Otizmli Çocuğunuzla Bağ Kurmanın 8 Yolu

Otizmli Çocuğunuzla Bağ Kurmanın 8 Yolu

Otizmli Çocuğunuzla Bağ Kurmanın 8 Yolu

Otizmli çocuklar tipik akranlarından farklı düşünür, konuşur ve davranırlar. Genellikle, tamamen tek başlarına olmak isterler ve diğer insanlarla oynamaktan ya da etkileşimde bulunmaktansa parmaklarını saymakla ya da nesneleri sıraya sokmakla daha fazla ilgileniyor gibi görünebilirler. Ebeveynler, soru sormayan, oyun başlatmayan, spordan zevk almayan veya yeni şeyler denemek istemeyen bir çocukla nasıl iletişim kurmaları gerekiyor? İşte otizmli çocuklarıyla güçlü ilişkiler kurmak isteyen ancak nereden başlayacağından emin olamayan ebeveynler için bazı ipuçları.

Otizmli Çocuğunuzun Düşünceleri ve Duyguları Hakkında Varsayım Yapmayın

Çoğu zaman, bir kişinin yüzüne bakarak, ses tonunu dinleyerek ya da beden dilini izleyerek duyguları hakkında iyi bir tahminde bulunabilirsiniz. Otizmli insanlar, hiç konuşamayabilir veya heyecanlansa bile düz bir ton kullanabilirler. Göz teması, uygun hareketler ve yüz ifadeleri dahil olmak üzere beden dilleri hakkında fikir sahibi olmak oldukça zor olabilir. Düz bir konuşma tonunun ya da göz temasının olmamasının veya odaklanmanın zorluğunun çocuğunuzun eğlenmediği anlamına geldiğini varsaymayın. Yüksek ihtimalle varsayımlarınız yanlış olacaktır.

Otizmli Çocuğunuza İlk Adımı Siz Atın

Birçok küçük çocuk ebeveynlerini oyuna dahil etmek için sabırsızlanır. Aslında birçok anne-baba gün içerisinde “Anne, gel oyun oynayalım!” ya da “Baba, sen canavar ol ve beni kovala!” gibi şeyler duymaktan oldukça yorulur.

Otizmi çocukların ebeveynleri ise bu tür bir talebi duymak için çoğu zaman her şeylerini vermeye hazırdırlar. Bunun nedeni otizmli çocukların anneleri ile kovalamaca oynadıkları zamanlarda bu oyundan hoşlanmamaları değil, daha doğrusu ne istediklerini öngörme, o isteğe kelimeler koyma ve arzularını iletme becerisine sahip olmamalarıdır. Oyunu başlatmak size yani ebeveyne bağlıdır. Çocuğunuzdan bu isteği beklemek yerine çocuğunuzun sizden istek almasını sağlayın. Çocuğunuz “Elma ile oynayalım” gibi konuşulan kelimeleri anlamakta zorlanıyorlarsa beden dilinizle aklınızdaki oyunu model olarak anlatabilirsiniz.

Çocuğunuzun Kendi İlgi Alanlarını Oluşturun

Ebeveynlerin kendi ilgi alanlarını çocuklarında görmek istemeleri alışılmamış bir durum değildir; bazen bu konuda başarılı olabilirler. Anne, yeni elbiseler almayı çok seviyorsa onunla aynı ilgi alanı olan kızına da yeni elbiseler alır. Baba futbolu seviyorsa, oğlunu bir küçük lig takımının altyapısına kaydettirebilir ve çocuğunun futbol konusunda deneyim alması mükemmel olur. Otizmli çocuklar ilgi alanı konusunda tipik gelişim gösteren çocuklara göre çok daha seçicidirler; onlara kendi ilgi alanlarınızı sevdirmek yokuş yukarı gitmek gibidir. En iyi seçim kendi tercihlerinize değil çocuğunuzun tercihlerine odaklanmaktır. Çocuğunuz model trenleri mi seviyor? İçinizdeki demiryolu tutkununu keşfedin. Susam Sokağı çizgi filminden mi etkilendi?  Neden herkesin Büyük Kuş hakkında konuştuğunu keşfedin! Çocuğunuzun ilgi alanlarına katılmaya başladığınızda sözlü veya sözsüz olarak daha fazla etkileşime girdiğinizi ve oyunlar oynadığınızı göreceksiniz.

Alışılmışın Dışında Kalın

Otizmi olan çok az sayıda çocuk takım sporları gibi tipik etkinliklerle ilgilenebilir. Fakat bu otizmli çocuğunuzun hiçbir ilgisinin olmadığı anlamına gelmez. Çocuğunuzu izleyin ve dinleyin, alışılmışın dışında kalan etkinlikleri düşünün. Örneğin;  dans, ormanda yürüyüş yapmak, konserlere katılmak ve hatta balık tutmak olabilir.

