Siber Zorbalık: Çocuğunuzu Korumanın 4 Yolu

Siber Zorbalık: Çocuğunuzu Korumanın 4 Yolu

25-30 kişilik tipik bir sınıfta, 10 çocuktan 8’i -yani sınıfın üçte biri- hayatlarının belli bir noktasında siber zorbalığa uğramıştır. Yaklaşık 3 veya 4 öğrencinin çevrimiçi olarak başkalarına zorbalık yapmış olması muhtemeldir. Çevrimiçi zorbalığa uğradıktan sonra intihar eden Amanda Todd ve Rehtaeh Parsons dahil popüler vakalar bunun ne kadar zararlı olabileceğini göstermektedir.

Araştırmalar tutarlı olarak siber zorbalığın birtakım sosyal, duygusal ve akademik sorunlarla bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Suçlu veya mağdur olması fark etmeksizin siber zorbalığa dahil olmuş olan gençlerin intihar girişimini düşünmeleri daha olasıdır.

Zorbalığın diğer formlarına kıyasla siber zorbalığın "her zaman açık" ve görsel olan doğası bu problemleri şiddetlendirebilir ve yakın zamanlı bir Kanada çalışması siber zorbalığın zararlı etkilerinin yetişkinliğe kadar sürebileceğini ileri sürmektedir.    

Zorbalığı "çocukların çocuk oldukları" bir dönem olarak görme devri geride kaldı. Önceki ABD Başkanı Barack Obama’nın 2011’de Zorbalığı Önleme üzerine yaptığı Beyaz Saray Konferansı’nda ifade ettiği gibi: "Eğer bu konferansım bir amacı varsa bu da  zorbalığın zararsız bir geçiş dönemi yada büyümenin kaçınılmaz bir parçası olduğu mitini ortadan kaldırmaktır. Öyle değil. Zorbalık gençlerimiz için yıkıcı sonuçlar doğurabilir."

23 Şubat 2018’te Zorbalığa Karşı Durun Günü ve 28 Şubat’taki Pembe Gömlek Günü gibi yıllık etkinlikler siber zorbalığa dikkat çekmede ve bu konuda eyleme geçmek için cesaretlendirmeye yardımcı olur. Fakat siber zorbalığı önlemek birçok insanın beraber çalışmasını gerektiren günlük bir görevdir.

Neyse ki araştırmalar aileler için çocuklarının riskini azaltacak bazı pratik adımlar önermektedir:  

1. Çocuğunuzun Çevrimiçi Hayatını Kabul Edin

Birçok yetişkin çevrimiçi ve çevrimdışı yaşamları arasında net bir ayrım yapar, fakat gençler nadiren bu tür ayrımlarda bulunur – çevrimdışı ve çevrimiçi yaşamları bir ve aynıdır.

Günümüzün ebeveynleri çevrimdışı sosyalleşme olanaklarını geçmişte olduğundan daha fazla kısıtladığından, gençler giderek daha fazla çevrimiçi alanda sosyalleşiyor. Gençler hala arkadaşlarıyla vakit geçirmek istiyorlar, ancak genellikle alışveriş merkezinde veya sinemada takılmalarına izin verilmediğinden sosyalleşmeleri çevrimiçine taşınmış durumda.

Teknolojinin gençler için önemi göz önüne alındığında, “Kahvaltıda ne yediğin kimsenin umurunda değil” veya “Hesabını sil” gibi iyi niyetli olduğu düşünülen önerilerin abartılı bir göz devirme ile karşılanması muhtemeldir.

Bir çocuk siber zorbalığa maruz kaldıysa, teknolojiye erişiminin elinden alınması – iyi niyetli bir güvenlik önlemi olarak düşünülse bile – onları daha fazla mağdur edebilir ve yetişkinlere gelecekte başlarından geçecek olayları anlatma olasılıklarını azaltabilir.

2. Çevrimiçi Etkileşim İçin Kurallar Belirleyin

Teknolojiyi kabul etmek, onu görmezden gelmek anlamına gelmez. Yaklaşık sekiz ebeveynden biri, çocuklarının internette yaptıklarına dair herhangi bir kural koymuyor. Yine de, bir araştırmaya göre çocukların ne zaman çevrimiçi olabilecekleri ve neleri yapıp neleri yapamayacakları konusunda kurallar koymak, siber zorbalığı önlemenin en basit ve en etkili yollarından biri.

