Odyolojik Rehabilitasyon

Odyolojik Rehabilitasyon

Joseph J. Montano/Weill Cornell Medicine Odyoloji Profesörü/ İşitme ve Konuşma Uzmanı

Öğrenim Çıktıları

   Bu makaleyi okuduktan sonra, uzmanların yapabilecekleri:

  • Odyolojik rehabilitasyonun (OR) odyoloji klinik eğitiminde uygulamasını ele alma.
  • Aile üyelerini odyolojik rehabilitasyon sürecine dahil etmenin yollarını belirleme.
  • Uygulamada grup OR müdahalesi için kaynaklar belirleme.

1. Odyolojik rehabilitasyonun çoğu odyoloji uygulamasının önemli bir bileşeni olması gerektiğini düşünüyor musunuz?

Odyolojik rehabilitasyon (OR) kesinlikle odyolojinin temeli ve arka planıdır. Bununla birlikte, OR’yi pratikte uygulamaya çalışırken sorunlar vardır. En önemli faktörlerden biri OR teriminin anlamını belirlemeye çalışmaktır. Önemini kabul edip kullanımını savunabilsek de OR’nin nasıl tanımlandığı yanlış anlaşılabilir ve uygulanması zor olabilir. OR’nin yıllar boyunca sayısız tanımı yapılmıştır, bazıları konuşma, okuma ve işitsel eğitim gibi terapötik müdahalenin temel yönlerini vurgularken, diğerleri işitme kaybı ve danışmanlığın psiko-sosyal etkisine odaklanmıştır. McCarthy ve Alpiner (2021), OR’nin tarihine, köklerine ve odyoloji mesleğinin yaratılmasındaki etkisine baktılar. Ele aldıkları sorulardan biri özel terminolojidir. Tarihsel olarak OR, işitsel rehabilitasyon olarak adlandırıldı, dil ve konuşma terapistleri tarafından yapıldı. 

Ross (1997), 1952’de ABD Ordusu Walter Reed Hastanesinde işitme kayıplı yatılı hasta olarak aldığı işitsel rehabilitasyon hizmetlerini anlattı. Sekiz hafta boyunca günde sekiz saat terapötik müdahale programına katıldı. İşitme rehabilitasyon personeli; akustik teknisyenler, dudak okuma eğitmenleri, işitsel eğitim eğitmenleri, konuşma düzelticileri, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşuyordu ve Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı aracılığıyla faaliyet gösteriyordu.

Ross, odyolojinin bir uzmanlık alanı olarak geliştiğine inanıyordu, odyoloji artan bir teşhis rolü üstlendi ve odyologlar tarafından sağlanan OR hizmetlerinde bir düşüş vardı.OR hem dil ve konuşma terapistleri (DKT) hem de odyologlar için uygulamaların kapsamına dahil olsa da DKT, OR hizmet sunumunda liderliği alma eğilimindeydi. OR’nin odyoloji uygulamasının bir parçası olması önemli olsa da bunun gerçekten ne anlama geldiğine dair bir fikre sahip olmamız gerekir.

2. Hem odyologlar hem de dil ve konuşma terapistleri odyolojik rehabilitasyon hizmetleri sağladığı için görevlerindeki farklılıklar nedir? 

1984 yılında ASHA, işitsel rehabilitasyonda hizmet sağlamak için gerekli yeterlilikler hakkında bir makale yayınladı. Her iki mesleğin de (DKT’ler ve odyologlar) kapsamlarında belirtildiği gibi OR hizmetleri sağlamak üzere belirlendiğini kabul etse de makale iki meslek arasında herhangi bir ayrım tanımlamadı. Yalnızca terapötik uygulama konusunda yetkinliğe ulaşmak için gerekli olan akademik arka planı ve terimin genel bir tanımını sağladı. OR hizmetlerinin sağlanmasında DKT’lerin ve odyologların rollerinin tanımlanması 2001 yılına kadar mevcut değildi.

