Doğal Bir Terapi Ortamında Çiftlerin İlişki Sorunları Raporları
Çift terapilerinde esas çiftlerin ilişki sorunlarını anlamaktan geçer. Bu çalışmada 108 çiftin bildirdiği ilişki sorunlarını araştırmak için, güvenilir bir kodlama sistemi kullanılmıştır. En sık karşılaşılan sorunların başında; iletişim, duygusal sevgi ya da mesafe, mevcut ilişkinin spesifik alanları ve fiziksel sevgi ya da cinsellik alanındaki eksiklikler gelmektedir. Terapötik irtibatlar sonucunda, bağlılık ya da güvenlik problemlerinin ve aldatma ya da flört sorunlarının başlıca iletişim problemleri arasında yer aldığı, ve bu sıkıntıların giderilmesi açısından bir arayış içinde oldukları görüldü. Sonuçlar, çift terapisinde farklı terapötik zorunlulukları tanımlamanın önemini göstermiştir.
İlişki sorunları çiftler arasında yaygın olup, evliliklerin % 40’ı boşanmayla sona ermekte ve çiftlerin % 31’i evlilik uyuşmazlığı yaşamaktadırlar. Profesyonel yardım arayan çiftler için, önemli bir araştırma topluluğu, etkili bir tedavi yöntemi olarak çift terapisini desteklemekte olup, Çiftlerin ilişki problemlerinin iyi anlaşılması, terapide başarılı süreç ve sonuç için esastır.
Nitekim, araştırmacılar çift terapi uygulamalarında, çifte dair müdahaleleri, çiftlerin bildirdiği spesifik problemlere uyarlamanın önemini vurgulamışlardır.
Dahası, nitel bir çalışma, Çift terapilerindeki kritik anların, çiftin sunum sorunları hakkında tekrarlayan tartışmalarla ilişkili olduğunu göstermiştir. İlişki sorunları arasında, “ iletişim” en yaygın ve en zarar verici sorun olarak açıkça göze çarpıyordu. Ayrıca, terapistler iletişim problemlerini, daha fazla araştırmanın en gerekli olduğu problem olarak tanımladılar.
Terapistler tarafından tespit edilen diğer önemli sorun alanları, gerçek dışı evlilik beklentileri, sevgi dolu duyguların eksikliği, güç mücadeleleri, ciddi bireysel sorunlar ve evlilik dışı ilişkilerdir.
Gelişen doğa ve samimi ilişkilerin yapısı göz önüne alındığında, Terapistler, en önemli sorunların sevgi dolu duygular, iktidar mücadeleleri, iletişim, evlilik dışı ilişkiler ve gerçekçi olmayan beklentiler olduğunu belirtti. Terapistler ayrıca, değiştirme ya da sorumluluk alma isteksizliğini ve ilişkiye zayıf terapi ile ilişkili özellikler olarak bağlı olmamalarını belirlediler.
Önemli bir bulgu, çalışmamızdaki her dört çiftten birinin, bir kararsızlık çözümleme görevini takip etmesiydi. Bu bulgu, terapilerde uygulanan geleneksel sorunlara çözümcül yaklaşılması amacına cevap veremeyen çiftleri de belirlemek için, çiftlerdeki kararsızlık durumunun çözümünün önemli olduğunu göstermektedir.
Erkeklerin ve kadınların cevapları arasındaki karşılaştırmalar, kadınların erkek partnerlerinden daha fazla ilişki sorunu yaşadıklarını ve kadınların sorunları tanıma ve eşlerini onlardan önce tedaviye yönlendirme eğiliminde olduklarını göstermiştir.
Bu çalışmada çalışan erkekler eşlerinden daha az sorun bildirmişlerdir; ortalama 2.51 ilişki sorunu olduğunu bildirmişlerdir (mümkün 3.00), kadınlar ise ortalama 2.71 problem bildirmişlerdir.
İlişki problemlerinin ve terapötik görevlerin araştırılması, üç spesifik ilişki problemi için ilginç bulgular sağlar. Birincisi, bu çalışmanın sonuçları, erkeklerin, ilişkilerde eleştirilere karşı duyarlı olup bu açıdan, eşlerinden daha fazla sorun bildirdiğini ortaya koydu. Tanımlayıcı analizler ayrıca, eleştirelliğin, çiftlerde üçüncü en yaygın ilişki problemi olduğunu göstermiştir.
Eleştiri, boşanmayı yüksek oranda öngören dört olumsuz etkileşim modelinden biri olarak tanımlanmıştır. Bağlılık veya güvenlik sorunları da çiftler arasında yaygın olduğu görülmüş ve ilişkiye yönelik belirsizlikle eşlik ettiği de tespit edildiğinde, terapistlerin ilişki içindeki belirsizliği daha iyi anlayabilmek için taahhüt ve güvenlik konularıyla ilgili daha ayrıntılı bir soruşturma yürütmesi faydalı görülmüştür.
Erkeklerin eleştiri konusunda hassas oldukları düşünüldüğünde, kadınların bu paralelde bir tutum sergilemeleri ilişki açısından olumlu etki verecektir.
Sunulan çalışmanın sonuçları, genel iletişimin, duygusal sevginin ya da mesafenin, mevcut ilişkinin belirli alanlarının ve fiziksel sevgi ya da cinsellik eksikliğinin, doğal ortamlarda tedavi arayan çiftlerin en sık karşılaştığı ilişki sorunları olduğunu göstermiş ve sonuçlar, bağlılık veya güvenlik problemlerinin ve aldatma veya flört problemleri olduğu durumlarda dahil, terapi desteği alma açısından yaşanan kararsızlıkların çözümü noktasında da olumlu sonuçlar alındığı gözlemlenmiştir.
Bu çeviri Uzman Psikolog Fulya Arzu BEYRİBEY tarafından yapılmıştır. Uzman Psikolog Fulya Arzu BEYRİBEY’den Randevu için: +90 (216) 456 42 42 +90 (533) 165 60 94
Kaynakça: https://www.researchgate.net