Çocukların, ebeveynlerinin bu tür davranışlar için onları cezalandırma olasılığının yüksek olduğuna inandıklarında, başkalarına siber zorbalık yapma olasılıkları da daha düşük olacaktır. Amerikan Pediatri Akademisi, özellikle gençler için ekran başında geçirilen süreye sınırlama getirilmesini tavsiye ediyor.

Tavsiyeleri bir dizi sorunla karşılaşırken, diğer araştırmalar gençlerin çevrimiçi ortamda daha fazla zaman harcadıkça siber zorbalık riskinin de arttığını gösteriyor

3. Çevrimiçi Saygı ve Sorumluluğu Öğretin

Anne babalar, çocuklarına dış dünyada nasıl davranacaklarını ve saygılı olmayı öğrettikleri gibi, çevrimiçi ortamda da nasıl davranacaklarını öğretmelidirler. İnternette buna “netiquette” denir ve gençlerin siber zorbalığa katılımını azaltır. Çevrimiçi ortamda sorumlu davranmak, öğretilmesi gereken bir beceridir. Popüler bir benzetme, toplumun gençleri iki güçlü makineyle tanıştırmaya yönelik yaklaşımlarını karşılaştırır: Araçlar ve internet.

Gençlerin araba kullanmasına izin verilmeden önce, yakın gözetim altında çok fazla öğrenme ve uygulama içeren bir dizi kademeli adımı izlemeleri gerekir. Yine de, çocuklar teknolojiyi kullanmaya başladıklarında, onlara genellikle “akıllı olmalarını” söyler ve en iyisini umarız.

Kuşkusuz, birçok ebeveyn için teknolojideki trendlere ayak uydurmak zor olabilir – popüler uygulamalar ve sosyal ağ siteleri hızla gelir ve gider. Ebeveynler, bir engel olarak görülmek yerine, bu yenilikleri, çocuklarına en sevdikleri uygulamaları ve web sitelerini öğretmeleri için bir fırsat olarak benimseyebilir.

Bu, ebeveynlerin çocuklarının ne yaptığını öğrenmelerini sağlarken, çocuklarının tüm Instagram takipçilerini veya Snapchat arkadaşlarını bilmelerini ve kişisel bilgilerini herkese açık olarak paylaşmamalarını sağlamak için tehdit edici olmayan bir fırsat sunar.

4. Çevrimiçi Etkinlikleri İzleyin

Ebeveynlerin, çocuklarının çevrimiçi etkinliklerini tıpkı çevrimdışı etkinliklerini izledikleri gibi izlemeleri önemlidir.

Ebeveynler çocuklarına nereye gittiklerini, kiminle olacaklarını ve ne zaman evde olacaklarını sormaya alışkındır. Bu tür soruları çevrimiçi olarak daha az kişi soruyor: Hangi web sitelerini ziyaret ediyorsunuz? Kiminle konuşuyorsun? İnternette ne yapıyorsun?

Araştırmalar, bu tür ebeveyn arabuluculuğunun çocukların siber zorbalığa uğrama olasılığını büyük ölçüde azalttığını bulmuştur. Yerleşik ebeveyn denetimlerini ve güvenlik özelliklerini kullanmak da yardımcı olabilir.

Teknoloji daha taşınabilir hale geldikçe, bilgisayarları evin yoğun trafik alanlarında tutmak gibi en iyi uygulamalar daha zor hale geliyor. Sonuç olarak, aktif ebeveyn kontrolü giderek daha önemli hale geliyor. Ebeveynlerin çabaları, çocuklarının yaşına ve olgunluğuna göre uyarlanmalıdır. Ve bir ebeveynin tüm iyi niyetine rağmen çocukları yine de siber zorbalığa maruz kalabilir. Bu durumda ebeveynler çocuklarını dinlemeli, endişelerini ciddiye almalı ve gerektiğinde profosyonel yardım almalıdır.

Kaynakça

Bu makale Ryan Broll tarafından yazılmıştır. Makalenin orijinal versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz.