Ebeveynliğin En Zor Dönemi Hangisidir?

Ebeveynliğin En Zor Dönemi Hangisidir?

Her yaşta, çocuklar ebeveynlerine zor zamanlar yaşatabilir. Bebeklik döneminde ebeveynler; uykularının bölünmesi ve hiç durmadan emzirme, temizleme, ve mızmızlanan bebeği rahat ettirme gibi zorluklarla karşılaşırlar.

Çocuğun yürümeye yeni başladığı dönemlerde ebeveynler, dünyayı çözmeye ve yönetmeye çalışan inatçı çocuğuyla baş etmek durumundadır.

Okul yıllarında ise, akademik ve sosyal zorluklar ortaya çıkar ve ebeveynler bir yandan hassas sınırlar belirlerken, diğer yandan çocuklarını nasıl destekleyip rehberlik edebileceklerini bulmaya çalışırlar.

Ergenlik döneminde, akademik ve sosyal alanlardaki zorluklarla ilgili endişeler daha yoğunlaşmış durumdadır ve ebeveynler çocuklarıyla iletişim halinde kalmaya çalışır. Aynı zamanda, çocuklarının bağımsızlık ile sorumluluk arasında bir denge kurmalarına yardımcı olmalılardır.

Fakat, hangi dönem ebeveynleri en çok zorlar?

En çok hangi dönemdeki ebeveynlik en zordur?

Açık bir şekilde cevap, farklı ebeveynlerle farklı çocuklar ve farklı olaylar için oldukça değişkenlik göstermektedir. Fakat; Suniya Luthar ve Lucia Ciciolla tarafından, Arizona Devlet Üniversitesi’nde, 200 anne ile yapmış olan bir araştırmada, tek bir cevap sunulmuştur: Ortalama olarak, ortaokul döneminde (12-14 yaş aralığında) çocuğu olan anneler; bebeklik, okul öncesi, ilkokul, lise ve yetişkinlik döneminde çocukları olan annelere göre çok daha kötü hissetmektedir. Ortaokula giden çocuğu olan annelerin ebeveynlikten tatmin olma oranı, diğer annelere göre oldukça azdır.

Daha detaylı olarak çalışmanın sonuçlarına bakılacak olursa; çocuklar orta okul dönemindeyken, anneliğin istikrarlı giden örüntüsündeki sıkıntıların en tepeye ulaştığı bulunmuştur. Ortaokula giden çocuğu olan anneler; daha çok stres, boşluk, yalnızlık, yaşamdan memnuniyetsizlik, ve içsel doygunluğun verdiği mutluluğun azaldığını hissettiklerini belirtmişlerdir. Aynı zamanda, ortaokuldaki çocuklarının davranışlarına daha az pozitif şekilde baktıklarını söylemişlerdir.

Çalışmada, ortaokul döneminde olan çocuklara sahip ebeveynlerin ebeveynlik memnuniyet oranlarının düşük olmasının, tamamen çocuklarının uyum problemi veya acı verici veya kaba bir şekilde davranmalarından kaynaklanmadığı ortaya çıkarılmıştır. Bundan daha fazlasının olduğu belirtilmiştir.

Ergenlik dönemi neden ebeveynler için çok zordur?

Her çocuk, ergenlik öncesinde veya ergenlik döneminde zorlayıcı olmaz. Bazı çocuklar, bu dönemi kolayca atlatırlar.

Gelişimsel olarak erken ergenlik dönemi, çocuğun ailesinin dışında bağımsız bir kişilik oluşturmaya oldukça odaklandığı yıllardır. Aynı zamanda, buluğ çağının getirmiş olduğu hormonal değişikliklerle yüzleşirler. Birçok ortaokul dönemindeki çocuk, sosyal hiyerarşinin ve daha çok akademik beklentinin olduğu daha büyük bir okulda bulunmayı öğrenmek durumundadır.

Bu yaştaki çocuklar, sürekli yargılandıklarını düşünürler; fakat sıklıkla kendileri başkaları için oldukça eleştirel olurlar. Neyin havalı ve neyin havalı olmadığının oldukça fazla bilincinde olma eğilimindedirler. Kibirli davranmak ile güvende olmadığını hissetmek arasında gidip gelirler. Oldukça tartışmacı ve bazen hırçın bile olabilirler, fakat aynı zamanda kolayca incinebilirler. Evdeyken, suratsız ve karamsar olabilirler; fakat arkadaşlarıylayken, oldukça heyecanlı ve dışadönüktürler.

Ergenlik döneminde bir çocuğunuzun olması kısmen zorlayıcı olabilir, çünkü çocukların stresli halleri ebeveynlerine de bulaşır.

