Duyusal İşlemleme Bozukluğu vs. Otizm: Farklılıkları Anlamak

Duyusal İşlemleme Bozukluğu vs. Otizm: Farklılıkları Anlamak

Duyusal işlemleme bozukluğu (DİB), var olan benzerlikler ve bağlantılar nedeniyle genellikle otizm spektrum bozukluğu (OSB) ile karıştırılmaktadır. İkisinin birçok benzerliği olsa da, SPD genellikle OSB’nin komorbid bir belirtisidir, ancak duyusal işlemleme bozukluğuna sahip tüm çocuklar otizmli değildir.

Otizm Nedir?

Otizm, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, 5. Baskıya (DSM-5) göre belirli tanı kriterlerine sahip gelişimsel bir bozukluktur. İnsanda gelişme, zaman içinde ulaşılan veya aşılan aşamalar halinde gerçekleşir. Bir çocuk gelişiminin erken evrelerinde çocuklar, ebeveynleri ile başlayarak, duygulara tepki vererek ve göstererek iletişim kurmaya ve sosyalleşmeye başlarlar. Bu alanlarda devam eden eksiklikler birer sorun olabilir.

Bir çocuk belirli davranışları tekrarlayabilir veya kısıtlayıcı tavırlara veya ilgilere sahip olabilir. Bazı çocuklar el çırpma ve tekrarlayan sesler gibi davranışlar gösterebilirken, diğerleri herhangi bir bozulma veya değişiklikten hoşlanmayarak bir oyuncağın her seferinde tam olarak aynı noktaya yerleştirilmesine ihtiyaç duyabilir.

Otizm, bir çocuğun farklı şekillerde öğrenmesine, tepki vermesine ve ayrıntılara dikkat etmesine neden olabilir. Bu eksikliklerin tek nedeni zihinsel bir engel veya zihinsel gelişim bozukluğu değilse çocuğun sosyalleşmesi ve iletişiminin gelişim düzeyi için tipik olanın altında olması, bir otizm belirtisi olabilir. Teşhis edilece tıbbi bir test olmadığı için, bir doktorun çocukla ilgili gelişimsel dönüm noktalarına ve çocuğun davranışına bakması gerekir.

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), kategori içindeki bozuklukların spektrumundan dolayı adlandırılmıştır. Bunlar arasında otistik bozukluk, asperger sendromu ve yaygın gelişimsel bozukluk sayılabilir.

Otizmin nedenleri bilinmemektedir, ancak bazı faktörler biyolojik (muhtemelen daha büyük yaşta ebeveynlere sahip olmakla ilgili) veya genetik olabilmektedir. Çevresel faktörler de dikkate alınmış ve hamilelikte kullanılan reçeteli ilaçlar, valproik asit veya talidomid, daha yüksek bir risk ile ilişkilendirilmiştir.

Otizmin tedavisi olmasa da, konuşma gecikmelerine, yürüme ve sosyal etkileşime yardımcı olan terapi ile erken tedavi gelişim için faydalıdır.

 

Duyusal İşleme Bozukluğu Nedir?

Duyusal işleme, bir bireyin beyninin duyusal bilgileri algılama şekli ve o kişinin bu bilgilere nasıl tepki verdiğidir. Duyusal işlem bozukluğu (SPD) olan bir kişi; beyninin denge, yürüme ve koordinasyon gibi davranışları ve motor işlevi/performansı düzenlemek için kullanılan duyusal bilgileri işleme biçiminde bir bozulmaya sahiptir. Duyusal uyaranlara sosyal veya duygusal olarak olumsuz bir şekilde tepki verebilirler ve bu onların davranışlarını veya diğer insanların onlara tepki verme şeklini etkileyebilir.

