MAKALELER

Kekemelik Kronikleşmeden: Okul Öncesi Çocuklarda Etkili Tedavi Yöntemleri ve Ailelerin Rolü

​Okul öncesi kekemeliğe erken müdahale yöntemlerini keşfedin. Lidcombe Programı (LP), RESTART-DCM ve duygusal dayanıklılık (rezilans) yaklaşımı hakkında güncel bilimsel bilgileri ve ebeveynler için pratik önerileri inceleyin.

4 dk. okuma süresi
Kekemelik Kronikleşmeden: Okul Öncesi Çocuklarda Etkili Tedavi Yöntemleri ve Ailelerin Rolü

Kekemelik, özellikle okul öncesi dönemde başlayan nörogelişimsel bir akıcılık bozukluğudur ve erken müdahale, kronikleşmesini önlemede kritik öneme sahiptir. Güncel literatür, hem akıcılığı hedefleyen doğrudan yöntemleri hem de aile-çevre odaklı dolaylı yaklaşımları ele almakta; son araştırmalar ise duygusal ve davranışsal dayanıklılığı artırmanın uzun vadeli başarıdaki potansiyelini vurgulamaktadır.


Erken Müdahalenin Önemi

Kekemelik, genellikle 18 ay ile okul öncesi dönem arasında ortaya çıkan, ses, hece veya kelime tekrarları, ses uzatmaları ve bloklar gibi akıcılık farklılıkları ile karakterize edilen bir konuşma bozukluğudur. Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından nörogelişimsel bir bozukluk olarak sınıflandırılan bu durum, çocukluk döneminde %5 gibi bir yaygınlık gösterse de, vakaların yaklaşık %75-80'inde kendiliğinden düzelme görülür (Contreras et al., 2022).

Ancak, kekemeliğin kalıcı hale gelme riski ve beynin fonksiyonel yapısında yaratabileceği olası değişiklikler nedeniyle, uzmanlar ve ebeveynler arasında erken müdahaleye yönelik bir eğilim mevcuttur. Çeşitli araştırmalar, okul öncesi çocukların, daha büyük yaş gruplarına kıyasla tedavilere daha iyi yanıt verdiğini göstermektedir (Contreras et al., 2022). Bu nedenle Dil ve Konuşma Terapistlerinin (DKT) görevi, yalnızca müdahale etmekle kalmaz, aynı zamanda gerekçelendirilebilir tedavi yöntemlerini seçmeyi de gerektirir (Onslow, 1992).


Erken Müdahale Yöntemleri ve Aile İçin Pratik Rehberlik

Kekemeliğin tedavisinde temel amaç, akıcısızlıklar kronik bir engele dönüşmeden müdahale etmektir. Güncel bilimsel çalışmalar, okul öncesi dönemde uygulanan müdahalelerin, çocukların tedaviye daha hızlı ve daha etkili yanıt verdiğini göstermektedir. Bu müdahale yöntemleri, genellikle "doğrudan" ve "dolaylı" olmak üzere iki ana yaklaşım etrafında toplanır.

Konuşmaya Odaklı Doğrudan Yöntemler ve Ebeveynin Rolü: Doğrudan müdahaleler, isminden de anlaşılacağı gibi, çocuğun konuşma biçimini değiştirmeyi veya düzenlemeyi hedefler. Bu alandaki en bilinen yöntemlerden biri Lidcombe Programı (LP)'dır. LP, ebeveynin terapist rehberliğinde, çocuğun kendi doğal ortamında, yani evde, terapinin uygulayıcısı olduğu bir yaklaşımdır. Ebeveynler, çocuğun akıcı konuştuğu anlarda olumlu geri bildirimler vererek akıcılığı pekiştirir ve akıcısız konuşmaya nazikçe dikkat çekerek düzeltme yapmasını teşvik eder. Onslow (1992), bu tür yaklaşımların temelinde yatan tepkiye bağlı uyarım (davranışı pekiştirme) prensibini erken müdahale için pratik ve kavramsal açıdan geçerli bir yol olarak görmektedir.

Çevresel Düzenlemelere Odaklanan Dolaylı Yöntemler: Dolaylı yöntemler ise doğrudan çocuğun konuşmasına müdahale etmek yerine, çocuğun çevresini ve iletişim ortamını düzenlemeye odaklanır. Buradaki temel fikir, ebeveynlerin çocukla olan etkileşim tarzlarını değiştirerek konuşma üzerindeki baskıyı ve stresi azaltmaktır. RESTART-DCM ve Palin PCI bu kategoriye giren popüler yaklaşımlardır. Bu yaklaşımlarda, terapistler ebeveynlere çocukla konuşurken daha yavaş konuşmayı, konuşma sırasında acele etmemeyi, sırayla konuşmaya özen göstermeyi ve çocuğa tam olarak ne söyleyeceği konusunda daha fazla zaman tanımayı öğretir. Amaç, çocuğun konuşma talepleri ile mevcut dil kapasitesi arasındaki dengeyi kurmaktır (Contreras et al., 2022).


