimiçi fitness dersleri hakkında dil bozukluğu olan çocuklarla konuşun. Bu konuları, konuşma başlıkları olarak kullanın (örneğin, farklı egzersiz türleri, sağlıklı beslenme, fiziksel aktiviteler ve sağlıklı yaşam arasındaki bağlantıları konuşabilirsiniz).
- Mizah. Birçoğumuz gerginliğimizi hafifletmek ve başkalarıyla bağlantı kurmak için koronavirüs ile ilgili yeni ve eğlenceli yayınları paylaşıyor veya alıyoruz.
Dil bozukluğu olan çocuklar bu mizahi başa çıkma stratejilerinin bazılarından yararlanamayabilirler çünkü mizahın küçük farkılıklarını gözden kaçırıyorlar. Dil bozukluğu olan çocukların mizahi fıkraları veya şakaları daha iyi anlamalarına yardımcı olabilirsiniz. Alternatif olarak, anlaşılması daha kolay olan komik hikayeleri veya görsel mizahları bulup tavsiye edebilirsiniz.
- Günlük dil dersleri. Evde daha fazla zaman geçirmek, bazı şeyleri düzenlemek ve organize etmek için daha fazla zaman olduğu anlamına gelebilir. Bu görevleri dil derslerine dönüştürmeyi deneyin: Orada hangi eşyalar var? O kıyafeti ne zaman giydiğini hatırlıyor musun? O oyuncakla daha fazla oynayacak mısın?
- Destekleyici ve alternatif iletişim sistemleri (AAC). Vakalara / öğrencilere ve ailelerine evde yardımcı olacak iletişim cihazları ve AAC kullanmalarını hatırlatabilirsiniz. Onları düzenli olarak kullanmalıdırlar. Onlar yalnızca okul için değildir.