Başlangıçta “duyusal bütünleme bozukluğu” olarak adlandırılan bu durumun, genel olarak okul çağındaki çocukların yaklaşık %5-16’sını etkilediği söylenmektedir. SPD’li birçok çocuk, belirli şeylerin nasıl hissettiğine, göründüğüne veya ses çıkardığına aşırı derecede duyarlı olabilir; dikkatleri daha kolay dağılabilir; ve ince motor becerileri eksik olabilir.

Duyusal işleme sekiz bileşen içerir: beş duyu – tat, koku, işitme, görme ve dokunma; bunların yanında diğer üç bileşen. Vestibüler fonksiyon ve propriosepsiyon bazen “altıncı ve yedinci duyu” olarak adlandırılır.

Propriosepsiyon, kişinin kendi vücut hareketinin veya pozisyonunun algılanmasıdır, böylece bir çocuk elini kaldırırsa, o hareketi yaptığının farkında olur. Vestibüler fonksiyon, gözlerin hareketini, vücut dengesini ve çevrelerindeki diğer nesnelerle ilgili olarak kişinin kendi bedeninin farkındalığını kontrol etmeye yardımcı olmak için birlikte çalışan iç kulak ve beyindir.

Son bileşen olan intersepsiyon, kişinin kendi bedeninde neler olduğunun farkında olmasıdır. Örneğin, bir kişi bir cismin ne kadar sıcak veya soğuk olduğunu derisiyle hissedebilir veya ne zaman susadığını veya aç olduğunu bilir. Kişinin kendi kalp atış hızının farkında olması, duygular ile vücudun bu duygulara tepkisi arasındaki bağlantının yanı sıra başka bir örnektir.

Duyusal sorunlarla ilgili olarak, çoğu bilgi iki türe ayrılır;

  • Hiper duyarlılık: Hiper duyarlılık, bir çocuğun duyusal uyaranlarla kolayca uyarılmasıdır.Çocuğun acıya karşı toleransı düşük olabilir, bazı koordinasyon sorunları olabilir ve/veya parlak ışıklar veya gürültülü aletler gibi belirli görüntü veya seslere karşı hassas olabilir. Buna sahip bir çocuk aynı zamanda titiz bir yiyici olabilir.
  • Hipo duyarlılık: Hipo duyarlılık, bir çocuğun yeterli duyusal uyarıya sahip olmamasıdır. Çocuğun ağrı toleransı yüksek olabilir, çevredeki duvarlara veya nesnelere çarpabilir ve nesnelere dokunma veya ağzını açma ihtiyacı olabilir.

 

Duyusal İşleme Bozukluğu ve Otizm Spektrum Bozukluğu Arasındaki Bağlantılar

Bazı uzmanlar, otizmli çocukların %80’inden fazlasının aynı zamanda duyusal işlemleme bozukluğuna sahip olduğunu ve DSM-5’in, bunu OSB ile ilişkili davranışlardan birisi olarak listeleyen “duyusal girdilere karşı aşırı veya hipo reaktivite” içerdiğini bulmuşlardır.

Colorado’daki STAR Duyusal İşleme Enstitüsü, “otistik spektrum bozukluğu olan çocukların en az dörtte üçünün önemli duyusal işleme bozukluğu semptomlarına sahip olduğunu
ve muhtemelen semptomların daha fazla ne kadar belirgin olduğuna bağlı olduğunu” tespit eden çalışmalar yürütmüştür. Ancak birçok araştırma, bu keşfin karşılığının bir gerçek olmadığını göstermektedir. SPD’si olan çoğu çocuğun OSB’si bulunmamaktadır.

Dr. Ostovar, SPD’li kişilerin, sosyal ve iletişim becerilerindeki zorluklar ya da tekrarlayan sesler veya hareketler gibi uyarıcı davranışların otizmli birey özelliklerini göstermediğini belirtmiştir.

 

Otizm ve Duyusal İşlem Bozukluğu Arasındaki Farklar

Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar ile duyusal işlemleme bozukluğu olan çocuklar arasındaki farkları gösteren çalışmalar yapılmıştır.

