Okula Dönüş: Kekemeliği Olan Çocuklar İçin İfade Etme Becerileri

Okula Dönüş: Kekemeliği Olan Çocuklar İçin İfade Etme Becerileri

Okula dönüş ve ilk haftalar, çocuklarda heyecan ve endişeyle karışık duygular oluşturuyor. Muhtemelen arkadaşlarıyla tekrar bir araya gelmek, kulüplere, sporlara veya diğer ders dışı etkinliklere katılmak ve öğrenmeye devam etmek için heyecan duyuyorlar. Diğer taraftan, Yeni öğretmenlerle ilgili ya da yeni arkadaşlar edinme, sosyal olarak kabul edilme konusunda endişe duyabiliyorlar. Çocuklar büyüdükçe, iyi notlar alma konusu da endişelerine ekleniyor.

 

Kaçınılmaz olarak, okulun ilk günü gelir. Bir dakikanızı ayırın ve kendinizi okuldaki ilk günün sabahındaki bir öğrencinin yerine koyun.

 

 

Herkesin birbirini tanımasına yardımcı olmak amacıyla öğretmeniniz, kendisini tanıtma ve eğlenceli bir yaz tatili hikâyesi paylaşması için sınıfta herkese sırayla söz veriyor. Kaygınız, sıra size yaklaştıkça artıyor. “Merhaba, ben…”, adınız ağzınızda kolayca çıkmıyor. Farklı bir cümle ile başlamayı deniyorsunuz, “Benim adım…” yine olmadı. Adınızı söylemek için çok kötü bir şekle büründünüz, görünüşte basit bir görev, ama adınızı söylemek sizin için en zor şeylerden biri. Sonunda, belirsiz bir durumdan sonra adınız ağzınızdan çıkıveriyor. Arkadaşlarınız az önce duyduklarına nasıl tepki verecek? Bu durum, yılın geri kalanında hep sizin peşinizde mi olacak?

 

 

Dil ve konuşma terapistleri olarak kekemeliği olan bir çocuğa ve ailesine, kekemelikten kaynaklanan olumsuz etkileri en aza indirgemek ve sağlıklı iletişim tutumları geliştirmek için çeşitli araçlar önerebiliriz. Bu genellikle eğitim ve sosyal destekle başlar. Ebeveynler küçük çocuklar için eğiticiliğin ve destekleyiciliğin çoğunu üstlenirken, çocuklarını da okul personelinin yardımcı olacağı faydalı yaklaşımlara maruz bırakabilirler. Ancak büyüdükçe, ebeveynler bu rolü ve kontrolü yavaş yavaş çocuklarına bırakabilir.

 

 

Aşağıdaki örnekler, okullarda güvenli ve besleyici bir ortam yaratmada aktif rol almak için uygulanabilecek çeşitli tekniklerdir. Öğrencilerle veya ebeveynlerle yılın bu zamanlarında bu ipuçlarını her zaman paylaşıyorum veya onlara hatırlatıyorum:

 

 

  • Yeni öğretmenlerle kekemeliğin ne olduğu ve bir çocuk kekelediğinde nasıl tepki vermeleri gerektiğini konuşun.
  • Sınıf arkadaşlarının kekemelik hakkında sorabilecekleri sorulara veya yapabilecekleri ortak yorumlara cevaplar hazırlayın.
  • Çocuğunuzla sınıf arkadaşlarına ve öğretmenlerine durumunu anlatabilmesi gerektiğini konuşun, böylece çocuk kekelediğinde, çevre nasıl tepki vereceğini bilir: “Kekeliyorum, bu yüzden biraz sabırlı olmanıza ihtiyacım olacak. Bir şeyleri kendi başıma söylemeyi seviyorum.”
  • Kekemelik konusunda eğitmek için sınıftan bir yakın arkadaş seçin.
  • Sınıfta kekemelik konusunda kısa bir sunum veya soru-cevap oturumu yapmaya çalışın.

 

 

Kendini savunma becerilerini desteklemek, öğrencinin açıklık ve kendini kabul etme tutumunu benimsemesine yardımcı olur ve kekemeliği olan, kekemelikten dolayı konuşmaktan çekinen çocuklar için kısa süreli etkili bir çözüm olabilir. Ancak, kekemelikle başa çıkmanın, vakanın kendine saygısı için olumlu ve kalıcı bir değişim yaratma yolunda uzun bir süreç olduğunu biliyorum. Kekemeliği olan çocuklar, hem akademik hem de sosyal olarak tam potansiyellerini kullanarak, doğru tutum, bilgi ve destekle çok şeyi başarabilirler.

 

 

Kaynakça
https://blog.asha.org/2017/08/08/back-to-school-self-advocacy-tips-for-students-who-stutter/

Dilgem uzmanlarından destek almak ve randevu oluşturmak için: +90 (216) 456 42 42
                                                                                                        +90 (533) 165 60 94