ASHA (2001), odyolojik rehabilitasyon üzerine özel bir komite tarafından geliştirilen OR becerileri ve bilgi belgesini yayınladı. Komite hem odyologlardan hem de dil ve konuşma terapistlerinden oluşuyordu. Rapor, her mesleğin belirli bölümleri olacak şekilde Odyologlar ve dil-konuşma terapistleri için de aynı şekilde geçerli olan OR hizmetleri sağlamak için gerekli Beceriler ve Bilgiler olarak tasarlandı. Örneğin doküman DKT’lerin gereksinimi belirleyebileceğini, kişisel ve grup amplifikasyon sistemleri ve duyusal cihazların değerlendirilmesi ve takılması için bir odyoloğa başvurabileceğini belirtirken, odyologların bu cihaz ve teknolojilerle uygun yerleştirmeleri ve ayarlamaları gerçekleştirebileceğini belirtti.

3. Odyolojik rehabilitasyonun tanımı yıllar içinde nasıl değişti? 

OR tanımının yıllar içinde geçirdiği değişimle ilgili literatürü okunduğunda en belirgin değişikliğin kavramsal olduğu görülür. Erken tanımlar, hizmetin klinik olarak sağlanmasını vurgulamıştır. Bunlar, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan bireylere yönelik, göreve özel ve genellikle stres oluşturan hizmetlerdi ve belki de daha hafif düzeydeki işitme kaybından çok total işitme kaybına odaklanıyordu. Daha sonraki tanımlar, işitme kaybının işlev üzerindeki etkisine odaklanmaya başladı ve işitme kaybının daha çok psiko-sosyal unsurlarının yönünü ve bireyin günlük yaşamdaki işlevsellik yeteneği üzerindeki etkisini içeriyordu.

Dünya Sağlık Örgütü, 2001 yılında Uluslararası Fonksiyon, Engellilik ve Sağlık Sınıflandırması (USF) hakkında bir dönüm noktası makalesi yayınladı. WHO’nun 2001 tarihli raporunun ardından yayınlanan OR tanımlarının çoğu, USF raporunda vurgulanan kavramları içeriyordu. Öncelikle önemli bir unsur, işitme kaybını bir hastalık olarak görmekten ve daha ziyade faaliyetlere ve topluma katılımı kısıtlayabilecek bir sağlık durumu olarak görmeyi bırakmaktır. USF raporunu işitme kaybıyla ilişkilendirmek, OR’mizi, engeli olan bir kişinin engeli yerine neler yapabileceğine veya yapabileceklerine odaklanmamıza olanak tanır. Bazı yeni tanımlar, işitme kaybı olan bir bireyden bahsederken engellilik ve handikap yerine “aktivite sınırlamaları” ve “katılım kısıtlamaları” gibi USF’den özel terminoloji bile kullanmaktadır.

4. Kişisel olarak tercih ettiğiniz bir odyolojik rehabilitasyon tanımı var mı? 

Yakın zamanda Jaci Spitzer ile yazdığım bir kitabın 3. baskısında yayınlanan OR tanımım, WHO USF makalesinden etkilenmiştir ve işitme kaybının yönetilmesinde çok önemli olan belirli kavramları vurgulamaktadır. “OR, işitme kaybının iletişim, aktivitelr ve katılım üzerindeki etkisini araştırmak ve azaltmak için gerekli olan, ortak bir karar sürecine elverişli bir terapötik ortamın oluşturulmasını teşvik eden, işitme kaybının değerlendirilmesi ve yönetimine yönelik aile merkezli bir yaklaşımdır” (Montano, 2021, s. 27). Tanım, aile merkezli bakım uygulamasını vurgular ve vurgusunu iletişim ortamları bağlamında iletişim işlevini geliştirmeye odaklar; bu, birçok yönden WHO’nun Uluslararası Fonksiyon Sınıflandırmasına rehberlik eden kavramlara benzer.

5. Çoğu odyolog, danışmanlığın önemini kabul etse de genellikle programda buna izin verecek zaman yoktur. Bunu ele alabilir misin? 

