Kekemeliğin Nedenleri
Kekemeliğin Nedenleri
Güncel araştırmalar, her çocuğun kekemeliğe karşı genetik bir kırılganlık taşıma ihtimali olduğunu gösteriyor. Kekemeliğin ilerleyip ilerlemeyeceği, şiddeti, ne kadar süreceği gibi konular çocuğun motor becerileri, dil becerileri, mizacı ve çevresine verdiği tepkiler gibi unsurlara bağlıdır. Kekemelik erken çocukluk döneminde başladığında, konuşmanın nörolojik bileşenlerinin normal şekilde gelişmediğinin bir işareti olarak yorumlanmalıdır. Bu sebeple erken müdahale önem arz etmektedir. Kekemelik psikolojik bir rahatsızlığın belirtisi değildir. Çocuklar kekelemeyi başkalarından öğrenmezler. Ebeveynler kekemeliğin sebebi değildirler.
Neden çocuğum bazen çok bazen az kekeliyor?
Kekemeliğin bir dizi etmenden ve durumdan etkilendiği biliniyor. Her çocuğun, iletişimin gereklerini yerine getirme kapasitesi birbirinden farklıdır—bu kapasiteyi bir kovaya benzetebiliriz. Her iletişim durumu çocuğun kovasına eklenen bir miktar su anlamına gelmektedir. Çocuğun kovası taşma noktasına geldiğinde de kekemelik gözlemlenir. Bu yüzden çocuklar bazen çok bazen de az kekelerler. Erken müdahalede bize düşen söz konusu bu iletişim taleplerini azaltmaktır. Kimi talepleri tespit edip değiştirebiliyoruz ama kimilerine de bir şey yapamıyoruz. Kekemeliğin daha fazla ortaya çıkmasında etkili olabilen kimi etmenler aşağıda verilmiştir.
- Çok hızlı konuşmaya çalışmak.
- Konuşmaya başlama veya bitirmede acele etmek.
- Konuşma becerilerini geliştirmek için çok çalışmak.
- Karmaşık fikirler dile getirmeye çalışmak.
- Düzgün bir dilbilgisi ve diksiyonla konuşma baskısı.
- Dil becerilerini geliştirmek için çok çalışmak.
- Karmaşık ifadeler kullanmaya çalışmak.
- Her “istendiğinde” konuşma baskısı hissetmek.
- İkinci bir dil öğrenmek için çok çalışmak.
- Aynı anda çok fazla hece söylemeye çalışmak.
- Sorulara cevap verme baskısı hissetmek.
- Okul başarısını artırmak için çok çalışmak.
- Sıra almak için yarışmak durumunda kalmak.
- Heyecanlı olmak.
- Duygularını kontrol etmek için çok çalışmak.
- Sözünün kesilmemesine çalışmak
- Kaygı hissetmek.
- Hayattaki önemli değişikliklerle baş etmeye çalışmak.
- Başkalarının sözünü kesmeye çalışmak.
- Hasta ya da yorgun olmak
- Hızlı ya da çabuk değişkenlik gösteren bir
- Hızlı konuşan kişilere ayak uydurmaya çalışmak.
- Tenkit edildiğini hissetmek
- Yaşam biçimiyle baş etmeye çalışmak.