Tedavide Yeni Yaklaşım: Duygusal Dayanıklılık (Rezilyans)

Akıcılık ve çevresel düzenlemelerin ötesinde, güncel araştırmalar kekemeliğin duygusal ve davranışsal sonuçlarını ele almanın kritik önemine işaret ediyor. Kekemelikle beraber gelen kaygı, hayal kırıklığı ve davranışsal zorluklar, akıcılığın uzun vadede sürdürülmesini etkileyebilir. Druker ve meslektaşları (2019) tarafından yapılan bir çalışma, standart akıcılık tedavisine çocuğun kendini düzenleme ve dayanıklılık (rezilyans) becerilerini artırmaya yönelik bir bileşen eklenmesinin, sadece akıcılığı değil, aynı zamanda çocuktaki duygusal ve davranışsal sorunları da azalttığını göstermiştir. Bu bütüncül yaklaşım, ebeveynlerin de daha etkili uygulamalar geliştirmesine yardımcı olarak, tedaviyi yalnızca bir konuşma egzersizi olmaktan çıkarıp, çocuğun genel gelişimini destekleyen kapsamlı bir programa dönüştürmektedir.


Pratik Öneriler ve Çıkarımlar

Erken dönem kekemeliğe müdahalede hem uzmanların hem de ebeveynlerin göz önünde bulundurması gereken bazı somut adımlar şunlardır:

  • Yöntem Seçimi: DKT'ler, Lidcombe Programı, RESTART-DCM, Palin PCI gibi farklı yöntemlere hakim olmalı ve tedavi seçimini buna göre yapmalıdır.
  • Ailenin Güçlendirilmesi (Ebeveyn Katılımı): Okul öncesi dönemdeki kekemelik müdahalelerinde ebeveynler sürecin ayrılmaz bir parçası olarak görülmelidir. Ebeveynler, terapinin evde uygulanmasında önemli bir değişim ajanıdır.
  • Holistik Yaklaşım: Başarılı müdahaleler sadece konuşma akıcılığına odaklanmamalıdır. Çocuğun duygusal, sosyal ve işlevsel boyutlarını da farklı bağlamlarda ele almalıdır.
  • Çevresel Düzenlemeler: Dolaylı yöntemlerin prensipleri uyarınca, ailelerin evde daha yavaş konuşması, çocuklarına daha fazla konuşma zamanı vermesi ve stres faktörlerini en aza indirmesi önemlidir.

Sonuç

Kekemeliğe erken müdahale, bozukluğun kronikleşmesini önlemede ve çocuğun yaşam kalitesini artırmada kilit rol oynamaktadır. Literatür, aile-çocuk etkileşimini düzenleyen dolaylı yöntemlerin etkinliğini göstermektedir. Ayrıca, yeni araştırmalar kekemeliğe bütüncül bakış açısının bir gereği olarak, çocuğun duygusal dayanıklılığını ve ebeveynlik uygulamalarını hedefleyen bileşenlerin eklenmesinin, uzun vadeli başarı için umut verici olduğunu ortaya koymaktadır. Alandaki uzmanlar, çocuğun tüm gelişimsel ihtiyaçlarını kapsayan bir tedavi planı oluşturarak bu karmaşık nörogelişimsel durumlara en etkin şekilde yanıt verebilirler.


Kaynakça

  1. Contreras, D. R., Rojas, P. S., & Gallardo, S. L. A. (2022). Stuttering intervention in children: an integrative literature review. Revista CEFAC, 24(2). https://doi.org/10.1590/1982-0216/20222427521

  2. Druker, K. C., Mazzucchelli, T. G., & Beilby, J. M. (2019). An evaluation of an integrated fluency and resilience program for early developmental stuttering disorders. Journal of Communication Disorders, 78, 69–83. https://doi.org/10.1016/j.jcomdis.2019.02.002

  3. Onslow, M. (1992). Choosing a treatment procedure for early stuttering: issues and future directions. Journal of speech and hearing research, 35 5, 983-93. https://doi.org/10.1044/JSHR.3505.983

Ücretsiz Ön Görüşme
15 DAKİKA SÜRELİ ÜCRETSİZ ÖN GÖRÜŞME RANDEVUSU alarak uzmanlarımızla görüşebilir, bulunduğunuz ildeki DİLGEM şubesi veya Kurumsal Çözüm Ortağımızdan profesyonel destek alabilirsiniz.

Görüşmenizi online olarak, telefon araması yoluyla ya da kuruma giderek yüz yüze gerçekleştirebilirsiniz.

Türkiye'nin dört bir yanındaki Şubelerimiz ve Kurumsal Çözüm Ortaklarımızla her yaştan bireye uzman desteği sunuyoruz.
Online Görüşme Telefon Yüz Yüze
Randevu Al
Tüm yaş gruplarına uzman desteği sunuyoruz
Deneyimimizi geliştirmek için çerezler kullanıyoruz