Odyolojide danışmanlığın önemi hem benim inancıma hem de pratiğime yön veren kuraldır. Akademik bir unvanım olsa da Cornell fakülte uygulamamızda tam vaka yüküyle ilgilenen çalışan bir klinisyenim. Her hastayla bir danışma yaklaşımı benimsiyorum. Normalde, hastalarıma ya kendi kurumumda ya da dışarıdan bir odyolog tarafından tanısal testler uygulandı. Danışmanlığa dayalı bir odyolojik konsültasyon gerçekleştirme kavramı, aslında toplantının öneminin odyoloğun odyogramdan bahsetmesinden, hastanın işitme kaybı hakkında konuşmasına kayması meselesidir. Hatta hastam odyogramının açıklamasını talep etmedikçe bunu ele almam bile.

Bunun yerine, hastanın anamnenizi ortaya çıkarmak için açık uçlu sorular kullanıyorum ve belirledikleri iletişim sorunlarına olası en iyi çözümleri bulmak için birey ve aileyle çalışıyorum. Bu nedenle bir danışman, bir konuşmacıdan çok bir dinleyicidir. Odyologların tekno-merkezli hizmet sunumu modelini reddetmesi önemlidir (Montano, 2012).

Birçok odyoloğun zaman kısıtlamaları ile sınırlı olduklarını ve sıklıkla danışmanlık yapılamadığını bildirdiklerini duydum. Cevabım her zaman aynı, danışmanlık programınızda ek zaman gerektirmez, zamanı nasıl yönettiğinize farklı bir önem gerektirir. Bana göre hasta hikayesini öğrenmek odyogram hakkında konuşmaktan çok daha önemli.

6. Tekno-merkezli ile ne demek istiyorsunuz? 

Tekno-merkezli derken, sunduğumuz hizmetlerin öncelikle teknolojiye odaklandığını söylüyorum. İşitme kaybından çok işitme cihazı ve aksesuarları gibi cihazlara ağırlık vererek danışmanlık ve tedavi odağımızı en aza indiriyoruz. Bunun yerine, bazı iletişim sorunlarının olası çözümlerinden biri olan teknoloji ile tedavimizin odak noktası hasta ve ailesi olmalıdır. Çoğu odyoloğun kabul edeceği gibi, işitme cihazı (veya diğer amplifikasyon) tek başına hayatın tüm iletişim problemlerini çözmeyecektir. Grenness ve meslektaşlarının (2014) nitel bir çalışmasında bildirildiği gibi, hastalar bir odyologla çalışırken teknik yeterlilik varsayılır ancak kişilerarası ilişkilere değer verilir.

7. Güncel odyoloji hizmet sunum sisteminin odyolojik danışmanlığı engellediğini mi ima ediyorsunuz?

Pek çok kez öyledir. Erdman, Wark ve I (1994) odyolojide hizmet sunum modelleri hakkında bilgi verdiler. Odyologlar sıklıkla tıbbi bir hizmet sunumu modeli benimserler, yani bu, kişiyi işitme kaybından kurtarmak istiyormuşuz gibi yukarıdan aşağıya iyileştirici bir süreç haline gelir. Yazarlar, hastanın tedavi sürecinde denk partner haline geldiği daha yatay bir süreç olacak rehabilite edici modeli savundular. Erdman (2021), bu rehabilitasyon modelini, danışmanlığı kapsayan biyopsikososyal hizmet sunumu olarak ifade etmektedir.

8. Daha önce aile merkezli bakımdan bahsettiniz. Bunu zaten hepimiz yapmıyor muyuz? 

Aslında çoğu odyoloğun kendi uygulamalarında aile merkezli bakım (AMB) uyguladıklarına inandıkları varsayımınıza katılıyorum. Ancak, literatür aksini öneriyor gibi görünüyor. Ekberg, Schuetz, Timmer ve Hickson (2020), çoğu odyolog AMB’nin önemini kabul ederken, onu uygulamalarının günlük işlevine dahil eden çok az kişi olduğunu göstermiştir.

