Resim Kartları İletişim Becerilerinin Gelişmesine Nasıl Yardımcı Olur?

Resim Kartları İletişim Becerilerinin Gelişmesine Nasıl Yardımcı Olur?

İletişim becerileri, otizmli çocuklarve yetişkinler için ortak bir zorluktur. Bir ebeveyn ve terapist size, ister sözlü olsun ister sözlü olmasın, Resim Kartlarının otizmli bireylerle iletişime yardımcı olacak en iyi araçlardan biri olduğunu söyleyecektir.

Otizmi olan birçok insan görsellerle öğreniyor olma eğilimindedir. Bazı insanlar söylenen kelimeye ve diğerleri yazılı kelimeye yanıt verirken, otizm spektrumundaki insanlar genellikle en iyi resimlerle öğrenir ve iletişim kurar. Otizmi olan bazı kişiler için, ne düşündüklerini size bildirebilmelerinin tek yolu resimlerdir.

Çocuğunuzun konuşmuyorsa, ne istediğini anlamak için resimleri kullanabilir ve ne istediklerini anlayabilirsiniz. İşte birkaç örnek:

  • Çocuğunuzun sevdiği yiyeceklerin resimlerini kullanın, üzerlerine mıknatıslar takın ve buzdolabına koyun. Böylelikle çocuğunuz acıktığında buzdolabına gidip uygun resmi işaret edebilir, hatta buzdolabından çıkarıp size getirebilir.
  • Çocuğunuzun yapmak istediklerini istemesine yardımcı olmak için en sevdiği oyuncakların veya etkinliklerin resimlerini kullanabilirsiniz. Resmin arkasına ve bir tahtaya yapıştırılan mıknatıslar, bunu gerçekleştirmek için iyi bir yöntemdir. Yalnızca çocuğunuzun tahtaya koyması için bir seçenek olan resimleri seçebilirsiniz. Örneğin, kış mevsiminde yüzme havuzu resmini çıkarmak istemeyebilirsiniz!
  • Yaklaşan etkinliklerin bir listesini planlayın. Yukarıdaki fikri kullanarak,  sabah rutinini planlamak için tahtaya çorap, ayakkabı, pantolon, gömlek,  sırt çantası ve okul otobüsünün bir resmini koyabilirsiniz.

Çocuğunuzun bazı sözel yetenekleri olsa bile, dili yönlendirecek kartlara sahip olmak harika bir araçtır. Çocuğunuza iletişim kurması için ne kadar çok fırsat verirseniz, ikiniz de o kadar mutlu olursunuz!

Anlayabileceğiniz gibi, iletişime yardımcı olmak için resim kartlarını kullanmanın büyük savunucularıyız.

 

Kaynakça

Bu makale Angela Nelson tarafından yazılmıştır. Orijinal metni buradan okuyabilirsiniz.