Hikaye Anlatımı Dil Gelişimini Nasıl Destekler?

Hikaye Anlatımı Dil Gelişimini Nasıl Destekler?

Bir hikayede kaybolmayı sevmiyor musun? Farklı bir dünya hayal etmek ve bir karakterin yolculuğunu takip etmek her yaşta heyecan verici olabilir. Elbette hikaye okumakla hikaye anlatmak aynı şey değil. Bir hikaye anlattığınızda, bir dinleyiciyle aktif olarak etkileşime giriyorsunuz ve bir olay örgüsünü iletmek için farklı tonlar ve hareketler kullanıyorsunuz.

Hikaye anlatımı her zaman bir hikaye anlatıcısı ve bir dinleyiciyi içerir ve tüm dans dil etrafında döner! Bu, hikaye anlatımının yürümeye başlayan çocuğunuzun konuşma ve dil gelişimini desteklemek için yararlı bir araç olmasının temel nedenidir. Bir hikaye anlatmak için dili kullanmalıyız ve hikayeler yoluyla dil öğrenmek sadece eğlenceli değil, aynı zamanda etkilidir!

Araştırmalar, çocuğunuzla hikaye anlatmanın (ister siz ister onlar anlatıyor olsun) dil gelişimini desteklemenin güçlü bir yolu olduğunu gösteriyor. Doğu Tennessee Eyalet Üniversitesi’nde Bir çalışmada hem okuma hem süre ve anlatalan hikayeler hikaye anlatımının benzersiz yararlarını sunuyor. Önemli bir fayda, yüz ifadelerinin, ses tonlarının ve jestlerin kullanımının çocukları meşgul etmesidir ki bu da öğrenme için kritiktir.

Hikaye anlatımı, tekrar ve kafiye içerdiğinde ekstra faydalıdır!

Bu aktivite sadece çocuğunuzun dil becerilerini öğrenmesi ve uygulaması için eğlenceli bir yol değil, aynı zamanda birlikte kaliteli ve bağlantılı zaman geçirmenin de harika bir yoludur.

 

Erken Çocuklukta Hikaye Anlatımının Etkisi

Bir dizi araştırma çalışması hikaye anlatmaya ve bunun öğrenme üzerindeki etkisine odaklanmıştır. Bir çalışmada Rebecca T. Isbell, Ed.D. taafından East Tennessee Eyalet Üniversitesi’nde, hikaye anlatmanın 3-5 yaş arası çocuklarda dil gelişimini ve hikayeyi anlamayı nasıl etkilediğini araştırdı. Okul öncesi çağındaki çocuklara bakılmasına rağmen, yeni yürümeye başlayan çocuklar için de çıkarımlar görüyoruz!

Araştırmadaki çocuklar iki gruba ayrıldı. Her iki gruba da aynı 24 hikaye anlatıldı. Grup A, bir hikaye anlatıcısının hikayelerini dinledi ve Grup B bir kitaptan yüksek sesle okunan hikayeleri dinledi. Daha sonra araştırmacılar, kelime içermeyen bir resimli kitabı takip ederek çocuklara hikayeleri yeniden anlattırdı. Her iki grup da derslerden yararlanırken, Grup A’daki çocuklar (hikaye anlatıcıyla birlikte grup) dili daha iyi anladılar, karakter ve ortamların daha güçlü tanımlarını paylaştılar ve hikayenin ahlaki yönünü belirlemede daha iyi oldular.

Isbell, hikaye anlatmanın kişisel olduğu için çok güçlü olduğunu açıklıyor. Bir hikaye anlatıcısı, dinleyiciyle göz teması kurabilir ve bir hikayeyi izleyicilerine göre değiştirebilir veya ayarlayabilir. Bir yürümeye başlayan çocuk belirli bir kelimeyi anlamasa bile, örneğin, hikaye anlatıcısının jestleri, sesli tonlamaları, hareketleri ve yüz ifadelerini kullanması, konuyu takip etmelerine yardımcı olabilir. Örneğin, yürümeye başlayan bir çocuk “kasvetli” kelimesini bilmeyebilir, ancak kelime bulutlu bir gün bağlamında kasvetli, hüzünlü bir tonda ifade edildiğinde, bu, anlatıyı ve tonu yeni kelimelere ve ifadelere bağlamasına yardımcı olur ve bu da dil öğrenme sürecini kolaylaştırır.

 

Dil Becerilerini Geliştirmek İçin Hikaye Anlatımını Kullanma

Isbell’e göre, küçük çocuklar aktif katılımdan fayda sağlar, bu nedenle çocuğunuzu da hikaye anlatımının bir parçası olmaya davet edin. Katılımın yanı sıra, tekrar ve kafiye içeren hikaye anlatımı da dil ediniminde güçlü bir rol oynar. Çocuğunuzun ilgisini çekebilecek ve dikkatini çekebilecek tekrar eden bir cümle, kafiye veya ses efekti içeren hikayeler eklemeyi öneriyor.

 

Kaynakça

Bu makale BabySparks sitesi tarafından hazırlanmıştır. Orijinal metne buradan ulaşabilirsiniz.