9. Belki o zaman aile merkezli bakımı nasıl tanımladığınızı bilmem gerekir? 

ABM, hastalara ve ailelerine bir kişinin işitme kaybının yönetimine katılma davetidir. İleri derecede işitme kaybı olan tanınmış bir psikolog olan arkadaşım Dr. Sam Trychin’in duyduğuma göre “Bu bir işitme kaybı değil, bir iletişim kaybıdır.” Aile derken, işitme kayıplı bir kişinin bakımına katılmaya davet ettiği herkesi kastediyorum; bu bir iletişim partneri, eş, çocuk, kardeş veya arkadaş olabilir. Odyolog, işitme kaybı olan kişi ve iletişim ortağı birlikte, ortak karar hedeflerinin geliştirilmesine izin veren terapötik bir ilişki oluşturur.

Ailenin tıbbi tedavilere dahil edilmesi, olumlu sonuçları artırır (Rathert, Wyrwich ve Boren, 2013) ve hatta amplifikasyondan duyulan memnuniyeti ve amplifikasyon alımını artırır (Singh ve Launer, 2016). Terapötik etkileşimlerim, aileyi sürece katılmaya davet eden rahat bir ortamda gerçekleşir. Masada herkese yer vardır ve ben masa başında oturmam. Aksine, eşit olarak bir masanın etrafında birlikte oturuyoruz. Bu oturma, bu süreçte eşit ortaklar olduğumuz mesajını verir. Beyaz bir laboratuvar önlüğü giyip büyük bir masanın arkasına oturduğumuzda nasıl bir mesaj verdiğimizi düşünüyorsun? Tek yapmanız gereken, daha önce bahsettiğim tıbbi modeli tekrar düşünmek.

10. Aile merkezli bakımın hangi bileşenlerinin ortalama odyoloji uygulamasına kolayca entegre edilebileceğini düşünüyorsunuz? 

Singh, Hickson, English ve meslektaşları (2016), ABM’yi tanımlayan, ona bir tanım veren ve odyoloji uygulamalarında uygulamaya yönelik adımları sıralayan pratik bir makale yayınladı. Bir uygulamanın ABM yaklaşımını benimsemesi için randevu görevlileri, sekreterler ve tüm odyologlar dahil tüm personelin katılımını gerektirdiğini vurgulamak isterim. İlk ve muhtemelen en önemli adım, aileleri ilk etapta katılmaya davet etmektir. Bu, planlanmış her randevuya davetiyeyi dahil ederek kolayca gerçekleştirilir. Bu hoş bir jesttir ve hastaya olumlu bir mesaj gönderir.

Sonuç olarak, rehabilitasyon sürecine aileyi dahil etmek hastanın kendi kararıdır, ancak davet olmadan hiç düşünmemiş olabilir. Bir kez planlandığında, ortamın misafirperver olması ve ailenin “masaya” hoş gelmesi çok önemlidir. Odyolog hastayla buluşurken aileyi bir rehabilitasyon seansına davet etmekten ve onları bekleme alanında bırakmaktan daha zararlı bir şey olamaz. ABM’nin temeli, rehabilitasyon hedeflerine bir ekip olarak birlikte karar verilmesidir. Ailenin dahil edilmesi, ilk konsültasyonla sona ermez, bunun yerine sonraki tüm odyolojik rehabilitasyon toplantıları için teşvik edilir.

11. Mevcut pandemi ne olacak? 

Birçok uygulama, bir odyoloji seansına katılabilecek kişi sayısını sınırlandırmaktadır. Uygulamalarımız kesinlikle geçen yıl çok değişti. Sosyal mesafe ve uygun enfeksiyon kontrolü ile güvenli tedavi seçeneklerine izin vermek için kendimizi yeniden oluşturmak ve uygulamalarımızı değiştirmek için mücadele ediyoruz. Belki de yüz maskesi kullanımından işitme kaybı olan kişilerden daha fazla etkilenen bir hasta popülasyonu yoktur. Konuşmanın bozulması ve görsel ipuçlarının olmaması, hasta tabanımız için iletişimi özellikle zorlaştırdı. Burada Cornell’de, hastaların bağımsız olarak katılabilmelerinde tıbbi randevulara refakatçi getirmelerini kısıtlayan bir politikamız var. Bu politika, aileyi AR sürecine dahil etme çabalarımızı kesinlikle kısıtlayabilir.

