
Herkesi Memun Etme Utancı
Başkalarını memnun etme eğiliminize karşı savaşmak yerine, onunla birlikte yaşamayı öğrenmek.
Önemli noktalar:
● Herkesi memnun etmeye çalışan kişiler, bu eğilimi çoğu zaman bir zayıflık olarak görür ve bu yüzden onu reddeder, başkalarına yansıtır, küçümser ya da inkâr ederler.
● Herkesi memnun etme davranışının topluma faydalı yönleri vardır; bu nedenle ortadan kaldırmak mümkün değildir ve kaldırılmamalıdır.
● Herkesi memnun etme davranışıyla ilgili utanç, önyargılı inançlara dayanır.
İnsanlar aşırı düzeltme yapma konusunda güçlü bir eğilime sahiptir. Özellikle mükemmeliyetçiler, kendilerini başka bir versiyonları veya temelde bambaşka bir insan olabilmek için zorlayarak aşırı düzeltme yaparlar. Genellikle zayıflığı küçümseyen mükemmeliyetçiler, çoğu zaman onu tamamen ortadan kaldırmaya çalışmak için tedaviye girerler. Benim deneyimlerime göre, en göze çarpan ve itici görülen zayıflıklardan biri herkesi memnun etme davranışıdır; yani başkalarını rahat ve mutlu hissettirmek için fazlasıyla uğraşma eğilimi. Kendilerini aşırı bağımsız biri olarak görmek isteyen mükemmeliyetçiler, bu yönlerini reddetme, başkalarına yansıtma, küçümseme ya da inkâr etme eğilimindedir. Ancak başkalarının onlar hakkında ne düşündüğünü önemsemediklerini ısrarla söyleseler bile, herkesi memnun etme davranışı kişiliklerinin merkezinde varlığını sürdürür.
Mükemmeliyetçiler, insanlara ne kadar ihtiyaç duyduklarından genellikle nefret ederler; çünkü bunu ahlaki bir zayıflık olarak yorumlarlar. Oysa onların mizacı göz önüne alındığında, gerçeklik büyük ölçüde değişmezdir. Dr. Thomas Boyce, hassas çocuklar üzerine yazdığı çığır açıcı kitabı The Orchid and the Dandelion'da bunu şöyle açıklar: “Orkide çocuk, içinde bulunduğu olumsuz ya da olumlu ortamlara karşı son derece hassas ve etkilenebilir olan çocuktur.” Dolayısıyla, orkide çocuk sadece insanlara bağımlı değildir; daha geniş anlamda, çevresine karşı aşırı tepkisel olup, çevresinin çeşitli yönlerinden etkilenir. Bu ayrım, herkesi memnun etme davranışı ve başkalarının onayına diğerlerinden daha fazla ihtiyaç
duyduğunda hissedilen utanç duygusunu bir nebze hafifletebilir. Çevreniz sizin için bu kadar anlamlı olduğunda, başkalarının sizin hakkınızdaki görüşlerini tamamen önemsememek, ulaşılması imkânsız bir hedef gibi görünür. Dolayısıyla, başkalarını memnun etmeye yatkın biri için, kendisine verilen sınırlar ve zayıflıklar dâhilinde hareket etmeyi öğrenmek çok daha faydalı olacaktır. Terapide çoğunlukla, insanları memnun etme utancının ardında yatan inançları araştırırız. Peki, bu ‘zayıflığı’ diğerlerinden ayıran şey nedir? Başkalarının ne düşündüğünü umursamamak da kendi başına bir zayıflık olabilir mi, ya da en azından bazı kusurlar içeriyor olabilir mi? Siyah-beyaz düşünme biçimiyle, idealleştirme ve
değersizleştirme eğilimi yüzünden, mükemmeliyetçi kişi aşırı bağımsızlığı yüceltir ama onun antisosyal yönlerini fark edemez. Aşırı bağımsız kişilerle çalışmak genellikle zordur; yalnız olma eğilimindedirler; yardım istemekte zorlanırlar; başkalarıyla sınırlı temasları nedeniyle çoğu zaman empati eksikliği yaşarlar. O hâlde, bu özenilecek bir durum mudur ve eğer öyleyse, onu insanları memnun etme eğiliminden doğası gereği daha üstün kılan şey nedir?
Mükemmeliyetçiler genellikle kendilerine zıt olan özellikleri abartır ve kendi özelliklerini küçümserler. Bu yüzden, insanları memnun etme eğiliminin aslında başkalarına faydalı yönlerini fark edemezler. Herkesi memnun etmeye çalışan kişiler genellikle başkalarıyla uyum içindedir; diğerlerinin kendilerini rahat ve güvende hissetmelerini sağlar; tartışmalara saldırgan tepki vermek yerine sorunun kaynağını anlamaya çalışır; ve başkalarının duygularını anlama konusunda güçlü bir yeteneğe sahiptir. Buna rağmen, bu herkes memnun etme davranışının düzeltilmemesi gerektiği anlamına gelmez; kendi ihtiyaçlarımızı sürekli olarak başkalarına hizmet etmek için göz ardı edemeyiz. Herkesi memnun etme, tedavi edilmesi gereken bir sorun değil, yönetilmesi gereken bir eğilimdir—bu önemli bir noktadır.
Herkesi memnun etmeye çalışan kişiler duygusal olarak incindiklerinde, hem kendilerine hem de olayı yaratan kişiye kızgın olma eğilimindedir; tekrar tekrar, önem verdikleri için kendilerinden nefret ederler. Yani, herkes memnun etmeye çalışan kişiler özür dileyebilir veya ilişkilerini olduğu gibi sürdürebilir; ama içten içe, bir yandan kendilerini aşağılık
hissederken, diğer yandan öfkeli olabilirler. Bu durumlarda, mükemmeliyetçi hastalarımız sık sık “Keşke ona net bir şekilde karşı çıksaydım” gibi şeyler söylerler; bu, farklı biri olma arzusunu ifade eder. Oysa birine karşı çıkmak çoğu zaman en iyi ihtimalle etkisiz, en kötü ihtimalle yıkıcıdır; nadir durumlar dışında. Bu yüzden, herkes memnun etme eğilimini kucaklamak daha etkili olabilir. Karşınızdaki kişinin, sizin onlarla ilgili hislerinizi nasıl hissettiğinizi bilmesini ister miydiniz?
Burada, ilişkinin önemini vurgulayarak başlayabiliriz; örneğin, saygı duyulan meslektaşlarla kurulan profesyonel ilişkilerin önemini genel olarak öne çıkarabiliriz. Herkesi memnun etmeye çalışan kişiler, samimi olmadıklarında genellikle utanç duyarlar; bu yüzden bir ilişki hakkında hissettiklerinizi dürüstçe söylemenizi tavsiye ederim. Herkesi memnun etme davranışı mutlaka yalan söylemeyi gerektirmez; yalan içermediğinde, yine toplumsal açıdan olumlu bir davranış olur. Ayrıca, karşımızdaki kişiye bir davranışın bizi nasıl hissettirdiğini anlatabilir ve onlarla nispeten olumlu bir ilişkiyi sürdürmenin önemini vurgulayabiliriz.
Herkesi memnun etmeye çalışan kişiler çoğu zaman alay edilmekten korkar; bu yüzden mükemmeliyetçiliğe başvururlar. Ne yazık ki, alayla karşılanabilir ve zayıf olarak
algılanabilirsiniz. Bu yüzden, bunun sizin için ve hayatınızda ne kadar önemli olacağını, yani riskin buna değip değmeyeceğini değerlendirmek size bağlıdır. Ancak kanıtlara bakmak da önemlidir. Karşınızdaki kişi daha önce korkulan şekilde tepki verdi mi? Örnekleriniz var mı? Ve çatışmayı çözmeye yönelik davranışlar gösterdiğine dair karşı örnekler var mı?
Herkesi memnun etmeye çalışan kişiler çoğu zaman hem başkalarının kendilerini beğenmesini ister hem de başkalarının davranışlarının kendilerini olumsuz etkilemediğine inanmak isterler. Ancak gurur, aslında utancın bir örtüsünden ibarettir ve bu da çoğunlukla reddetme, başkalarına yansıtma, küçümseme ve inkâr etme dışında pek bir işe yaramaz.
Orjinal Metin: The Shame of People-Pleasing - Leon Garber https://www.psychologytoday.com/us/blog/perfectionism/202508/the-shame-of-people-pleasing
Çeviren: Ayşegül Bakıcı