Telepraktis Otizmli Çocukların Sosyal Medyadan Yararlanmalarına Nasıl Yardımcı Olabilir?

Telepraktis Otizmli Çocukların Sosyal Medyadan Yararlanmalarına Nasıl Yardımcı Olabilir?

Gelişen Otizm Mücadelesi

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin Otizm ve Gelişimsel Yetersizlik İzleme Ağı’na göre, 88 çocuktan 1’inde otizm spektrum bozukluğu (OSB) tespit edilmiştir.

Otizm Derneği, otizmin en hızlı gelişen gelişimsel yetersizlik olduğunu ve otizmli öğrencilerin sadece yüzde 56’sının liseyi bitirdiğini belirtiyor.

Bu sürekli gelişen zorlukla yüzleşmeyi umut ediyorsak, OSB’li çocuklara genç yaşlarında yardım etmeliyiz. Bu bağlamda, telepraktis yoluyla dil ve konuşma terapisi uygulayan klinisyenler, bu çocukların genel olarak iletişim kurmaları ve özellikle sosyal medyanın yeni gerçekliği ile baş etmeleri konusunda önemli bir rol oynamaktadır.
 

Sosyal Medyanın Avantaj ve Dezavantajları

Karmaşık Bir Meydan Okuma

Dil ve konuşma terapisinin OSB’li çocukların sosyal medya dünyasında dolaşmalarına nasıl yardımcı olabileceği sorusu, hem akademik hem de meslekten olmayan topluluklarda artan bir ilgi konusudur. Bu sorunun temeli oldukça basittir, sosyal medya bu çocukların 21. yüzyıla tam olarak katılmaları için ihtiyaç duydukları hayati sosyal becerileri geliştirmelerine yardımcı mı olacak yoksa engel mi olacak?

Günümüz dünyasında çevrimiçi iletişimin genellikle bağlamsız, soyut ve karmaşık pragmatik kurallara uyduğunu düşünmeyi bıraktığımızda, karmaşıklık artmaktadır. Dahası, otizm spektrumdaki çocuklar zaten belirsiz sosyal kurallar ve nüanslarla mücadele ederler. Otizm alanında buna genellikle “gizli müfredat” denir. Sorun, teknolojinin iletişimi kolayşatırmak yerine onu daha da belirsiz hale getirebilmesidir.

Örneğin, bir çocuğun diğer çocukların akıllı telefonlarında Airdrop’u etkinleştirmeleri için sınıfın ortasında bağırdığını ele alalım. Bunu yaptıkları zaman, Airdrop’lu herkes anında bir öğrencinin resmini nefret dolu yorumla tartışır. Otizmli çocuk böyle bir durumda nasıl tepki vereceğini bilemez. Dahası, OSB’li çocuğun karşı karşıya olduğu sosyal zorluklar, onu bu acımasız davranıştan mağdur edilmeye karşı özellikle savunmasız hale getirir.

Güven Oluşturmanın Alternatif Bir Yolu

Öte yandan, iletişim açıklarında bulunmayan videolar veya başka içerikler paylaşarak sosyal güvenlerini güçlendirmek için sosyal medyanın gücünü kullanan giderek artan sayıda OSB’li çocuk vardır. Hatta bazıları bu süreçte gizliliğini korurken öykülerini başkalarına anlatıyor.

Bu gelişmeler, bilim adamlarına otizm araştırmalarının sürekli genişleyen alanını keşfetmeleri için potansiyel olarak dönüştürücü bir yol sağlamıştır.

Otizmli Çocukların Gizemli Bir Şekilde Sosyal Medyaya Çekilmesi

Otizmli çocukların teknolojiyi sevdikleri yıllardır bilinmektedir. Peki sosyal medyada bu kadar çekici buldukları şey nedir? Önde gelen otizm araştımacılarıdan Peter Szatmari “Bu kısım bir gizem. Ama kesinlikle araştırmacıların dikkatini çekiyor” demiştir.

Bir teori olarak Dr. Szatmari, insan yüzünün otizmli bir çocuk için aynı çizim gücüne sahip olmadığını ve teknoloji ile ilgili bir şeyin yüz yüze temasta olmayan motivasyonu tetiklediğini söylemiştir. “Bu, OSB’li insanların dünyayı dolaşmasına ve daha önce hiç düşünmediğimiz şeyleri yapmalarına yardımcı olmada büyük bir etkisi olabilir” demiştir.