Pandemi için olumlu bir yön bulmam gerekiyorsa o da odyologların artık telepraktisi benimsemeye başladığı gerçeğidir. Zoom randevuları düzenliyorlar ve işitme cihazlarını programlamak veya ayarlamak için üreticilerin uzaktan destek yazılımını kullanıyorlar. Video ziyaretlerinin kullanımının ABM’nin sağlanmasına gerçekten yardımcı olduğunu buldum. Geçenlerde, oğlu Virginia’da yaşayan ve işitmeyle ilgili tüm randevularına katılabilen yaşlı bir hastam vardı. Aslında, bu hasta geçmişte işitme cihazı kullanmayı reddetmişti, ancak randevu sırasında oğlunun onu teşvik etmesi, sonunda işitme cihazlarını kabul etmesine ve günlük olarak kullanmasını sağladı. Zoom, hatta FaceTime veya Skype kullanımı, mesafe, iş sorumlulukları ve hatta hastalık nedeniyle normalde sevdiklerinin tedavisine katılamayacak olan aile katılımcılarının rehabilitasyon sürecinin bir parçası olmasına izin verebilir.

12. Odyolojik rehabilitasyon hizmeti veren odyologlar için geri ödeme ile ilgili sorunlar yok mu? 

Geri ödeme, odyologlar için her zaman bir sorun olmuştur. Bir sağlık alanı olarak, odyoloji bir teşhis mesleği olarak sınıflandırılır. Sonuç olarak, bir tedavi hizmeti olan odyolojik rehabilitasyonun sağlanması çoğunlukla geri ödemesizdir. Hem tanısal hem de rehabilite edici meslekler olarak sınıflandırılan dil ve konuşma terapistlere odyolojik rehabilitasyon için geri ödeme yapılabilir. Bunun değişmesi için son yıllarda büyük bir baskı var, ancak bunun gerçekleşmesi uzun yıllar alabilecek yasal bir eylem gerektiriyor. 

Bu alanda çok fazla çalışma yapıldı ve şimdi, Odyologlar için odyolojik rehabilitasyon için gelecekteki geri ödemede bir değişiklik için Amerikan Odyoloji Akademisi, Amerikan Dil-Konuşma İşitme Derneği ve Odyoloji Doktorları Akademisi yasama çalışmaları üzerinde birlikte çalışmaya başladığından, biraz iyimserlik hissetmeye başladım. 

13. Odyologlar, üçüncü taraf geri ödemesi olmadan odyolojik rehabilitasyon hizmetlerini nasıl sağlayabilir?

Odyolojik rehabilitasyon için üçüncü taraf geri ödemesinin odyologlar için mevcut olması kesinlikle harika olurdu. Ancak bu, hizmetler için doğrudan ücret alamayacağımız anlamına gelmez. Bugün hala işitme cihazı satışı için en yaygın model, tüm hizmetleri işitme cihazının maliyetiyle bir araya getirmektir. Sonuç olarak, hasta işitme cihazları için para ödediğine inanır ve bu nedenle odyologların gerçekleştirdiği hizmetleri küçümser. Birçok odyolog, işitme cihazı sürecine kalıcı odyolojik rehabilitasyon sağlıyor. Devam eden danışmanlık, eğitim ve desteğin tümü sürecin önemli bileşenleridir. Sorun şu ki, hastalar bu hizmetlerin bir değeri olduğunun farkında değiller.

14. Bu, odyolojik hizmetleri ayırmamızı mı öneriyorsunuz? 

Evet. Birlikte verilen bir işitme cihazı satış modeline geçmenin ne kadar zor olduğunu kesinlikle kabul ediyorum. Bir hasta, işitme cihazının maliyetine dahil olmasına rağmen bir takip randevusu için ödeme yapmayı teklif ederse birçok odyolog eminim bunu her gün deneyimliyor. Bu, elbette, uygulamanın profesyonelliği tarafından belirlenir. Bir hasta, belki de büyük kutu mağaza modelinde olduğu gibi, bir ürün satın almak için bir mağazaya gideceğine inanırsa, hizmet için ödeme yapmayı beklemez. Ancak hasta profesyonel hizmet aldığına inandığında değeri artmaktadır. Birçok odyolog, sağladıkları hizmetleri maddeler halinde sıralamaya başladı ve bu da hastaların süreci ve maliyeti daha iyi anlamalarını sağlıyor. 

15. Bunun tezgâh üstü (TÜ) işitme cihazlarından nasıl etkileneceğini düşünüyorsunuz? 

TÜ işitme cihazları, son birkaç yıldır odyolojinin durmadan konuşulan konusu oldu. İşitme cihazı dağıtımının yeni yöntemlerine yönelik baskıdan hiçbir zaman tehdit altında hissetmedim; aslında odyologlar ve odyoloji için büyük bir fırsat olarak görüyorum. Ulusal Bilim, Mühendislik ve Tıp Akademisi’nin (UBMTA) 2016’da yayınladığı ve 2017’de TÜ mevzuatına yol açan raporunu eminim hepiniz hatırlıyorsunuzdur. Bu rapordaki öneriler işitme cihazları için artan sigorta kapsamını ve Medicare’in vergi artırması gerektiğini, odyologlar için geri ödeme de dahil olmak üzere değerlendirme (OR) ve teslimatı içeriyordu. Bu, kendimizi işitme cihazı “satan”lardan, işitme kaybının rehabilitasyonunu ve yönetimini sağlayanlardan ayırt etmek için bizim davetimiz ve fırsatımızdır. Benim tavsiyem, amplifikasyon için yeni yolları benimsemek ve bizi odyolog yapan hizmetleri sunmaktır.

16. Bazı odyolojik rehabilitasyon hizmetleri sunmaya başlamak istersem nereden başlamalıyım? 

Çoğu odyoloğun zaten bir çeşit odyolojik rehabilitasyon sağladığına inanıyorum. Elbette, danışmanlık yaptığımız her şeyin büyük bir parçasıdır. Danışmanlık hastamızı bekleme odasında karşıladığımız anda başlar, ilk randevu alındığında ilişki başlar derim hep. Hala birçok insanın konuşma, okuma ve işitsel eğitim gibi geleneksel terapötik müdahaleleri odyolojik rehabilitasyon olarak gördüğünü düşünüyorum. Bazıları bu hizmetleri sunabilse de kesinlikle sağlayıcılar azınlıktadır. Hastalar sıklıkla cleAR (Tye-Murray, Spehar, Sommers, & Barcroft, 2016) ve LACE (Sweetow & Sabes, 2006) gibi çevrimiçi eğitim programlarına yönlendirilir. İşitsel eğitim ve konuşma okuma alanlarındaki araştırmalar çok güçlü değildir ve kanıt ve sonuç eksikliği vardır. Bununla birlikte, grup odyolojik rehabilitasyon müdahalesinin sonuçları iyileştirdiği ve uygulanmasını desteklemek için kanıta dayalı araştırmalara sahip olduğu gösterilmiştir (Hawkins, 2005; Chisolm & Arnold, 2012).

17. Çoğumuzun grup terapisi sunma deneyimi yok, kaynakları nereden edinebiliriz? 

Odyologlar için grup OR’nin oluşturulmasına ve uygulanmasına yardımcı olabilecek birçok kaynak mevcuttur. Aktif İletişim Eğitimi programı (ACE; Hickson, Worrall ve Scarinci, 2007), Avustralya Queensland Üniversitesi’nde ücretsiz olarak sunulan kanıta dayalı bir grup tedavi programıdır. Odyologlar, programı yönetmek için stratejilere ve gerçek ders planlarına erişebilirler. Yine ücretsiz olan bir başka mükemmel kaynak da Ida Enstitüsü web sitesinde (idainstitute.com) bulunmaktadır.

GROUP kısaltmasıyla anılan ve “grup rehabilitasyonu çevrimiçi yardımcı program paketi” anlamına gelen bir program kurdular. GROUP, kullanıcıların videolara, örnek derslere ve kısa veya uzun grup programları için önerilere erişmesine olanak tanır. Çoğu odyolog, grupları çalıştırmak konusunda endişeli olsa da hastalar, aileler ve sağlayıcılar için ne kadar ödüllendirici olabileceğini deneyimlemek için sadece denemek gerekir. Cornell’de grup odyolojik rehabilitasyon sağladığımızda, geri bildirimimiz her zaman olumludur ve sıklıkla ağızdan ağıza yönlendirmelerle sonuçlanır.