Babayı, Kardeşleri veya Amcaları Dahil Edin

Sıklıkla, otizmli çocuklar bir kadın dünyasında yaşamaya başlarlar. Bu, birçok iyi nedenden dolayı olur: anneler genellikle özel ihtiyaçları olan çocukların günlük bakımı, programlarının seçimi ve terapileri ile daha fazla ilgilenirler ve kadınların küçük çocuklar için öğretmen ve terapist olmayı seçmeleri daha olasıdır.

Ancak çok daha önemli bir konu, otizmli erkek çocukların babalarının genellikle takım sporları, aletlerle çalışmak ve benzeri gibi tipik erkek faaliyetlerine olan ilgisinin olmaması nedeniyle bu faaaliyetlerin ertelendiği gerçeğidir. Oğluyla nasıl ilişki kuracağına dair net bir fikri olmayan birçok baba bu konularda çekingen kalmaktadır. Bu konudaki yetkiyi anneye verirler ve iletişim kurma şanslarını kaybederler. Çocuğunuzun önünden ilerleyerek ve alışılmışın dışında kalan alternatifler arayarak (örneğin futbol yerine doğa yürüyüşü)  birçok iletişim noktası bulabilirsiniz.

Kolayca Pes Etmeyin

Otizmli insanlar değişmeyi pek sevmezler. Aslında, bazı otizmli insanlar  değişimden nefret ederler. Sonuç olarak yeni bir videodan yeni bir etkinliğe veya oyuna ya da mekana kadar yeni bir şeyi başarılı bir şekilde tanıtmak çok zaman alabilir. Bu, aynı etkinlikleri sonsuza dek tekrarlamaya mahkum olduğunuz anlamına gelmez, ancak bu sizin çok çok sabırlı olmanız gerektiği anlamına gelir. Yeni aktiviteyi resimler ve kelimelerle tanıtarak başlayın; daha sonra çocuğunuzu kısa ve kolay aşamalarla yeni aktiviteye çekin.

Çıtayı Yüksek Tutun

Ebeveynler çabuk yorulurlar ve otizmli çocuklarıyla sürekli aynı şeyleri yapmak onlara kolay gelir. Ne de olsa çocuğunuz bu durumdan memnun ve sizin de kolayınıza geliyor. Ancak bu rutinlerin çocuğunuzla ilişkinizi ele geçirmesine izin verdiğinizde hem siz hem de çocuğunuzun gelişim gösterme fırsatını kaybedersiniz.

Elbette, favori aktivitelerden zevk almak iyidir. Kim favori kitabını okumaktan ya da eğlence merkezlerindeki favori araçlara sürekli binmekten  hoşlanmaz ki? Ancak, tüm çocuklar gibi, otizmli çocuğunuzun büyüdüğünü ve değiştiğini görmek önemlidir. Çocuğunuz değişim için istekli olmayabilir; bu yüzden çocuğunuzun bir sonraki olgunluk ve beceri seviyesine ulaşmasına yardım etmek size, ebeveyne bağlıdır. Aynı dairesel tren düzenini arka arkaya 25 kez mi yaptı? Köprü, tünel, engel veya yeni bir rota ekleyebilirsiniz. Değişimin rahat hissettirmesi biraz zaman alabilir; ancak sorun değil çünkü birlikte gelişiyorsunuz.

Çocuğunuzun Başarılarından Gurur Duyun

Otizmi olan çocuğunuz, kelimenin genel anlamıyla “başarılı” olabilir veya olmayabilir. Gerçek anlamda düşük işlevlere sahipse, bir akademik ödül veya spor ödülü kazanma şansı veya sınıf şovunun yıldızı olma ihtimali oldukça düşüktür. Ancak, otizmli çocuğunuz geçmişteki sınırlarını aştığında dikkat çekici bir şey elde ediyordur. Çocuğunuz bir soru sorduğunda, bir oyuncağını paylaştığında, kendi başına yeni bir şey denediğinde ya da bir yabancıyla etkileşim halinde olduğunda, bu kutlamak için iyi bir fırsattır!

Uzun yıllar boyunca bloklar inşa etmediyseniz, kovalamaca oynamadıysanız, boyama yapmadıysanız veya Susam Sokağı’nı izlemediyseniz, otizmli çocuğunuzla oyun oynayamayacağınızı hissedebilirsiniz. Fakat siz de çocuk olursanız, bu oyun becerilerini yeniden kazanıp onları otizmli çocuğunuzla paylaşabilirsiniz!

 

Kaynakça:https://www.verywellhealth.com/build-a-strong-loving-bond-with-your-autistic-child-260376