Sosyal Medyanın Faydalarından Yararlanma

Sosyal medyanın otizm spektrumdaki çocuklar için faydalı olup olmadığı konusundaki “cevap” ne bakılmaksızın, sosyal medya burada kalıcıdır. Dahası, zaten bu çocukların hayatlarının bir parçası olmuş durumda ve bu durum gelişmeye devam etmektedir. Çocuklarının cihazlarına ebeveyn denetimleri yüklemek dışında, avantajları vurgulamak için neler yapılabilir?

  1. Günün doğru saatini seçin. Her birimiz gün içinde sosyal medyada bazen daha çok bazen daha az zaman geçiririz. Çocuğunuzun sosyal medyayı kullanmak için çok yorgun veya endişeli olmadığı bir zamanı seçin. Ayrıca, zamanın rahat olduğundan ve acele etmediğinden emin olun. Sosyal medya ile etkileşimin rahatlatıcı bir deneyim olmasını istemelisiniz.
  2. Hesabını takip ederek bulduğunuz acı verici yorumları silin. Mümkün olanın en iyisini yapın, ancak çocuğunuzu oradaki her yorumlayıcıdan korumanın imkansız olduğunu unutmayın. Yani, yorumlardan birini gözden kaçırdığınızda, onu bir öğretim anına dönüştürün. Çocuğunuzun sosyal eğitiminin bir kısmı, insanların cahil veya kötü olduklarında onlarla başa çıkmayı öğrenmeyi içermektedir.
  3. Arkadaşları ve kişileri izleyin ve filtreleyin. Çocuğunuzun sosyal davranışlar öğrendiğini unutmayın. Çevrimiçi ortamda kiminle etkileşime gireceğini kontrol etmeniz size oldukça yardımcı olacaktır. Aynı zamanda, seçimi sürece dahil etmek önemlidir. Bu onun öz seçim yapma yeteneğine güvenmesini sağlar.

Dil ve Konuşma Terapisi Nasıl Yardımcı Olabilir
 

  1. Dijital kullanım için güvenlik kuralları. Öğrencilere çevrimiçi içeriğin ne olduğunu ve neyin uygun olup neyin olmadığını öğretin. Örneğin, başkalarının videolarını yayınlamak için izin almak ne zaman gereklidir ve uygunsuz paylaşımlar yayınlamanın sonuçları nelerdir?
  2. E-posta ile çalışmak. Öğrencilerinize, diğerlerinden mesaj kopyalama ve mesajları iletmenin uygun olduğu zamanlar gibi e-posta kurallarının bazı temellerini öğretin. Ayrıca onlara bir e-postayı nasıl doğru yazacaklarını öğretin.
  3. Bir akıllı telefon kullanmanın sosyal görgü kuralları. Öğrencilerinize zilleri ve uyarıları ne zaman kapatacaklarını, sınıf süresince ekranlar arasında gezinmemelerini ve yalnızca ders sonrasında ya da teneffüste aramaları cevaplamalarını öğretin.
  4. Duygularını nasıl ifade edeceklerini öğretmek için dijital bir ortam kullanın. Öğrencilere görüntülerinin, kelimelerinin ve ifadelerinin başkalarını duygusal olarak etkileyebileceğini öğretin. Alternatif olarak, öğrencilere YouTube videoları veya Instagram hikayeleri oluşturarak kendilerini nasıl ifade edeceklerini öğretin. Bunun nasıl yapılacağı konusunda çevrimiçi olarak çok sayıda rehberlik vardır.

Son Bir Söz

Unutmayın ki, telepraktis ile dil ve konuşma terapisi sunan bir klinisyenin görevi, çocuklara gerçek dünyada nasıl iletişim kuracaklarını öğretmektir ve bugün bu sosyal etkileşimin çoğu çevrimiçi olarak gerçekleşmektedir.

OSB’li çocuklar, okulda, kolejde ve nihayetinde istihdamda başarılı olmayı umuyorlarsa, bu yeni iletişim havuzunda yüzmeyi öğrenmelidirler. Dil ve konuşma terapisti bu süreçte kritik öneme sahiptir. Yapabilecekleri fark kulağa gerçekten harika gelmektedir.

Kaynakça: https://globalteletherapy.com/how-telepractice-can-help-autistic-children-leverage-social-media/