18. Kurumunuzda grup çalışmalarını nasıl uyguluyorsunuz? 

Cornell’de, hizmetimizin temeli olarak ACE kanıtlanmış temel grup odyolojik rehabilitasyon programını kullanıyoruz. Bina lobimizde ve ofis alanlarımızda reklam veriyoruz ve katılımla ilgilendiğini ifade eden hastaların bir listesini tutuyoruz. Biz buna işitme cihazı grubu değil, iletişim grubu diyoruz. Katılımcıların işitme cihazı kullanıcıları ve hatta Cornell’deki var olan hastalar olması gerekmez. Aslında OR grubuna katılmak için ücret alıyoruz ve işitme cihazlarının fiyatına dahil değil. Ücret minimum olsa da hizmete değer katar. Programı beş hafta boyunca haftada bir akşam olmak üzere yılda iki kez sunuyoruz.

Kısa süre önce, COVID sırasında iyi karşılanan bir Zoom odyolojik rehabilitasyon grubu düzenledik. Hastalarımız her zaman tüm toplantılara bir iletişim ortağı getirmeye teşvik edilir. COVID kısıtlamalarından önce toplantıyı konferans salonumuzda gerçekleştirdik ve katılımcılar daire şeklinde oturdu. Her hafta işitme kaybıyla yaşamak hakkında farklı bir konuyu ele aldık. Uygulayabileceğiniz bazı faaliyetlerle ilgili özel öneriler için sizi İda enstitüsü GRUP sitesine yönlendiriyorum. Grup müdahalesi sunma konusunda her zaman bir “hayal alanı” tavrını benimsedim, “Eğer inşa edersen, insanlar gelir.”

19. Diğer dış hizmetleri de dahil ediyor musunuz? 

Kurumumda, personelimde hem odyologlar hem de dil ve konuşma terapistleri (DKT’ler) olduğu için şanslıyım. Hastalarımız konuşma, okuma ve işitsel eğitim gibi geleneksel odyolojik rehabilitasyon hizmetlerine ihtiyaç duyduğunda DKT’lerimize başvurabiliyoruz. İşitme kaybı olan hastalarımıza grup müdahalesi sunmanın yanı sıra, yakınlarda Amerika İşitme Kaybı Derneği’nin (HLAA) yerel bir bölümüne sahip olduğumuz için şanslıyız. Hastalarımızın çoğu bu bölüme katılıyor ve toplantılarda ve HLAA web sitesinde aldıkları akran desteği için minnettarlar.

20. Odyolojik rehabilitasyon ve Odyolojinin geleceği konusunda iyimser misiniz? 

Kesinlikle! Şu anda hizmetlerimizden yararlanabilecek işitme kaybı olan kişilerin yalnızca küçük bir yüzdesine ulaşıyoruz. Teknoloji arttıkça ve daha fazla insan amplifikasyon seçeneklerinden yararlanmaya başladıkça, odyoloji bakımı sağlama fırsatı daha da artacaktır. En umutlu olduğum şey, işitme cihazının artık uygulamalarımızın odak noktası olmayacağı, bunun yerine hastaların işitme kayıplarını yönetmelerine yardımcı olmak için halihazırda sahip olduğumuz birikimizde başka bir araç olacağıdır. OR hizmetlerinin yakında odyologlar için geri ödenebilir bir tedavi seçeneği haline geleceğini ve danışmanlık, terapiler ve grup müdahaleleri sağlayarak odağımızı hastalarımızın iletişim ihtiyaçlarına kaydırmaya başlayacağımızı umuyorum. Geleceğin gerçekten parlak olduğuna inanıyorum ve tüm odyologları OR yolunda ilerlemeye teşvik ediyorum.

Diğer makalelerimize göz atmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kaynak

Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.