Bir çalışmada 8-12 yaş aralığında 16’sı Duyusal İşlemleme Bozukluğu, 15’i otizmli ve 23’ü normal gelişim gösteren erkekler üzerinde yapılmıştır. Duyusal işleme bozukluğu, otizm ve diğer nörogelişimsel rahatsızlıkları olan çocuklar konusunda uzmanlaşmış bilişsel ve davranışsal bir pediatrik nörolog olan Elysa Marco, sadece OSB grubunun beynin yüz duygularını, hafızayı tanımaya yardımcı olan kısmında bozulma olduğunu ortaya çıkaran çalışmaya öncülük etmiştir.

SPD’li çocuklar, duyusal sorunlarla uğraşan bazı yollarda, otizmli bireylerden daha fazla beyin bağlantısı kopukluğu göstermiştir. Beynin arkasındaki bu anormal beyaz madde izleri, duyusal işleme sistemlerinin bulunduğu bölümdür.

 

SPD veya ASD: Doğru Teşhisi Bulma

Çocukların uygun tedaviyi alabilmeleri için ebeveynlerin mümkün olan en kısa sürede doğru teşhisi koyabilecek bir profesyonel bulmaları önemlidir. Pek çok doktor, o tanı geçerliyse, otizm spektrum bozukluğunu tedavi ederken duyusal sorunları hafifletmeye yardımcı olmaya çalışacaktır.

Bir çocuğun farklı yaş seviyelerinde yapmayı öğrendiği çeşitli becerilere gelişimsel dönüm noktası denir ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine (CDC) göre, ”

Amerikan Pediatri Akademisi, çocukların 9, 18 ve 30. aylarda standartlaştırılmış, onaylanmış araçlar kullanılarak genel gelişim ve 18 ve 24 ayda ya da bir ebeveynin veya sağlayıcının bir endişesi olduğunda otizm açısından taranmasını önermektedir. CDC web sitesinde, ebeveynlerin çocuklarının ilerlemesini karşılaştırmak için kontrol edebilecekleri ve bir endişe varsa çocuk doktoruyla görüşebilecekleri, aylara ve yıllara göre kilometre taşlarının bir listesi vardır.

Çocuğun herhangi bir dönüm noktasında geride kaldığı tespit edildikten sonra, otizm spektrum bozukluğu endişesi varsa, çocuğun bir uzman tarafından muayene edilmesi için öneride bulunulmalıdır. Bu, gelişimsel bir çocuk doktoru, bir pediatrik nörolog veya muhtemelen bir çocuk psikoloğu veya psikiyatristi olabilir.

Ayrıca, duyu bütünleme alanında eğitim almış nitelikli bir Ergoterapist (OT), bir çocuğun duyusal işlemleme bozukluğu olup olmadığını belirlemek için bir değerlendirme yapabilir. Resmi bir tanı kriteri olmadığından, herhangi bir duyusal sorun olup olmadığını görmek için çocuğun davranışı ve etkileşimleri gözlemlenir.

Ek olarak, kalifiye ve eğitimli bir terapist, Duyusal Bütünleme ve Praksis Testi (SIPT) veya Duyusal İşleme Ölçümü (SPM) olarak adlandırılan bir değerlendirme yapabilir. SIPT, gelişmekte olan dil becerileri, sosyal etkileşimler ve eğitim performansı ile ilgili olarak dört ila sekiz yaş, 11 aylık çocukların duyusal işlemesini veya duyusal algısını ölçer. SPM, duyusal işlemeyi, planlamayı veya fikirleri (praksis) ve evde, okulda ve diğer sosyal alanlarda sosyal katılımı ölçer.

 

Duyusal İşlemleme Bozukluğunun Tedavisi Var Mı?

Şu anda SPD için bir tedavi yoktur, ancak duyusal sorunları yönetmeye yardımcı olacak yollar vardır. İyi eğitimli bir Ergoterapist (OT), her çocuğun bireysel hassasiyetlerine odaklanabilir ve onlara ihtiyaçlarına göre uygun miktarda aktivite sağlayabilir. Salıncak, stimülasyona ihtiyacı olan bir çocuk için gerekli hareketi sağlayabilirken, cildine karşı dokunma veya belirli duyumları olan bir çocuk için yumuşak kıllı bir duyusal fırça kullanımı kullanılabilir. Duyu Bütünleme terapisi, bir çocuğu çeşitli konaklama, aktivite ve tedavilere maruz bırakır.

Duyusal işleme gerçek bir bozukluk olarak listelenmediğinden, birçok uzman bu davranışları değiştirmeye yardımcı olmadaki etkinliğini gösteren çok sayıda araştırma tarafından desteklenmeyen tedavileri kullanmaktan çekinmektedir. Amerikan Pediatri Akademisi, “ebeveynlerin, duyu bütünleme terapisinin etkinliğine ilişkin araştırma miktarının sınırlı ve sonuçsuz olduğu konusunda bilgilendirilmeleri gerektiği” konusunda uyarıyor.

Dr. Marco, beyin bağlanabilirliğini ölçmenin ve gözlemlemenin, çeşitli nörogelişimsel sorunlar için hangi müdahalelerin başarılı olduğunu görmeye yardımcı olacağına inanıyor. Daha fazla araştırma ile, çeşitli duyusal işleme sorunları için genetik bağlantıların ne olduğunu bulmak için kararlılık yapılabilir.

Ayrıca SPD için varsa hangi risklerin olabileceğini ve şu anda kullanılan müdahalelerin beynin değişmesi ve adaptasyonunda faydalı olup olmadığını da belirleyebilecekler. Son olarak, araştırmacılar herhangi bir güncel bulguya dayalı olarak yeni tedaviler geliştirebilirler.

Dr. Ostovar, duyusal işlemleme bozukluğu olan çocukların bunu aşamayacağını düşünüyor. Bununla birlikte, bozukluk, uyum sağlamalarına ve yine de sosyal olarak geleneksel bir şekilde davranmalarına yardımcı olacak şekilde yönetilebilir.

 

Duyusal İşleme Bozukluğu ve Otizm Üzerine Son Düşünceler

Otizm spektrum bozukluğu olan çocuğun duyusal işlemleme sorunları olabilir, ancak duyusal işlemleme bozukluğu olan bir çocukta otizm yoktur.

Bir ebeveyn, çocuğunun gelişimsel bir gecikme ile ilgili herhangi bir sorunu olduğunu düşünüyorsa, değerlendirme için bir çocuk doktoruyla iletişime geçmelidir.

Bir çocuk herhangi bir duyusal uyarana karşı düşük tolerans belirtileri gösteriyorsa; belirli nesneleri ağzına sokma ihtiyacı gibi aşırı uyarılmaya ihtiyacı varsa; veya herhangi bir koordinasyon sorunu gösteriyorsa veya duvarlara veya nesnelere çarpıyorsa, çocuk doktoru bilgilendirilmelidir.

Daha önce otizm teşhisi konmuş ve duyusal sorunları olan veya duyusal işlemleme bozukluğu olduğu tespit edilen herhangi bir çocukla ilgili olarak, bir ebeveyn, çocuğa mümkün olan en iyi yardımı sağlamak için araştırma yapmalıdır. Öneriler için çocuk doktoru ve diğer güvenilir profesyonellerle konuşulmalı ve daha fazla bilgi ve rehberlik için web siteleri ve gruplar için internette arama yapılmalıdır.

Otizmli ve/veya duyusal işlemleme bozukluğu olan çocuk ne kadar erken müdahale ve yardım alırsa o kadar faydalı olacaktır.

 

Kaynakça

Bu makale Sharon Longo tarafından yazılmıştır. Orjinal metne buradan ulaşabilirsiniz.