Bu dönem zordur, çünkü genç ergen çocuklarınızla aranıza mesafe girdiğini hissedebilirsiniz. Sevgili çocuğunuz aniden yaptığınız veya söylediğiniz her şeyi en kötü şekilde algılıyor olarak göründüğü için, bu durum oldukça karmaşık ve can acıtıcı olabilir. Ebeveynlerine söylenirler ve alımlı taraflarını başkalarına saklarlar. Çocuğunuzdaki hızlı değişimleri yakalamaya ve bu keşfedilmemiş ebeveynlik bölgesinde yönü nasıl bulacağınızı çözmeye çalışırken, sanki karanlıkta bir şeyler arıyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz.

Ebeveynler ortaokul yıllarıyla nasıl baş edebilirler?

Ortaokul döneminde çocuğu olan bir ebeveynin karşılaştığı zorlukların anlamı; bu dönemde çocuklarına bakım verirken, bir yandan da özellikle kendilerine bakım vermeleri gerektiğidir. İşte, olasılıklar:

Ebeveyn olmayan tarafınızı geliştirin

Gerçek şu ki, ortaokuldaki çocuğunuzun daha çok bağımsızlık talep etmesi, sizin de aynı şeyi yapmanız için alan açmanızı gerektirir. Ebeveynlik rolünüzün ötesinde, artan ilgi alanları ve keyif alınabilecek aktiviteler oldukça memnun edicidir ve bu bir şeyleri bütün halinde bakmanızı sağlar. Hobilerinizin peşinden gitmek; ortaokula giden çocuğunuzla olan ilişkinizin de ilerlemesini sağlayabilir, çünkü bu sizin pozitif bir şeyler hakkında çocuğunuzla konuşmanızı sağlar.

Destek arayın

Herkesin bir sırdaşa ihtiyacı vardır. Arkadaşınızın benzer bir ebeveynlik problemiyle mücadele ettiğini duymak, güven verici ve rahatlatıcıdır. Diğer yandan, Ortaokul ve lise dönemindeki çocuklar, başkalarına kendileri hakkında bir şeylerin anlatılmasından nefret ederler. Bu nedenle, kime ve ne zaman konuştuğunuzla ilgili tedbirli olun.

Çocuğunuzla aranızdaki güç mücadelesini en aza indirin

Ebeveynler ve ergen çocukları arasında kafa kafaya verilen mücadelelerin sonunda, herkes kaybeder. Kurallarınızı az sayıda tutun. "Teşekkür ederim" ve "Lütfen" deyin. Çocuğunuza mantıklı gelecek gerekçeler söyleyin. Çocuğunuzla kibar bir şekilde anlaşma yapmak ve çocuğunuzun bakış açısından olayları görmek için çabalamaya çalışın. Mümkün olduğunca, "evet" demeye ve çocuğunuzla ortak bir noktada anlaşmaya çalışın. Kusur bulmak, ergenlikteki çocuğunuzu oldukça rahatsız eder. Eğer bir şeyin üzerinde durmak istiyorsanız, bunu tek bir cümleye sıkıştırın, söyleyin, ve odadan çıkın.

Bekleyin

Kendinize; "bu bir dönem" şeklinde hatırlatmalar yapın. Eğer bekler ve ortaokul döneminde olan çocuğunuzla bağlantı kurmaya devam ederseniz, çocuğunuz belki de 15 yaşına ulaşır ulaşmaz, ilişkiniz büyük ölçüde düzelir. Luthar ve Ciciolla’nın yapmış olduğu çalışmada; lise döneminde bir çocuğa sahip olmanın, ortaokul döneminde bir çocuğa sahip olmaktan daha kolay olduğu ve yetişkin bir çocuğa sahip olmanın ebeveynliğin en memnun edici dönemi olduğu bulunmuştur. Küçük çocuklar tatlıdır; fakat büyük yaştaki bir ergen veya yetişkin bir çocuğa sahip olmak, daha derin ve daha eşit bir iletişimin kapılarını açar.

Unutun

Ergen çocuğunuzun geçmiş hatalarını ortaya çıkarmayın. Genç ergenler, çok hızlı bir şekilde değişirler. Geçen ay yaptıklarını tamamen farklı bir kişi yapmıştır. Bu nedenle, her gün çocuğunuz için yeni bir sayfa açın. Ebeveyn olarak yapabileceğimiz en güzel şeylerden biri, çocuklarımızın geçmişteki hatalarını ve mücadelelerini hatırlamamaktır. Bu, geçmişe bağlı kalmak yerine, çocuklara büyümek için alan tanır ve bizlere çocuklarımızın olduğu yeni insanı sahiplenmemiz konusunda açık olmamıza yardımcı olur.

Kaynakça

Bu makale Eileen Kennedy-Moore Ph. D. tarafından yazılmıştır. Orijinal versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz.